Afşin'de olduğu kadar Kahramanmaraş kent merkezinde de gazetecilik kimliği ile tanınan Ak Partiden 2011 Yerel seçimlerinde İl Genel Meclisi üyesi seçilen Ömer Kösebalaban www.yesilafsin.com sitesinde yazdığı köşe yazısında İl Genel Meclisi ve çalışmalarını masaya yatırırken yetkilileri de uyarmayı ihmal etmedi.
Siyasi gündemde etki oluşturan Kösebalabanın yazısı ile sizleri başbaşa bırakıyoruz.
İl Genel Meclis Üyeleri Ne İşe Yarar!..
Ömer KÖSEBALABAN
yesilafsin@gmail.com
Yazımın başlığını okuyanlar, kendisi de il genel meclis üyesi olan bir gazetecinin neden bu başlığı seçtiğine şaşırmışlardır.
Bu başlığın asıl muhatabı, il genel meclis üyelerinin toplanarak aldıkları yatırım kararlarını gazete, internet, broşür v.s. gibi her türlü medya araçlarını kullanarak kendileri yapmış gibi gösteren idarecilerdir.
Onlar kendilerini çok iyi bilirler… Bugün bu konuya o idarecilerden birinin anlayacağı bir dil ile “ayar verme” işlemini yerine getireceğim.
İl genel meclis üyeleri ne işe mi yarar?
İl genel meclis üyeleri, 5302 sayılı yasa kapsamında belediye sınırları dışında kalan yerleşim yerlerinin, yani köylerin su, kanalizasyon, sulama suyu, yol v.s. sorunlarının çözümü için imkanlar ölçüsünde program yapar, yatırım gelmesini sağlar. 5302 sayılı yasanın 10. Maddesinde açıkça belirtilen hükümlerden aldıkları yetkiler ile köylere hizmet kararlarını alırlar.
Bugüne kadar ve bundan sonraki işleyişi kısaca özetlersek, ilgili ilçenin il genel meclis üyeleri il özel idaresi bütçesinden, ilçenin nüfus, köy sayısı, yol ağı gibi kriterler dikkate alınarak ayrılan ödeneğe göre, ihtiyaçların aciliyetine göre bir yıllık programlama yaparlar. Bu karar tamamen ilçenin il genel meclis üyelerinin ortak görüşleriyle alınır.
Yatırım programı, kasım ayında il genel meclisindeki bütçe görüşmelerinde kesinleşir. Program değişikliği uygun görülürse, il genel meclis üyelerinin ortak kararıyla değişiklik yapılır.
Ek bütçeden alınan ödenekler ve Köydes ödenekleri de yine il genel meclis üyelerinin oylarıyla ortak karar ile alınır. Bu planlama toplantıları, kaymakamın başlığında yapılır. İdarecilerden bazıları da katılır, ancak onların oy hakları yoktur. Teknik olarak bilgi vermek için hazır bulunurlar.
İl genel meclis üyelerinin aldığı yatırım kararları, karar organı olan mecliste kesinleştikten sonra, yürütme organı olan ilgili birimler etüt-proje, ihale, işi teslim alma, kontrol gibi işlevleri yerine getirirler.
Herhangi bir köyde uygulanacak kanalizasyon projesi için ilk önce il genel meclisi kararı alır, yürütme organı işleri takip eder.
Kısaca, il özel idarelerinin yatırımlarının ne şekilde programlanacağı, hangi köye içme suyu, hangi köye kanalizasyon, nereye sulama projesi uygulanacağına, il özel idaresinin karar organı olan il genel meclisi karar verir. Bunun aksini iddia eden 5302 sayılı kanuna karşı çıkmış olur.
Aksini ima eden, yönlendirmelerde bulunan, medya araçlarını kullanarak kamuoyunda yanlış algılamalara neden olmaya çalışanlar ise “çirkinlik” yapmış sayılmaz mı?
Benim il genel meclis üyeliği yaptığım dönemde ve daha önceki dönemlerde Afşin’e yapılan tüm yatırımlar il genel meclis üyesi arkadaşlarımızın, ağabeylerimizin aldığı kararlarla gerçekleşmiştir.
Sergilenen bazı tutum ve davranışlar, hangi parti iktidarda olursa olsun, yapılan hizmetlerde “siyaset” faktörünü yok saymak demektir.
İl Genel Meclis Üyeleri her ay, il merkezinde düzenlenen ve 5 gün süren toplantılara katılarak hizmet kararlarını almak için çaba gösterirlerken, kendi görev alanı dışına çıkıp ta kamuoyuna, il genel meclis üyesinin görevlerine sahiplenen bazı kimselere ne demeli acaba?
Hele bir de, merkezi bütçeden yapılması planlanan eğitim kampüsü v.b. gibi projelere sahip çıkıp, “Benim şöyle bir projem var” “Afşin’e eğitim kampüsü kazandıracağız” şeklindeki basın açıklamaları siyaseti ve siyasetçileri yok saymak olmuyor mu?
Sormazlar mı adama? “Babanızın parasıyla mı yapıyorsunuz bu işleri?” diye.
Bırak baba parasıyla iş yapmayı, devletin parasıyla yapılan, adeta sırça köşk haline getirilen makam odalarına köy muhtarlarını girdirmeyen kim acaba?
Tüm köy muhtarları ve il genel meclis üyelerinin de bulunduğu bir toplantıda, basın mensuplarının da önünde, bir idarecinin odasına kabul edilmediği sitemini dile getiren bir muhtara “Benim tarzım böyle. Benden sonra gelenle görüşürsünüz” diye fırça atar gibi sözler sarf edildi mi edilmedi mi?
Makam odasının manzarası bozulur diye mi, bir kamu dairesinin otopark alanı kullandırılmıyor? Caddede zaman zaman 3 sıra araç parkı izdihamı yaşanmasına sebep olan kim acaba? “Eminim benden sonra gelen, bu alanı otopark yapar, ama ben müsaade etmeyeceğim” sözünü kim kullandı?
Ortaklı’nın kanalizasyonu, Alimpınar’ın parke taşı, Kargabükü’nün sulama suyu, Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nun yeni binası, Nadır Köyü’nün okul binası gibi yüze yakın yatırım kararı, Kahramanmaraş İl Genel Meclisi Toplantı Salonu’nda alınır iken, sırça köşklerde oturanların ne katkısı oldu acaba?
Sadi Şirazi ne güzel söylemiş: “Kusuru kendisine söylenmeyen adam, ayıbını hüner zanneder.”