Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu Kahramanmaraş İl Başkanı Akın Ozan bir basın açıklaması yayınlayarak son günlerde bazı Sivil Toplum Kuruluşlarının açıklamaları ile ilgili bir değerlendirme yaptı. Sivil Toplum Kuruluşlarının bir kişinin tekelindeymiş gibi hareket edemeyeceğini, ‘Atama Mercii’ olmadığını, üzerine vazife olan konularda suskun kalıp vazifesi olmayan konularda açıklama yapamayacağını dile getiren Ozan; ‘Lütfen herkes ‘Hakkını da, haddini de bilsin’ dedi.
HAKSEN İl Başkanı Akın Ozan basın açıklamasında şunları kaydetti; ‘Bilindiği üzere Sivil Toplum Kuruluşu demek aynı iş yapan ve aynı düşüncede olan insanların bir araya gelerek o iş ve düşüncede olan insanların sıkıntı, dert ve problemlerini çözmek için uğraşan aynı zamanda da toplumun çıkarları mevzu bahis olduğunda, toplumun çıkarlarını düşünerek kararlar alan ve o alınan kararları topluma aktaran topluluk demektir, Bu kimi zaman bir sendika kimi zaman bir oda kimi zaman bir dernektir. Bu STK’larda toplanan insanlar birbirlerine güç göstermek için değil, birbirlerinden güç almak için bir araya gelirler ve hangi isim veya düşünce ile çıkarsa çıksın hiçbir Sivil Toplum Kuruluşu ‘Neden benim dediğim değil de başkalarının dedikleri oluyor’ diye serzenişte bulunma veya daha da ileri giderek basına beyanat verme hakkını kendisinde göremez’ dedi.
STK’ları yük olmaya değil yük almaya gelen kuruluşlardır
Dün ‘Azınlığın çoğunluğa tahakkümünden’ dert yananların bu gün aynı yolda ilerlediklerini dile getiren Akın Ozan; ‘ Dün, azınlığın çoğunluğa tahakkümünden, adaletsizlikten, tehditten, sürgünden dert yananlar ne hikmettir bilinmez, mührü yani yetkiyi ellerine geçirdikleri andan itibaren Süleymanlıklarını ilan ettiler ve eline mührü alan maalesef benim dediğim olacak diyor başka bir şey demiyor, dün Sağlık Müdürü atamasında bu sıkıntı yaşandı bu gün Sütçü İmam Üniversitesinde yaşanıyor (muş). Peki, bu sıkıntıyı yaşatanlar kim? Tabi ki malum bir sendikamız, oysa STK’ları yük olmaya değil yük almaya gelen kuruluşlardır. Eğitim durumumuz ortada iken eğitime çare olmak için proje üretmesi gereken STK’larımız maalesef Eğitim sorunumuza neşter vurulacak bir toplantıda kötü örnek olan bir müdürü Sayın Valimiz uyardı diye ‘Olmadı Sayın Valim’ demeçleri veriyor ama eğitimdeki açmazlarımıza bir proje üretemiyor, İktidarın her türlü talebine ‘hay hay’ diyerek destek veriyor ama üyesi olan memurun haklarını korumak için en küçük bir serzenişte bulunmuyor ve bunun karşılığında da ne hikmettir bilinmez bu sendikanın başkanları hep bir müdürlüğe atanıyor’ dedi.
Nalıncı Keseri gibi ‘Hep bana’ olmaz.
Geçtiğimiz günlerde bu sendikamızın bir şube başkanı kendi tavsiye ettiği kişi atanmadı diye KSÜ Rektörü Sayın Karaaslan’ı yanlış atama yapmakla suçlayıp ardından da ‘Bu kişi mahkemeye giderse mutlaka kazanacak peki o zaman bunun zararını kim ödeyecek’ diyerek aba altından sopa gösteriyor, yani bir nevi hem savcı oluyor hem hakim, yani hem iddia ediyor hem de bu iddiası ile ilgili hükmü veriyor. Adaletsizlikten bahsediyor ama birçok konularda ‘Nalıncı keseri’ gibi hep bana hep bana demekten geri kalmıyor ve bu kişiye mensubu olduğu STK’dan hiç kimse ‘Sayın başkan elinde fırsat olan herkesin çalışacağı insanı seçme hakkı vardır, bu siyasette de böyledir, ticarette de böyledir. Hiç kimse kimseyi benim dediğimi neden yerine getirmiyorsun diye suçlayamaz’ demiyor, niye? Çünkü onlarında işine öyle geliyor’ dedi.
Amacının kimseye görevlerini hatırlatmak olmadığını ancak Sivil Toplum Kuruluşlarının da hiç kimsenin görev yetkisine karışamayacağını söyleyen Akın Ozan; ‘Bırakın bu memleketin yöneticileri görevlerini yapsın, ‘Benim dediğim neden olmadı’ diye önlerine set çekip rencide etmek yerine yardımcı olalım, biraz zaman verelim ve eğer başarısız ise o zaman bunu da açıkça dile getirelim, yani ‘dereyi görmeden paçayı sıvamayalım’ dedi.