Üniversitemiz, Kahramanmaraş Valiliği, Belediye Başkanlığı, İnşaat Mühendisleri Odası Kahramanmaraş İl Temsilciliği ve Mimarlar Odası Kahramanmaraş Şube Başkanlığınca “Depremler ve Kahramanmaraş’ın Depremselliği” konulu panel yapılacağını duyururken, dün Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. A.Mete Işıkara’nın, Mersin, Adana, Gaziantep ve tüm güneyi etkileyecek bir deprem beklentisini açıkladı. Işıkara, bir ildeki sessizliğe dikkat çekti. Bu ilin Hatay olduğunu söyledi. Bu açıklama aynı fay hattı üzerde bulunduğumuz Kahramanmaraşlıları sarsmaya yetti.
Deprem gündemiyle toplanan Kent Konseyi Başkanı Zeynep Arıkan, Gazetemize yaptığı açıklamada acil deprem kapsamı arasına Kahramanmaraş’ında mutlaka alınması gerektiğini belirterek mademki topun ağzında Kahramanmaraş var, birinci derece deprem bölgesindeyiz o halde pilot iller içine mutlaka Kahramanmaraş’ta alınmalıdır. Arıkan; Konsey olarak Kurban bayramından hemen sonra Bilim adamlarının katılacağı konferans yapılacağını da sözlerine ekledi.
Bu gün yapılacak olan panelle ilgili olarak Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Fatih Karaaslan, panelin konuşmacılarının, Doç. Dr. Hanifi BİNİCİ (KSÜ Müh. ve Mim Fak. Öğr. Üyesi) Sayim ATA (Çevre ve Şehircilik İl Müdürü)Hacı Mehmet GÜNER (İmar ve Şehircilik Müdürü) Yrd.Doç.Dr. Alican KOP (KSÜ Müh. ve Mim Fak. Öğr. Üyesi)Enver ERDAL (Mimarlar Odası Başkan Yardımcısı)ve Yaşar BALIK (İnşaat Müh. Odası Başkanı) olduğu bilgisini vereceğini ve panelin saat 10;00 Tekinel Konferans Salonunda başlayacağını duyurdu.
IŞIKARA’NIN DEPREM KORKUSU YAŞADIĞI İL HATAY
Türk Kızılay Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara Ulusal Basına ''Artık 'deprem olacak mı?' sualini sorma lüksünüz yok. Deprem olacak. Mühim olan bu gerçeği kabul etmek ve depremden korunmak'' dedi.
Işıkara, Kızılay Haftası etkinlikleri kapsamında Özel Çukurova Bilfen Okulları'nda düzenlenen ''depremden korunma bilinci'' konulu konferansta, 1900 ile 2010 yılları arasında 4'ten büyük 9 bin 200 deprem yaşandığını vurguladı.Işıkara, büyüklüklerine göre tasnif edildiğinde 4-4,9 büyüklükleri arasındaki depremlerin 5 günde, 5-5,9 arasındaki depremlerin 22 günde veya ayda bir, 6-6,9 arasında depremlerin 8 ay ile 1 yıl arasında, 7-7,9 arasındaki depremlerin ise 40 ayda bir olabildiğini belirtti. Işıkara, Türkiye'de 7-7,9 büyüklüğünde deprem sayısının Van'da yaşananla 33'e çıktığını belirtti.
YENİ DEPREM SÜPRİZ DEĞİL
Ekim ayının başında Çorum'daki bir toplantıda, 6-6,9 büyüklükleri arasında depremin en son Simav'da olduğunu anımsatarak depreme dikkati çektiğini belirten Işıkara, şunları kaydetti: ''Bunun üzerine bir yıl koyun. 'Ülkemizin her hangi bir yerine 6-6,9 büyüklükleri arasında bir deprem olursa bu benim için sürpriz olmaz' dedim. Sizin için de sürpriz olmaması gerekir. '12 Kasım 1999'dan bu yana ülkemizde 7'nin üzerinde bir deprem yok' dedim. Bu beni çok rahatsız ediyordu. Ve sonuçta Van'da 7.2 büyüklüğünde depremi yaşadık. Bu Türkiye'nin deprem gerçeği. Artık 'deprem olacak mı?' sualini sorma lüksünüz yok. Deprem olacak. Mühim olan bu gerçeği kabul etmek ve depremden korunmak. Depremin ne zaman olacağını bilim söyleyemiyor. Bir depremin ne zaman olacağını söyleyemiyor fakat nerede ve ne büyüklükte olabileceğini söylüyor.'Işıkara, Doğu Akdeniz'de Hatay'da bir deprem hareketliliğinin yaşanabileceğini, ancak, bunun zamanının bilinemeyeceğini belirterek, ''Mersin, Adana, Gaziantep, tüm güneyi etkileyecek bir potansiyel var. O da Hatay. Hatay'da uzun süredir deprem yok. Özellikle 7'nin üzerinde deprem yok. Tarihsel dönemde Hatay'da 7'nin üzerinde depremler olmuş. Hatta Hataylıları dinlerseniz, bir veya iki defa kent yerle bir olmuş, yerin altına göçmüş yeniden kurulmuş. Hatay'da olabilecek bir deprem, bölgeyi etkileyecek. Kocaeli-Gölcük depremi nasıl geniş alanı etkilediyse, bu da etkileyecek'' diye konuştu.
HANGİ ŞEHİRLER ETKİLENECEK
Adana ve Mersin'de yaşamın deprem gerçeğine göre düzenlenmesi gerektiğini belirten Işıkara, depremden korkmamak, ancak, hazırlıklı olmak gerektiğini söyledi.Işıkara, Van'ın 1999 Gölcük depreminden hiç ders çıkarmadığını, televizyonlarda izlendiği gibi Erciş'in yerle bir olduğunu vurgulayarak, ''Binaları doğru inşa etmek önemli. Deprem öldürmez, binalar öldürür lafını ben söylemiştim'' dedi.Bina yalıtımı konusunda da ekolojik ürünlerin kullanılması gerektiğine değinen Işıkara, ''Bizim ülkemizde inşaatlarda yalıtım için köpük kullanılıyor. Bu binanın nefes almasını önleyip, çürümesine neden oluyor. Ayrıca, manzara göreceğim, showroom açacağım diye kolonlar kesilmez. Keserseniz o bina Van'daki gibi çöker, yassı kadayıf olur'' diye konuştu.Işıkara, daha sonra sahneye çağırdığı öğrencilere, uygulamalı olarak deprem esnasında neler yapması gerektiğini anlattı. Işıkara, tüm salondaki öğrenci ve öğretmenlere aynı anda deprem tatbikatı yaptırdı.
BU AÇIKLAMALAR SONRASI HALK SUSKUN
Van depreminden sonra birbiri ardı sıra gelen deprem haberleri karşısında halk suskun ve şaşkın, bir o kadarda ne yapacağını bilmiyor. Bilenlerde zaten yapmıyorlar. Oysa depreme hazırlık için bazı basit çalışmalar bile önemli.
DEPREM ÖNCESİ ALINACAK ÖNLEMLER
1) Yerleşim bölgelerini titizlikle belirlemeliyiz. Kaygan ve ovalık bölgeleri iskana açmamalıyız. Evimizi gevşek toprağa sahip meyilli yerlere yapmamalıyız.
2) Yapıları deprem etkilerine karşı dayanıklı yapmalıyız. (Yapı Tekniğine ve İnşaat Yönetmeliğine uygun, sağlam olarak)
3) İmar planında konuta ayrılmış yerler dışındaki yerlere ev ve bina yapılmamalıdır.
4) Dik yarların yakınına, dik boğaz ve vadilerin içine bina yapılmamalıdır.
5) Çok kar yağan ve çığ gelen yamaçlarda bina yapılmamalıdır.
6) Mevcut binaların dayanıklılıklarını arttırmalıyız.
7) Sigorta sistemine dahil olmalıyız.
8)Ev satın alırken yukarıda belirtilen konuları göz önünde bulundurmalıyız.
9) Bu önlemlerin yanı sıra, günlük kullandığımız eşyalarımızın ev içerisine yerleştirilmesinde aşağıda sayılan önlemleri almalıyız:
- Dolap üzerine konulan eşya ve büro malzemelerin kayarak düşmesini önlemek için plastik tutucu malzeme kullanmalıyız.
- Soba ve diğer ısıtıcıları sağlam malzemelerle duvara veya yere tespit etmeliyiz. - Dolaplar ve devrilebilecek benzeri eşyaları birbirine ve duvara tespit etmeliyiz.
- Duvar bölmeleri ve panoları zikzak düzende yerleştirip, yere tespit etmeliyiz.
- Tavan ve duvara asılan avize, klima vb. cihazları bulundukları yere ağırlıklarını taşıyacak şekilde tespit etmeliyiz.
- Zehirli, patlayıcı, yanıcı maddeleri düşmeyecek bir konumda sabitlemeli ve kırılmayacak bir şekilde depolamalıyız. Bu maddelerin üzerlerine fosforlu, belirleyici etiketler koymalıyız.
- Gaz kaçağı ve yangına karşı, gaz vanası ve elektrik sigortalarını otomatik hale getirmeliyiz.
- Binadan acilen kaçmak için kullanılacak yollardaki tehlikeleri ortadan kaldırmalı, bu yolları işaretlemeli, buralara gereksiz eşya ve malzeme koymamalıyız.
- Bir deprem planı hazırlayıp, bu plana göre nasıl davranmamız gerektiğinin tatbikatını zaman zaman yapmalıyız.
- Bina yönetimince önceden belirlenen, mesken veya işyerinin özelliği ve büyüklüğüne göre uygun yangın söndürme cihazını mutlaka bulundurmalı ve periyodik bakımlarını da yaptırmalıyız. - Asansörlerin kapı yanlarına "Deprem Sırasında Kullanılmaz" levhası asmalıyız.
- Gerekli İlk yardım malzemesi, yedek pil ve pilli radyo, el feneri, temizlik malzemeleri, sinyal düdüğü, mum, kibrit, kuru gıda ve bisküvi gibi malzemeleri bir çanta içerisinde her an hazır bir şekilde bulundurmalıyız.
- Aile bireyleri ile topluca deprem sırasında nasıl korunacağımız hususunda sohbet ve alıştırmalar yapmalıyız.
- Aile bireylerimiz ile iletişimi nasıl sağlayacağımızı ve eve ulaşamayacağımız durumlar için alternatif buluşma yerlerini planlamalıyız.
- Depremin gece meydana gelebileceğini düşünerek, yatağımızı pencerenin önünden ve eşyaların dökülebileceği yerlerden uzak yerleştirmeliyiz.