Televole yaşıyoruz, okumuyoruz, genel kültürümüz maalesef ki sıfır değil eksilerde geziyor.. yere pas pas olarak serildi farkında değiliz..
Akşam Ahaber de bir belgesel izledim.. “ Gezi “
O günleri bire bir yaşadığımız için : bilmediğimiz bir olay değildi ancak bize hatırlattı..
1950-60 arası Merhum Şehit Başbakan Adnan Menderes dönemi, 1957 yılından sonra özellikle aynı oyunların sahnelendiğin görüyoruz.. Menderes uyarıyor ama şer güçler basınları ile galip geliyorlar..
1974-80 yılları arası aynı oyunların sahneye konduğunu görüyoruz. Erbakan Türkeş uyarıyor ama sonunda şer güçler galip geliyor..
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı makamından indirmek için 1988-92 arasında aynı oyunları görüyoruz.. onu zehirleyerek şehit ederek galip geliyorlar..
2002-2016 yılları arasında Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , yakalamak asmak ve idam etmek için hazırlanan oyunları görüyoruz.. hep aynı film aktörler değişik…
Gezi olayları (dış destekli) Kobani olayları dış destekli ve FETÖ bağlantılı..
17-25 Aralık Yargı Darbe girişimi FETÖ ürünü..
PKK kuruluşu ve büyütülmesi ABD CİA ve AB ülkelerinin ekonomik destekleri ile 1984 yılından bu yana geldi ve 40 bin üzerinde şehit verdik.. FETÖ ‘cu pilotlar PKK değil boş dağları bombaladı yıllardır..
15 Temmuz 2016 unutmuş olamazsınız şunun şurasında daha bir yıl bile olmadı.. onu yazmayacağım..
Bakınız : 14 Mayıs 1950 öncesi : anlatan, babalarımız dedelerimiz; ekmeğin karne ile verildiği, Bezin karne ile verildiği, sağlık hizmetlerinin bulunmadığı, fakirlik ve yoklukların diz boyu olduğu, insanlara tek parti dönemi baskısı ile inancının bile yaşatılmadığı bir Türkiye ! Allah demenin yasak olduğu bir Türkiye , Ezanı Türkçe okutan bir CHP ..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önce kendin partisinin bir tarihini okusun.. Tek adam diyor ya evet bu ülke 1932 den 14 Mayıs 1950 yılına kadar tek adamdan çektiğini , sözde milli şeften çektiğini hiçbir zaman unutamadı.. Milli şef mazlumları halen yaşıyor..
Yüzde 99 Müslüman bir ülkede, Osmanlı topraklarında Allah demenin yasak olduğu bir dönemi hatırlayın ve “Yeter söz milletin” diyerek iktidara gelen Adnan Menderes dönemi Türkiye’nin ayağa kalktığı dönem oldu.. oh bee hayat varı mış diyen halkımızın elinden bu yaşamı almak için oyunlar bir bir sahneye konmaya başladı..
İstihbarat örgütleri Türkiye de cirit atıyor, Sağcı- Solcu, Komünist, Faşist kavramları ile her gün insanımız öldürülüyordu..
Ordu içindeki ABD yandaşları CIA projesini devreye sokarak 12 Eylül 1980 de darbe yaptılar.. sonra 1984 de ANAP ve Turgut Özal başbakan olması ile milletimiz oh bee dedi..
Dedi ama bunu çok gören batı: bu defa başımıza PKK ‘yı sardı..
Türkiye : CIA projesi, Ermenilerin desteklediği, Avrupa Birliği üyesi üllerin silah ve para desteği verdiği, haçlıların silahşorları PKK ile mücadele de başarılı olmaya başlayınca, yerine hemen IŞID , DEAŞ, YPG ve diğer terör örgütleri kurularak çalışmaya başladı. Türkiye bölüp parçalamak istiyorlardı..
Dışardan terör örgütleri ile Türkiye diz çöktürülmeye çalışılırken, içerde ise FETÖ ve onun yandaşları oyun içinde oyun oynanmaya başladı..
2012-13 yılında Zaman, Hürriyet, Milliyet, Posta ,Sözcü, taraf ve FETÖ yayın organlarının başlıkları aynı.. Hükümeti istifaya çağırıyorlar, orduyu da darbe yapması için göreve çağırıyorlardı..
Gezi- Kobani, 17-25 Aralık Yargı Darbe Girişimi başarılı olmaması üzerine Avrupa ve ABD basını da devreye girerek Türkiye de iç savaş ilan ettiklerini görüyoruz..
Biz okumuyoruz, Milli Basın sahipsiz..
Gazete ve Dergi, Kitap her ne ise hiç birini okumuyoruz..
Özellikle Milli ve yerli olan Türkiye Cumhuriyeti halkı gazete okumuyor..
Yakın tarihimizi bile bilmiyor..
Türkiye Cumhuriyeti Halkı okuyor demem için : Milli ve Yerli Gazetelerimizin tirajı toplamda en az 20 milyon olması gerekir..
Oysa okunan gazete sayısı bizim cehaletimizi gösteriyor yazmıyorum.. utanıyorum..
Okumadığımız ve gerçekleri bilmediğimiz için: Facebook , internet, sanal medya denen cep telefonlarımıza gelen mesajlara , fotoğraflara inanıyoruz..!
Niye yakın tarihimiz bilmiyoruz.. bilmediğimiz için de başkasının aklı ile yaşıyoruz..
O günlerin gazete başlıklarına bakıyorum: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bülent Arınç, milli ve yerli dediğimiz siyasilerimiz CHP ve HDP dümen suna kapılmış giderken, FETÖ oyuncağı olduğunun farkında değil..
CHP ve HDP iç savaş çığırtkanlığı yapıyor.. halkın bir kısmı alkışlıyor..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a o dönem CHP Genel Başkanı Deniz Baykal;” Sakın ha Türkiye Büyük Millet meclisine gelme ! sakın gelme “ diyerek ölümle tehdit ede biliyordu.. Türkiye de halk yok sayılıyordu..
Bu belgeseri izlediğimde ortaya şu çıktı: Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; “ Yalınız kaldım yakınımdakilere bile anlatamadım PDY ve FETÖ diyordu.. ya , haklı imiş, yol arkadaşı olarak trene birlikte bindikleri bir takım kişiler Pazar da inmiş treni kaçırmış Erdoğan trende yalınız kalmıştı..
Ama 15 Temmuz da Erdoğan’a millet sahip çıktı..
Yerli ve Milli olan Osmanlı torunu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı milletimiz sahip çıktı.. ABD ve AB ülkelerinin korkusu 200 yıldan beri uyuyan OSMANLI İMPARATORLUĞU yeniden kurulacak mı ? Halife Türkiye den mi çıkacak İslam ülkeleri Halifenin başkanlığında toplanacak mı ? tüm bunun hesabını yapıyorlar..
16 Nisan Referandumu öncesi : Halife olarak gördükleri Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ak Partinin onun ekibinin gitmesi için Haçlılar bir oldu, Türkiye de hayır çıkması için çalıştı.. bunu göremeyen bizim vatandaşlarımız da ABD ve AB ülkelerinin hayır kampanyasının peşine takıldılar..
Çünkü biz okumuyoruz, 200 yıllık yakın tarihimiz, 94 yıllık Cumhuriyet Tarihimiz, 15 yıllık Ak Parti tarihini bile içinde yaşadığımız halde tahlil edemiyoruz..
15 Temmuz unuttuk..
Türkiye okumalı, birinci sorun bana göre : Okumayan bir Türkiye olması gerekir..
İyi günler..