Kentsel dönüşümde kişisel organizasyonların önünün açılması gerektiğini belirten eski Bursa Harita Mühendisleri Odası Başkanı Gürkan Kanbir, son depremlerin kentsel dönüşüm sürecinin hızlandırması gerektiğini ortaya koyduğunu söyledi.
Bursa’dan start verilen 3. kentsel dönüşüm hamlesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, "Yeni binalar yüksek katlı olmamalı" açıklaması, işi alan müteahhitleri zora soktu. Yıldırım ilçesinin Mevlana Mahallesi’nden başlatılan ve yer yer 8 kata kadar çıkan yüksek binaların kat sınırının Başbakan Erdoğan’ın talimatına göre düşürülme durumu, belediyeyi yeniden imar planı yapmaya mecbur bıraktı.
Eski Bursa Harita Mühendisleri Odası Başkanı Gürkan Kanbir, Başbakan Erdoğan’ın Mevlana Mahallesi’ndeki temel atma sırasında yaptığı açıklamaların kentsel dönüşümün boyutunu değiştirdiğine dikkat çekerek, “Bizim de katıldığımız Başbakanımızın bu görüşleri belediyelerin ezberini bozdu. Bursa’da ve kentsel dönüşümün yapılacağı şehirlerde en fazla 5 katlı binaların yapılması görüşü şehirlere yeni bir soluk aldıracaktır. Kent estetiği ve silüeti açısından da Osmanlı ve Selçuklu mimarisinin olması tarihi Bursa değerini geri kazandıracaktır. Sivil mimarlık örneği yapılarda olduğu gibi, kentsel dönüşümü kendisi yapmak isteyen vatandaşlara da proje bedeli hibe edilmeli ve inşaat yapımında uzun vadeli düşük faizli kredi imkanı sağlamalıdır. Ayrıca plan notlarında belediyeler, vatandaş lehine hareket ederek kamunun müdahil olmadıkları özel dönüşümlerin de önü açmalıdır” dedi.
’’İMAR PLANLARI HALKIN GÖRÜŞLERİ ALINARAK YAPILMALIDIR’’
Yıldırım’daki kentsel dönüşüm projesinin akademik görüşten uzak olduğunu ifade eden Harita Mühendisi Gürkan Kanbir, “Bir gecede dönüşümün farklı bir kanunun kapsamına alınması rahatsızlık verdi. Bu değişiklikle sağlanan kat yükseklikleri Başbakanımızın gözünden kaçmadı. Yeni Afet Kanunu sadece bölge halkının oluruna değil, diğer birçok kanunu ve kurumu da yok sayar niteliktedir. Şehircilik Bakanlığı bu konuda farklı ses duymak istememektedir. Hazırlanan imar planları, Başbakan Erdoğan’ın dediği gibi, halkın görüşleri alınarak tamamlanmalıdır. Kentsel dönüşümde belirleyici unsur olan proje maliyetleri idarenin ve taşeronların kar hesapları üzerine olmamalıdır. Planda yüksek ve yoğun yapılaşma isteklerinde mevcut dokunun sosyal durumu göz ardı edilmemelidir. Aksi durumda kentsel dönüşüm ya da Afet Kanunu kapsamında dönüştürülen alanlarda yoğunluk artar. Başbakan da bu olumsuz sonuca dikkat çekmiştir. Kentsel dönüşüm kamu yararını, bilimi, bölge halkının taleplerini göz ardı etmemelidir. Ekonomik, sosyal, fiziki ve çevre şartları bir bütün olarak ele alınmalı, şehir planından koparılmadan yapılmalıdır. Son Gemlik Depremi kentsel dönüşümün vakit kaybetmeden bir an evvel başlaması gerektiğini hepimize hatırlattı” diye konuştu.