Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e ait Hırka-i Şerif, Ramazan ayının ilk cumasında dualarla ziyarete açıldı.
Açılışta vatandaşlara uyarılarda bulunan İl Müftüsü Mustafa Çağrıcı, "Hürmetimizi, saygımızı, Hırka-i Şerif'in maddesine değil onun arkasındaki o büyük ve o yüce peygambere ve Allaha göstermemiz lazım" dedi.
Fatih'teki Hırka-i Şerif Camii'nin bahçesinde düzenlenen törene İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul İl Müftüsü Mustafa Çağrıcı, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Hırka-i Şerif'i muhafaza eden Köprülü ailesi mensupları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Törende Köprülü ailesi adına bir konuşma yapan Barış Samir, 1611 yılında dönemin Osmanlı padişahı 1. Ahmet'in İstanbul'a getirttiği mübarek emanet ile 400. kez buluşmanın heyecanını yaşadığını belirterek, "İnşallah hem içerisinde bulunduğumuz hem de yeni 400. buluşmaları yaşayacağımız dönemlerde peygamber efendimizin bizlere sadece bir hırka emanet ettiğini değil, miraca çıkarken üzerine giydiği hırkasını hiç görmediği Yemenli bir deve çobanına hediye etmesinin arkasındaki mesajı alırız ve özümseriz" dedi.
İstanbul İl Müftüsü Mustafa Çağrıcı da konuşmasında Hırka-i Şerif'i ziyaret edecek vatandaşlara uyarılarda bulunarak, "Hırka-i Şerif neticede bizim giydiğimiz elbiseler gibi bir elbisedir. Elbette tarihi değeri vardır ama Hırka-i Şerif'e şeref katan, şerif olmasını sağlayan Peygamber efendimizin bir armağanı olmasıdır. Dolayısıyla hürmetimizi saygımızı, Hırka-i Şerif'in maddesine değil onun arkasındaki o büyük ve o yüce peygambere, ve Allaha göstermemiz lazım. Hırka-i Şerif'ten olağanüstü şeyler beklemek, dileklerimizin kabulünü ondan ummak gibi hurafe inançlar ile bu ziyaretimiz lekelendirmeyelim. Herkes bunu Resulullah efendimizin bir hatırası olarak bilsin. Bu ölçüler içerisinde ziyaret etsin. Burada zaman zaman izdihamlar oluyor. Hırka-i şerifi ziyaret edelim ona saygı gösterelim derken, Allahın en şerefli varlığı olan insana karşı saygısızlık yapmış oluyoruz. O sebeple bu konuda da dikkatli olalım" diye konuştu.
Törenin ardından vatandaşlar, 1 yıl aradan sonra Hırka-i Şerif'i ziyaret etme fırsatı buldu. Vatandaşların belirli gruplar halinde içeri alınması, izdiham yaşanmasını önledi. Hırka-i Şerif'in bulunduğu odaya giren vatandaşlar duygulu anlar yaşadı. Bazı kadın ziyaretçilerin gözyaşlarını tutamadığı görüldü.
Hırka-i Şerif, Arefe Günü'ne kadar ziyarete açık kalacak.
HIRKA-İ ŞERİF'İN TARİHÇESİ
Peygamber Efendimiz'e ait İstanbul'da 2 tane hırka bulunuyor. Biri Topkapı Sarayı'ndaki Hırka-i Saadet veya Bürde-i Saadet diğeri ise Veysel Karani'ye verilen ve miras yoluyla günümüze kadar gelen Fatih'teki Hırka-i Şerif Camisi'nde korunan Hırka-i Şerif. Hazreti Muhammed'in miraca çıkarken üzerinde bulunan Hırka-i Şerif, peygamberin vasiyeti üzerine Hazreti Ali ve Hazreti Ömer tarafından Veysel Karani'ye verildi.
Hırka-i Şerif, Veysel Karani evlenmediği ve çocuğu olmadığı için ölümünden sonra kardeşi Şihabeddin El- Üveysi'ye geçmiş ve 1500 yıllık emanet bugün Veysel Karani'nin 57. kuşak torunu olan Haşim Köprülü'ün eşi Nuriye Köprülü'nün 2005 yılında vefatı üzerine, kızı Gülay Köprülü'ye intikal etti. Aile, 1600'lü yılların başında Sultan I. Ahmed'in isteği üzerine İstanbul'a geldi ve Hırka-i Şerif Şükrullah El Üveysi'nin Fatih civarında kiraladığı evde ziyarete açıldı. Bu evin yetersiz kalması sebebiyle I. Abdülhamid günümüzde Hırka-i Şerif Camisi Avlusunda kalan mekana bir oda inşa ettirdi ve Hırka-i Şerif burada 1780'den itibaren sergilenmeye başlandı. Ziyaretlerin yoğunlaşması üzerine bu oda da yetersiz kalınca 1847 yılında Sultan Abdülmecid Hırka-i Şerif Camisi'ni yaptırdı. Hırka-i Şerif günümüzde halen burada sergileniyor ve sorumluluğu. Veysel Karani'nin soyundan gelen ailede bulunuyor.
İHA