Şair Aksu’nun Bir Talebi Var

Şair ve yazar kimliği ile yakından tanınan cezaevi müdürü Mehmet Aksu, ülkemizin bu günlerde içinde bulunduğu gergin atmosferde en çok ihtiyaç duyulan birlik ve kardeşlik adına anlamlı bir çağrıda bulundu

Şair ve yazar kimliği ile yakından tanınan cezaevi müdürü Mehmet Aksu, ülkemizin bu günlerde içinde bulunduğu gergin atmosferde en çok ihtiyaç duyulan birlik ve kardeşlik adına anlamlı bir çağrıda bulundu

Şair Mehmet Aksu, kabinenin değerli isimlerinden çalışkanlığı ,tarihe ve kültüre verdiği önemle bilenen hemşerisi Kültür Bakanı Mahir Ünal’dan “Erzurum ve Kahramanmaraş Şair Kardeş Kent Olsun.”  Projesine destek istedi.

Yıllarca Erzurum’da görev yapmış, kentin tarihi dokusuna dokunmuş, havasını solumuş Kahramanmaraşlı Şair-Yazar Mehmet Aksu, iki şehrin yöneticilerini de göreve çağırdı. Kültür Bakanı Mahir Ünal’dan Projesine destek istedi.

Aksu bu aziz milletin en önemli değerleri , tarihi , kültürü ve aynı şeylere sevinip, aynı şeyler için göz yaşı döktüğü kısacası ortak duygularla demlendiğini sözlerine ekleyerek bütün bu değerleri yaşatmanın en önemli yollarından birinin de şiir olduğunu , şiirlerin ortak duyguları canlandırarak toplumu bir arada tutan önemli bir unsur olduğunu dile getirdi.

Geçtiğimiz hafta Üstad Şair Bahaeddin Karakoç’la istanbul’daki evinde bir araya gelen Şair Mehmet Aksu “Erzurum ve Kahramanmaraş Şair Kardeş Kent Olsun.”  projesini ve yapmış olduğu çalışmaları detaylı şekilde Karakoç’a bir kez daha anlattığını, tam destek aldığını belirten  Şair Aksu; Karakoç’un  Projemizi çok önemli ve anlamlı bulduğunu kendisinde uygun yer ve zeminde söyleşilerine dahil edeceğini kaydetti.

Şair ve yazarlarla Kahramanmaraş’ta Kültür ve Turizm Çalıştayı yapıldı. Kendisinin görevi gereği memleketinde bulunamadığını beliren Şair Mehmet Aksu, Şair Arkadaşlarını telefonla arayarak önemsenilerek ele alınan konular arasına bu sene memleketim de beşincisini yapmayı düşündüğümüz “Erzurum ve Kahramanmaraş Şair Kardeş Kent Olsun.”çağrımızın çalıştay da kabul gören, gereği için projemizin dillendirilmesi rıcasında bulundu. İlgili ve yetkililerden öncelikli ilgilenmesini arzu ediyorum.  Şiir dinletimizde sonuca yaklaşmayı hatta Kültür Bakanımızdan alacağımız sevindirici haberle dinleti tarihini belirleyip, şiir dinletimizi şölene dönüştürmek beklentimizdir dedi.

İstanbul’dan sonra en çok şiir yazılan kentlerin başında Erzurum ve Kahramanmaraş olduğunun altını çizen Aksu, bu iki şehrin ‘Şair Kardeş Kent’ olması konusunda yetkililerin çalışma yapmasını istedi.

‘Erzurum ve Kahramanmaraş şair kardeş kent olsun’ çağrısının 5.yılında olduklarına işaret eden Aksu, her iki kentin de onlarca şair ve ozan yetiştirdiğini dolayısıyla kardeş şair kent olmaları gerektiğini söyledi. Konuyla ilgili bazı sorularımıza da yanıt veren Aksu, şair ve ozanların düşüncelerinin onlar yaşarken değer görmesi için iki kenti kardeş yapmak istediklerinin altını çizdi.

“Neden özellikle Erzurum ile Kahramanmaraş’ı ‘Şair Kardeş Kent’ yapmak istiyorum?’

Kültür aktarımında birilerinin bayrak tutması gerekiyor. Nasıl ki ilkokullarda, ortaokullarda bayrak merasimleri olurken, geçitlerde birileri bayrak tutuyor, bu da aynı şekilde. İşte bu kültür aktarımında da birilerinin bayrak tutması gerekiyor. Bayrak tutması gereken illerimiz de, tarihine baktığımız zaman, duruşuna baktığımız zaman, şair ve ozan yetiştirilmesine baktığımız zaman en fazla şair ve ozan yetiştiren kentler Erzurum ve Kahramanmaraş’tır.  

Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden biri olarak kabul edilen Erzurum şehri medeniyetler kavşağında yer alır. Aynı zamanda zengin bir tarih, kültür, sanat ve edebiyat birikimine de sahip şehir, asırlar boyu Doğu Anadolu'nun kültür başkentliğini yapmıştır ve pek çok divan ve mutasavvıf şairini yetiştirmiştir. Erzurum hem "Küçük Asya" diyebileceğimiz zengin kültür dünyasıyla hem kendine özgü coğrafyası tarihi ve özellikleriyle şairleri etkileyen bir şehirdir. Neredeyse şiir okuyandan çok şair vardır Erzurum'da. Şair Nef'i, Ziya Paşa, Sümmani, Aşık Yaşar Reyhani, Erzurumlu Emrah, Kemalettin Kamu ve daha niceleri yetişmiştir. Kahramanmaraş da şairler şehri olarak bilinir ve Necip Fazıl Kısakürek,  Abdurrahim  Karakoç, Aşık Mahsuni Şerif, Bahaettin Karakoç  gibi onlarca şairi yetiştirmiştir. Kahramanmaraş edebiyat dünyasına adını altın harflerle yazdırmış birçok şair yetiştirmiştir. Şiir Kahramanmaraşlılar için bir hayat şeklidir. Bu yüzden iki şehri Kardeş Şair Kent yapmak istiyoruz.

Erzurum ile Kahramanmaraş kardeş şehir olduğunda neler yapabiliriz?

Her sene nasıl ki Kahramanmaraş’ımızın kurtuluş günü var, o gün yeniden canlandırılıyor ise işte o şair kardeş kent yapıldıktan sonra her senenin belli ayında kültür aktarımında bulunmuş şair ve ozanlarımızı saygıyla anarak, onların eserlerini dile getirerek canlı tutmak istiyoruz. Yani şair ve ozanlarımızın eserlerini canlı tutmak ve yeni yetişen neslimize model oluşturulmasını sağlamak ve gelecek neslimize de sağlıklı ve eksiksiz aktarabilmek için etkinlikler yapılabilir. Şiir yarışmaları yapılabilir. Ozanlarla türküler söylenip bir araya gelinebilir. Geçmişteki ozanlar ve şairlerin eserleri okunabilir. Bu aktarımda daha neler yapılabilir diye yeni projeler üretilebilir. Beyin fırtınası yapılabilecek, düşünce üretecek yarışmalar yapılabilir. Şiir üzerine ortak akıl platformu oluşturmak istiyoruz. Bugün, dünkü şair ve ozanlarımıza baktığımız zaman bugünleri görebilir şiirler yazmışlar. Bizde de bugünkü şair ve yazarlar yarınları görebilir ve yarınlara aktarabilir. Asırlar sonrasına aktarabilir.

Böyle bir girişimde bulunmama yönelten sebep ne?

Ben 12 yaşından beri yazıyorum. Ama mesele yazmak değil yazılanları bir sonraki kuşaklara aktarabilmek. Hep yazarlarımız ve ozanlarımız öldükten sonra eserleri araştırmacılar sayesinde araştırılarak su yüzüne çıkartılmıştır ve gündeme alınabilmiştir. Biz, yaşarken bile onların kıymetini bilerek, onlara sahip çıkılması, onların düşüncelerine sahip çıkılması doğrultusunda da çalışmalar yapacağız. Kıymetlerinin sağ iken bilinmesi doğrultusunda adımlar atacağız. Ayrıca şiir kılcal damarlardan vücuda yayılan kan gibidir. Kalpten ruhu besleyerek hasretliği çekilenin adresine kapılar aralayan ahenkli bir sesleniştir. Şiiri olmayan bir toplumun kılcal damarları kapalı ve vücutları uyuşuktur.  Şiiri olmayan bir toplumda heyecandan da bahsedilemez. Şairler toplumların yükselen sesleridir. "Toplumunda şairleri susturuluyor, şiir anlayışları köreltiliyorsa o toplum uyuşuk yaşayacaktır." Şairi susmuş, susturulmuş toplumların üzerine ölü toprağı serpilmiştir. Şairler şiirleri oldukça toplumlar değişim ve dönüşümlerini sağlıklı gerçekleştirilebilir. Yaşamak; ya şükretmekle olur hududun darlığına, ya da hasretle, ötelere yürümekle. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Eğitim Haberleri