Zonguldak'ta bindikleri özel halk otobüsünde "kirlenmesin" diye boş koltuklara rağmen ayakta seyahat eden maden işçileri, sosyal medyada yapılan yorumlara, "Tiyatro oynuyorsunuz, inandırıcı değil gibi sözler yazmışlar. Keşke yürüseydik de o yazılar yazılmasaydı" diye tepki gösterdiler.
Kilimli ilçesine bağlı Gelik beldesinde 5 kilometre uzaklıktaki iş yerlerine gidebilmek için bindikleri halk otobüsünde boş koltuklara rağmen "kirlenmesin" diye ayakta seyahat eden madenciler, sosyal medyada çıkan yorumlara tepki gösterdi. Yaşananların kamuoyunda geniş yer bulmasından sonra herkesin kendilerini aradığını ifade eden işçiler, madenci kıyafetlerini giyerek yeniden madene girdiler. İşçilerden Turgay İnam, ilgiden memnun olduklarını ifade etti. İnam, özel halk otobüsünün boş koltuklarına kıyafetleri kirli olması düşüncesiyle oturmadıklarını anlatarak şöyle dedi:
"Kilimli İşletme Müdürlüğünde çalışıyoruz. O gün ocağa indik. İşimizi yaptık. İlerleyen saatlerde asansörün bozuk olduğunu bize buradan 4-5 kilometre uzaklıktaki Gelik İşletmesi'ne yönlendirdiler. Yer altında yürüyerek Gelik'e gittik. Orada kafesten çıktık. Yaya gelmeyi düşünüyorduk. Fakat minibüsü gördük. Şoför arkadaş da sağ olsun durdu ve bizi aldı. Koltuklara oturmamızı söyledi. Üzerimiz kirli diye biz oturmadık. İnsanlara rahatsızlık vermeyelim dedik. Şoför arkadaş ısrar etti. Fakat biz oturmadık. Biraz sohbet ettik. O da bize bir güzellik yapıp çalıştığımız yere kadar getirdi. Güzergahı olmadığı halde bizi getirdi. Gündem epey bir değişti. Biz biraz sıkıldık ama memnunuz bu ilgiden."
"TİYATROCU OLSAK MADENCİ OLMAZDIK KIRILDIK"
10 yıldır madencilik sektöründe olduğunu anlatan maden işçisi Turgay İnam, bir anda gündeme gelmelerinin ardından sosyal medyadaki bazı paylaşımlara tepki gösterdi. Bazı yorumlarda "Tiyatro oynuyorsunuz" şeklindeki sözler okuduğunu anlatan İnam, şöyle devam etti:
"Biz büyüklerimizden, babamızdan böyle gördük. Böyle örf ve adetle yetiştik. Kim olsa aynısını yapardı. Bu gün bazı sosyal medyada yorumları okudum. "Tiyatro oynuyorsunuz, inandırıcı değil" gibi sözler okudum. Kırıldım. Keşke yürüseydik de o yazılar yazılmasaydı. İster istemez kırılıyoruz. Biz tiyatrocu değiliz. Tiyatrocu olsak madenci olmazdık. Bunları da bu şekilde mesaj vermek istiyorum. Arkadaşlar yazarken dikkat etsinler."
O MADEN BU KEZ AĞLATMADI, GURURLANDIRDI
Halk otobüsünde ayakta seyahat eden maden işçilerinden 31 yaşındaki Gökhan Onur, madenciye değer verilmesinin mutluluk verici bir duygu olduğuna dikkat çekti. Madencinin iş kazalarıyla anıldığının altını çizen Onur, "Ben Kilimli İşletmesinde çalışıyorum. O gün arıza vardı. Bizi Gelik'e yönlendirdi. Yolda giderken de otobüs geldi. Şoförden Allah razı olsun. Bizi iş yerine kadar bıraktı. O gün zaten belki de oraya gitmeyecekti şoför ama oradaki arkadaş Allah razı olsun. Bizi bıraktı. Güzel bir şeydi. Madenciye böyle değer vermeleri güzel bir şey. İş kazalarıyla anılıyoruz genelde. Böyle anılmamız güzel bir şeydi. Bu işin bu kadar olacağını tahmin etmiyorduk. İşin boyutunun böyle olacağını zaten tahmin etmiyorduk" diye konuştu.
7 YIL ÖNCE 30 İŞÇİ ŞEHİT DÜŞMÜŞTÜ
17 Mayıs 2010 tarihinde Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessesesi'ne bağlı maden ocağında, eksi 540 kodunda hazırlık ve ana kat işlerini yapan taşeron şirketin çalıştığı alanda meydana gelen grizu patlamasında hayatlarını kaybeden 30 madenci de aynı ocakta yaşamını yitirmişti.