Türkiye ile Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO) öncülüğünde, ulusal ve uluslararası kuruluşların iş birliğinde yürütülen "Suriyeli Kadın ve Gençlere Yönelik Hazır Giyim ve Konfeksiyon Alanında Mesleki Eğitim" projesiyle geçici barınma merkezlerindeki 2 bin 161 kişi işgücüne kazandırıldı.
Projeyle, Suriyeli kadın ve gençlerin topluma entegre olmalarının kolaylaştırılması, kamplarda kalırken gelir sağlayacak becerileri kazanmaları hedefleniyor.
Japonya tarafından finanse edilen, UNIDO, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Akdeniz Mülteciler ve Sığınmacılarla Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (Akdeniz Mül-Der), İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (IHKIB), Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve İŞKUR iş birliğiyle yürütülen eğitimle, sertifika verilen 2 bin 161 Suriyeli meslek sahibi olup aile bütçelerine katkıda bulunabilecek.
Şanlıurfa- Harran, Kilis-Öncüpınar, Gaziantep-İslahiye, Kahramanmaraş- Dulkadir geçici barınma merkezlerinde verilen eğitimlere, tekstil alanında çalışabilecekler sınavla seçiliyor.
EĞİTİM SAYESİNDE ÜLKELERİNDE DE İŞ KURABİLECEKLER
UNIDO Türkiye Temsilcisi Süleyman Yılmaz, bazı bakanlık ve kurumlarla projelerinin olduğunu belirterek, “2014 yılında AFAD’a gerçekleştirdiğimiz ziyaret sırasında, ‘Biz Suriyeli insanlar için ne yapabiliriz?’ diye sorduğumuzda bize birtakım mesleki eğitim projeleri yapabileceğimizi söylediler. Bunun bir neticesi olarak da tekstil alanındaki bu projeyi başlattık.” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, projenin ilk mezunlarını 2016’da verdiğini, mezunlar arasında iş kuran ve işe başlayanların olduğunu kaydetti.
UNIDO olarak Suriyeliler için yaptıkları ilk proje olduğunu söyleyen Yılmaz, “Eğitimlerin neticesinde verdiğimiz sertifikalar, MEB sertifikaları ve dünyada geçerliliği var. Bu eğitimlerle Suriyelilerin burada kaldıkları süre içinde kendi geçimlerini sağlayabilmeleri ve ülkelerine döndükleri zaman da iş kurabilmelerine vesile olmuş olduk.” dedi.
"UMUTLARINI KAYBETMİŞ İNSANLARA UMUT OLMAK İSTİYORUZ"
Akdeniz Mülteciler ve Sığınmacılarla Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (Akdeniz Mül-Der) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Aykut Özalp ise sertifikaların ve eğitimlerin uluslararası geçerliliği olduğunu belirterek, bu eğitimlerin dönüşlerinde ülkelerinde iş kurabilmelerini sağlamak için bir destek olduğunu dile getirdi.
Özalp, koordineli şekilde projeyi yaptıklarını vurgulayarak, “2017’de MEB ile imzalanan protokol sonrasında meslek edindirme kursları çalışmalarını başlattık. 2 bini aşkın katılımcımızın başarı kriterlerini belirleyerek ve çok ciddi eğitimler vererek meslek edinmelerini sağladık. Tekstil sektöründe eğitim verilen bu insanlar iş bulabilecekler, tekrar döndüklerinde ise yine kolaylıkla kendi işlerini kurabilecekler." değerlendirmesinde bulundu.
Akdeniz Mül-Der’in kamu koordinasyon ve iş birliğini önemsediğini söyleyen Özalp, uluslararası kuruluşların Türkiye ile iş birliği yapmalarında bir köprü görevi gördüklerini kaydetti.
Özalp "Proje neticesinde bu kardeşlerimizin kalplerinde ve yüzlerindeki parıltıyı görmek çok güzel. Geçici koruma altındaki yabancılara yapılabilecek her türlü insani proje fikrini destekliyoruz. Nitekim Anadolu toprakları yüzyıllardır mağdur, mazlum ve garibana ev sahipliği yapmıştır. Türk milletinin misafirperverliğini göstermek, umutlarını kaybetmiş insanlara umut olmak istiyoruz." dedi.
"KURS HEM PSİKOLOJİK HEM DE MESLEKİ OLARAK BİZE KATKI SAĞLADI"
Eğitim alan Suriyeliler ise kurs sayesinde savaşın derin izlerinden ve yaralarından kurtulup geleceğe umutla bakabildiklerini belirterek, meslek sahibi olup aile bütçelerine katkıda bulunabilecekleri için mutlu olduklarını ifade etti.
Diğer ülkelerin de Türkiye gibi kendilerine kucak açmaları gerektiğine değinen Suriyeli sığınmacılar, bu tür mesleki eğitim projelerinin sürmesini temenni ediyor.
İdlib’den gelerek Türkiye’ye sığınan ve Kahramanmaraş'ta geçici barınma merkezinde yaşayan Mecid Abdulkerim, yaşadıkları bütün zorluklara rağmen ayakta durabilmelerinde Türk halkının çok büyük desteği olduğunu söyledi.
Abdulkerim “Suriye’de savaş başladığından bu yana Türk halkı bize kardeşçe yaklaştığı için onları kendimize daha yakın bulduk. Ölümden kaçıp Türkiye’ye yerleştik. Savaşın etkilerinden kurtulup hayata tutunmak bizim için oldukça zordu. Bu kurs hem psikolojik hem de mesleki olarak bize katkı sağladı. Hayatımıza yön verebilmemize vesile oldu. Geleceğe umutla bakabiliyoruz. Bu projeye katkısı olan herkese çok teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.