Senelerin avukatı, yıllara sığan gönüllü sivil toplum önderliği, siyasetin ve sporun unutulmaz ismi, Kızılay Kahramanmaraş Derneği Başkanı Av.Şenol Bilginer, “40 senedir Kızılay Derneğinin başındayım, zerre-i miktar kadar dedikodu, şaibe, kirli ve çıkar ilişkisine bulaşmadım” dedi ve Kızılay adına zenginlerden yeterli desteği ve alakayı göremediklerinden yakındı.
1973’te, Kızılay Kahramanmaraş Şubesi kurulunca, başkanı olduğu derneğin faaliyetlerini kendi yazıhanesinde sürdürmüş Av.Şenol Bilginer. Sonra, 1992’de (Köy Hizmetleri bitişiğinde) kendi binasında hizmet vermeye başlamış Kızılay.
Türk Kızılay’ında, bugün itibariyle genel başkandan sonra gelen isim. 5 senedir de Kızılay Denetçiler Kurulu Başkanlığını yürüten Bilginer (71) bugüne kadar Kızılay ahlakı ile büyüdüğünü söylüyor, severek ve içinden gelerek yürüttüğü görevi de bir ‘gönül işi’ olarak yorumluyor.
Bilginer, hali hazırda Göksun, Pazarcık, Türkoğlu ve Andırın’da şubeleri bulunurken, daha önceleri mevcut olup da genel merkez tarafından feshedilen Afşin ve Elbistan şubelerini yeniden oluşturma çalışmalarının sürdüğünü söylüyor.
Türkiye’de en çok kan toplayan illerden biri olduğunu da gururla belirten Bilginer, “Bu sevindirici bir gelişme. Kan sıkıntımız yok, halkıma duyarlılığından ötürü teşekkür ediyorum” derken, Kızılay ile olan serüvenini şu cümlelerle anlatmaya başlıyor.
“1973 yılıydı, Kahramanmaraş’a bir Kızılay müfettişi gelir. Ne bu işe gönül verecek birini, ne de hizmet binası bulamamış, zamanın valisine gitmiş, durumu anlatmış, bir müteşebbis heyet kurulmasını istemiş. Necmettin Karaduman beni aradı, yanına gelmemi istedi. Gittim. Orada, rahmetli Hasip Emirmahmutoğlu başkanlığında bir yönetim oluşturuldu. Ben başkanvekiliydim. 1985’de Hasip Emirmahmutoğlu’nun ayrılmasıyla, ben şube başkanlığına seçildim. O tarihten bu yana Kızılay Şube Başkanlığı görevim yanında, ayrıca da son 5 yıldır genel merkez denetçiler kurulu başkanı olarak hizmet veriyorum.”
MUHTAR, İMAM VE ÖĞRETMEN FAKTÖRÜ!
Varmış. Bu derneğe, insanlığa yıllarını vermiş Bilginer, bakın bu konuda bize; “Projelerimizi hayata geçirmeye başladık. 2011 yılında, toplumsal hizmetleri gerçekleştirmek. Bu şudur; kanaat önderleri, mahalle ve köylerde teşkilatlandırmaya çalıştık. Buralarda üç kişiyi esas aldık, muhtar, öğretmen ve imam… Toplumla en rahat diyalog kurabilecek üç isim. Siyasi kamplaşmanın da önüne geçmek istedik. Bu üç kanaat önderi ile yardımı, paylaşmayı yaymaya çalıştık. Mükemmel bir proje olduğu kanaatindeyiz” dedi.
KANAAT ÖNDERİ OLMANIN
ONURU VE ZORLUKLARI
Bu işe emeği, zamanı kadar yüreğini de katan Bilginer, bize kanaat önderi olmanın onuru yanında zorluklarını da anlatırken, biraz dertliydi, sitemkârdı. Zenginlerden, hayırseverlerden yeterli destek ve alakayı göremediklerinden yakınıyordu. Üzgün olduğunu söylüyordu. Sanki bu konuda kendini yalnız hissediyor gibi bir hali vardı. Sebebini sorduk; “Boş vaktimi boşa harcamadım. Avukatlığa başladığım günden bu yana, toplumsal faaliyetlere adadım kendimi. Siyasi partilerde, Kahramanmaraşspor’da, amatör spor kulüplerinde görevler de aldım. Ama Kızılay’da görev almanın, insanlığa hizmet etmenin onuru başka. İftihar ediyorum ve severek yapıyorum” derken mütevazı davranmaya çalışıyordu.
AFRİKA VE AÇLIKTAN ÖLENLER!
Bilindiği üzere, Afrika’da açlıkla boğuşan 29 bin yoksul insan var. Hastalık ve açlık büyük tehlike. Dünyanın gözü önünde çocuklar ölüyor açlıktan. Türkiye de ayağa kalktı, Somali’ye yardım elini uzattı. Kızılay Kahramanmaraş teşkilatı olarak ne yapıyorlardı, bu sorunun karşılığında ise; “Genel merkezimizin aldığı karar doğrultusunda, Diyanet İşleri Başkanlığı işbirliği ile bu yardımlar sürüyor. 2868 no.lu hesaba yatırılan paralar, Afrika’da açlıktan ölmek üzere olan çocukların imdadına yetişiyor. Kızılay olarak yardımın reklamında değiliz. Ramazanda ve diğer günlerde dağıtılan yardımlarımız gizlilik içinde olur ki, insan onuru ve gururu bizim için önemli. Önceden tesbit edilen ailelere yardımlar birebir dağıtılmaktadır!” diye konuştu.