Belde Belediye Başkanı Ali Bayram Köse, yaşadıkları durumdan nasıl kurtulacaklarını bilemediklerini belirterek, "Evlerimizin musluğundan akan su dahi kanserojen madde içeriyor" dedi.
Büyüktatlı beldesindeki kanser oranlarının oldukça yüksek olması nedeniyle Kahramanmaraş Valiliği tarafından görevlendirilen ve içerisinde Sağlık, Tarım, Bayındırlık ve Çevre Orman Müdürlükleri'nden görevli personellerin yer aldığı heyet beldede inceleme yaptı. Beldedeki herkes sağlık taramasından geçirilirken, yapılan kontrol ve tetkiklerde çok sayıda kişide kan kanseri bulgusuna rastlandı. Bunun üzerine hastalıkların sadece asbestli topraklardan kaynaklanamayacağı düşünülerek, bir de jeoloji mühendisi görevlendirdi. Afşin İlçe Sağlık Grup Başkanı Dr. Ahmet Yener'in de katıldığı incelemede beldenin çeşitli yerlerinde ölçüm yapan jeoloji mühendisi, topraklarda yüksek oranda radyasyon tespit etti. Ölçüm cihazının bazı noktalarda yüzde 29 değerini, bazı noktalarda ise yüzde 38 değerini gösterdiği ifade edilirken, radyasyon için maksimum değerin yüzde 20 olarak belirlendiği kaydedildi.
Belde Belediye Başkanı Ali Bayram Köse, ne yapacaklarını bilemez hale geldiklerini ifade ederek, Valilik başta olmak üzere ilgili kurumları kendilerine yardım eli uzatmaya beklediklerini söyledi. Sağlık taramasından ve topraklardan çıkan sonuçların kendileriyle paylaşılmasını istediklerini belirten Köse, şunları söyledi:
"İl ve ilçeden gelen yetkililer burada yaşayan insanları sağlık taramasından geçiriyor. Diğer kurumlar gelip topraktan örnek alıyor ve gidiyorlar. Biz istiyoruz ki, sağlık taramasının da, topraktan çıkan değerlerin de sonucunu bilelim. Fakat hiç kimse bize bu konuda bir açıklama veya bilgi vermiyor. Burada yaşayan insanların birçoğu zaten hasta olduğunu biliyor, birçoğu da doktora gitmeye korkuyor. Kurumlar bize soğuk bakıyor. Siyasiler sadece bizi seçim dönemlerinde hatırlıyor. Biz bu ülkenin evladı isek bizi burada unutmasınlar, lütfen sorunlarımıza bir çare bulsunlar. Bazı kurum yetkilileri evlerimizin duvarını bu topraklarla sıvamayın veya burasını terk edin diyorlar. Maddi durumu iyi olmayan insanlar mecbur kalıyor bu toprak ile evini yapmaya ve sıvamaya. Zaten durumu iyi olan aileler göçtüler. Beldenin taşınması belki tek çözüm ama burada yaşayan insanlar evini, bağını, bahçesini bırakıp nereye gidecekler. Gittiler diyelim ne yiyip ne içecekler. Bu belde buradan başka yere taşınacaksa, çözüm bu ise burada yaşayan insanlara gittikleri yerde iş imkanı da sağlanmalıdır. Şuan için zaten bölgede tarım ve hayvancılık bitti. Genç nüfus göç ediyor."
Kanser korkusunun kendilerini perişan ettiğini söyleyen Köse, son olarak 52 yaşındaki Zeynep Ceren'in de kanserden hayatını kaybettiğini ifade etti. Köse, "Beldemizde yapılan incelemelerde toprakların ve yeraltı içme suyunun asbestli olduğu ve kanser hastalığına yol açtığı resmen belgelendi. O günden bugüne kadar beldemizde kansere yakalanmayan kimse kalmadı. Bu durum Sağlık Bakanlığı'nca da belirlendi. Ancak o günden bugüne kadar devlet hiçbir tedbir almadı. Ne gelen var ne de giden, kaderimizle ve ölümle baş başa bırakıldık. Kanser korkusu bizleri perişan etti. 52 yaşındaki Zeynep Ceren de tedavi gördüğü Elbistan Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Şimdi Kahramanmaraş Valiliği'nden ve siyasilerimizden yardım ve destek bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Belde mahalle muhtarlarından Mehmet Ceren ise, "Beldemizde birkaç sağlıklı kişi kaldı. Onlarda er geç kansere yakalanacaklar. Bizim durumumuz ne olacak? Bizi içerisine düştüğümüz bu durumdan kim kurtaracak?" diye konuştu.
(İHA)