Anadolu Gençlik Derneği Kahramanmaraş Şube Başkanı Osman Yücel yaptığı yazılı açıklamasında Suriye'de oynanan oyunlara seyirci kalınmaması gerektiğini öne sürerekr şunları söyledi. "Suriye İslam coğrafyasında diktatörlere karşı halk hareketleri ile başlayan dalganın duraklarından ve en önemli ayaklarından biri olduğu bizce şüphe götürmez bir gerçektir. Geçtiğimiz yıl başlayan ve tüm Suriye de cereyan eden halk hareketi ile Suriye ordusu arasındaki olaylar endişe verici boyutlara ulaşmıştır.
Gelinen noktada Suriye halkına karşı Esat’ın büyük bir zülüm yaptığı gerçeğin den hareketle; bölgede büyük bir enformasyon kirliliğinin yaşandığı, gerçeklerin ne olduğunun söylemenin kolay olmadığı bir durumu yaşamaktayız. Özellikle geçtiğimiz hafta Humusa bağlı Hole kasabasın da çoğu çocuk 100 den fazla kişinin katledilmesi karşısında Suriye ordusu ve muhaliflerin birbirlerini suçlamaları, BM’nin konu ile ilgili net olmayan tavrı,BBC televizyonunun servis ettiği görüntülerin asılsız olduğunu da göz önünde bulunduracak olursak bölgede çok derin bir komplo olduğunu başta CIA ve MOSSAD olmak üzere çeşitli örgütlerin olaylardaki varlığı şüphesinin yerini adeta kesinlik kazandırmıştır.
Suriye ABD’nin büyük Ortadoğu projesi olarak gündeme getirdiği siyasal, ekonomik, toplumsal ve askeri dönüştürme operasyonunun hedef ülkelerinden biridir.
Suriye’de şuanda gelinen nokta, emperyalistler tarafın dan en başından beri istenen noktadır.
Suriye’de her geçen gün çatışmaların, ölümlerin, gözyaşlarının görüntüleri vicdanları sızlatmaktadır. Aslında Suriye’de gelinen nokta, en başından beri istenen noktadır ve bunu isteyen güçler, insanların canını hiçe sayarken, ölümlerin artışından da medet ummaktadırlar.
Suriye’deki temel senaryo, Libya ve Yugoslavya örneğinde olduğu gibi insani gerekçelere dayandırılarak uygulamaya çalışılacak olan askeri müdahale senaryosudur. Bu senaryoda maalesef Türkiye’ye de önemli bir rol verilmiştir.
Değerli Basın Mensupları
Buradan açıkça ifade ediyoruz ki, Suriye halkının kaderini kendi kaderimizden, geleceğini kendi geleceğimizden ayrı düşünmüyoruz. Onların acıları bizim acımız, gözyaşları bizim gözyaşlarımızdır.
Çözüm öncelikli olarak bölgenin mevcut işgallerden kurtarılması ve yeni işgallere geçit vermeyecek bir zemin kavuşturulmasıdır. Yoksa Suriyelilerin kaderi ne diktatörlerin ne de emperyalistlerin ellerine bırakılamaz. Kimsenin Suriye’yi kanlı bir arenaya çevirme hakkı yoktur. Onun için Suriye’de, fitne ateşi yakanlara karşı uyanık olmalıyız.
Hepimizin arzusu huzur, saadet ve barıştır. Bu yenidünya emperyalistlerin planlarıyla değil İslam dünyasının temsilcilerinin bir araya gelerek oluşturacakları birlikteliklerle kurulacaktır. Bunun için dış müdahale değil bölge halklarıyla bölgesel yönetimleri de zorlayarak yerli ittifaklar oluşturma çabaları şarttır. Bu noktada Milli Görüş Lideri Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın ortaya koyduğu D-8’in ehemmiyeti bir kez daha anlaşılmıştır. Erbakan Hoca, D-8 projesiyle İslam alemini içinde bulunduğu parçalanmışlıktan, eziklikten ve karamsarlıktan kurtarıp ayağa kaldırmış, İslam coğrafyasında ne yöne gideceğini bilmeyenlere kalın puntolarla umut olmuştur. İnsanlığa huzur ve saadet ancak ve ancak D-8 ve İslam Birliği ile tesis edilebilir. Bütün dünyayı kasıp kavuran kaos hakiki manada adil bir dünya düzeni ile bertaraf edilebilir.
Bizler Anadolu Gençlik Derneği olarak tarih ve insanlık önündeki sorumluluğumuzu yeniden hatırlıyor ve bütün kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz. Çağın vicdanı, kalbi olması gereken Müslümanlar Ortadoğu’ya da sessiz, duyarsız kalmamalı. Filistinli, Afganistanlı ve Iraklı mazlumlar için gösterilen duyarlılığın aynısını Suriyeli mazlumlar için de gösterebilmeliyiz." dedi.