Ramazan Ayını Göremeyenler..!

Gazete Ve Köşe Yazarı Bekir Doğan bu hafta yazısında şu konuyu ele aldı;

Gazete Ve Köşe Yazarı Bekir Doğan bu hafta yazısında şu konuyu ele aldı;

    Geçen sene bugün bizimle birlikte oruç tutan, akşam teravih namazına giden bir çok dostumuz bugün aramızda değil ve Ramazan ayını göremediler..

    Ya biz önümüzdeki yıl Ramazan ayını göre bilecek miyiz ?

    İyi düşünün ! iyi hesap yapın yarınımız var mı ?..

    En son Ramazan dan bir gün önce iki öğretmenimiz Abdurrahman Şen ve Musa Tunadağ aramızdan ayrılarak ebedi aleme doğru yürüdüler..

    Oysa 11 ay önce Ramazan ayında biz Abdurrahman hocamla iftar sofrasında, teravih namazında bir ardadaydık.. şimdi yok !..

    Ramazan Bayramını görecek miyiz ? bilemiyorum.. yada seneye Ramazan ayına kavuşacak mıyız ?  mesele de burada..

    Bugün şu anda yaşıyoruz.. bir saniye sonramız yok!..

    O halde bu kavga niye ?

    Gelin bir birimizi sevelim- her insanın bir kabahati olur onu görmeyelim, güzel yanını görelim bir birimizi sevelim..

    Müslümanlar kardeştir..  kardeş olduğumuzu gösterelim..

    Başta söyledim ya : Ramazan dan bir gün önce iki öğretmenimiz hakkı yürüdü..

    Bir saniye sonra sen- ben – o diğerlerinin hakkı yürümeyeceğini kim garanti ede bilir..?

    Evde : bir kap yemek pişiyor içine bir bardak su fazla koyarsanız bir dostunuza iftar yemeği vere bilirsiniz ? İftar yemeği sevabı kazana bilirsiniz.. bir bardak su ile !..

    Burada durmak istiyorum: Özellikle hanımlar, bir yakını iftara çağıracak olsanız önünüze öyle bir liste koyuyorlar ki : Memur, işçi, emekli veya der gelirliseyiniz babanıza bile iftar yemeği vermek mümkün değil !..

    Mütevazi olamıyoruz, özellikle hanımlar yarış halindeler bu kötü huyumuzdan vaz geçmemiz gerekir.. Allah ne verdi ise deyip sofraya getirmesini öğrenmemiz gerekir..

    Gelin bu ramazan ayında şunu yapalım: Fakir- Zengin ayırt etmeden iftar yemeklerinde buluşalım.. Allah bereketini verir !

     Önce : Fabrika sahibi veya esnaf iseniz , önce kendi personelinizle bir iftar yemeği yiyiniz.. sonra akrabalarınıza..

     Örnek fabrika sahibi iseniz: Fabrika da yemek sürekli 365 gün çıkıyor.. her verdiyeye katılarak üzerine yemeğin bir dondurma tatlı ilave ederek işçilerinizle bir arada olmanın mutluluğunu yaşayınız.. onları da sevindirin ne olur ?

     Esnaf iseniz: iş yerinizde çalışan sayısına göre : bir kişi bile olsa bir iftar sofrasında bir araya gelin..! evinizde olur, iş yerinizde olur, bağda olur, lokantada olur, her yerde olur ancak şöyle mütevazi  bir iftar yemeği olsun..!

     Zengin olur ! Fakir olur ! dostlarınızı evinize veya uygun bir yere çağırarak bir iftar yemeği veriniz.. kardeş olduğunuzu gösteriniz..!

     Özellikle lüks lokanta veya otelde olması şart değil evinizde mütevazi bir iftar yemeği vererek gönülleri kazana bilirsiniz.. 

     Memur veya işçi – yada dar gelirli bir çorba bile iftar yemeği verile bilir ne olur.. iftarda çok yedirmek veya yağ bal yedirmek değil önemli olan iftar ettirerek sevap kazanmaktır..

     Mesele olan ne yediğimiz değil, kimlerle nasıl kardeş olduğumuzdur..

     Allah bir rızık veriyor, kimi bir ekmek yiyor, kimi çeyrek ekmek ama neticede bir tayin edilen bir rızık var onu alıyoruz..

     Ramazan ayı geldi, küslükleri – kırgınlıkları bir kenara atalım, iftar sofralarında buluşalım ki Allah bereketini versin..

     İftar sofrasının şah şahsına kapılıp Teravih namazlarını da ihmal etmeyelim..

     Bir eşeği ağaca bağlar akşama kadar su ve yem vermezsek eşekte bizim gibi aç ve susuz kalarak oruç tutmuş olur.. ! ama biz eşek değiliz farkımızı göstermemiz gerekir..

     Bu farkı da : Bilmiyorsak bu ramazan ayında kuran-ı kerim okumasını öğrenelim..

     Beş vakit namazı cemaatle kılmaya çalışalım

     Teravih namazına gidelim..

     Dostlarımıza iftar yemeği verelim.. yedirmekle bir şey eksilmez..!

     Çorbaya iki bardak fazla su koyarsanız iki kişi daha iftar eder !

     Hayvanlı insan arasındaki farkı mutlaka göstermemiz gerekir..

     İftar yemeğinde : kırk çeşit yemek olmasın ! ben istemem ancak güzel dostlar olsun, güzel sohbet olsun kardeşlik olsun, dostluk  olsun, sadece çorba yeter bize !

     Kur’an-ı Kerim ayı olan Ramazan ayında gelin çocuklarımız ve kendimiz Kur’an-ı kerim okumayı öğrenmek için çaba harcayaylım..

     Çocuklarımızı mutlaka Kur’an-ı kerim kursuna gönderelim

     Kur’an-ı kerim okumasını bilen çocuk Üniversite de iyi bir fakülte kazanmayı garanti eder bunu da unutmayın Türkiye de ilk bin ve 10 bin giren öğrenciler arasında yapılan ankette yüzde 90 Kur’an-ı kerim okumasını bilen çocuklardan oluşuyor bunu da unutmayın !

     Çocuklarınızın geleceği için Kur’an-ı kerimi okumasını öğretiniz..

     Seneye Ramazan ayını göre bilecekmiyizi ?

     Hayırlı Ramazanlar diliyorum..

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Eğitim Haberleri