Uluslararası Hayrat İnsani Yardım Derneği Suriye Koordinatörü Muhammed Ubeyd Köşger, Suriye'de 40 ofis ve 200 kişilik gönüllü ekiple sağlık, eğitim, barınma, gıda, su kuyusu, kurban gibi faaliyetleri etkin bir şekilde sürdürdüklerini söyledi.
Köşger, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'nin büyük bir bataklıkta adeta can çekiştiğini, Türkiye'nin de dünyada elini taşın altına koyan nadir ülkelerden olduğunu söyledi.
Suriye'de yaşanan iç savaş nedeniyle Hama, Humus, Deyrizor, Lazkiye, Halep gibi birçok bölgeden İdlib'e ciddi bir göçün devam ettiğini dile getiren Köşger, şöyle devam etti:
"Zor şartlarda hayata tutunmaya çalışan 4 milyona yakın mültecinin yüklerinin hafifletilmesi, sorunlarının asgari düzeye indirilmesi konusunda da biz Türkiye olarak, savaşın başından beri hep devrede olmaya gayret ettik. Hayrat Yardım Derneği olarak da Suriye'de 40 ofis ve 200 gönüllü ekibimizle sağlık, eğitim, barınma, gıda, su kuyusu, kurban gibi faaliyetlerde etkin bir şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Mevsimin kış olması münasebetiyle kışlık elbiselerin dağıtımı yapmaktayız."
Dünyanın duymadığı mazlumları duymak zorunda olduklarını vurgulayan Köşger, "Bu konuya sessiz kalmayacağız. Orada yaşayan kardeşlerimize yardım etmek bizim borcumuzdur. Kendi kavgalarını Müslüman coğrafyalarda yapan dünya devletleri yüzünden günahsız oldukları halde mağdur olan kardeşlerimizi umursamadan yaşayamayız." ifadelerini kullandı.
Köşger, Irak'tan Suriye'ye, Filistin'den Yemen'e, Mısır'dan Libya'ya, Afganistan'dan Ukrayna'ya kadar geniş bir coğrafyanın, derin krizler içinde insanlığın vicdanını yaralayan görüntülere sahne olduğuna dikkati çekti.
Nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib'in gittikleri her bölgesinde istinasız aynı sorun ve taleplerle karşılaştıklarına dikkati çeken Köşger, şunları kaydetti:
"Özellikle çadır kentlerdeki insanlar 4 aydır bölgeye yardım ulaşmadığını, gelen yardımların kesildiğini söylüyorlar. Gıda ve yakacağa çok ihtiyaç olduğunu bildirdiler. Geçtiğimiz gün Humus'tan gelerek İdlib'e yerleşen birkaç aileyi ziyaret ettik. Ailelerin yiyecek ve yakacak başta olmak üzere evlerinde hiçbir şeyleri yoktu. On kişilik bir ailenin büyüğü olan teyze ellerini havaya kaldırarak 'Recep Tayyip Erdoğan' diye dua etmeye başladı. Aileye gıda, yatak, çocuklara mont, çocuk bezi, süt gibi acil ihtiyaçlarını temin ettik."