Gaziantep'te torununa lösemi tanısı konulan 56 yaşındaki Eyrati Armutçu, donör olabilmek için önce ailesini sonra doktorları ikna etti. Adını "bağışçı" listesine yazdıran Armutçu, onlarca kişi arasından uygun dönör olduğunu öğrenince büyük sevinç yaşadı.
Başarılı geçen nakil sonrasında aralarında 50 yaş fark olan torununa hayat veren Armutçu, şimdi zamanının tamamına yakınını torunuyla geçiriyor.
Armutçu, naklin ardından saçları ve kirpikleri beyaz çıkmaya başlayan 6 yaşındaki torunuyla mahallede dolaşıyor, oyun oynuyor, yakın arkadaşı gibi zaman geçiriyor.
Tüm aile için zorlu geçen nakil sürecini AA muhabirine anlatan Armutçu, torunu Hasan'ın henüz 4 aylıkken rahatsızlanmaya başladığını söyledi.
Anne ve babasının o süreçte çok ciddi sıkıntılar yaşadığını ve uykularının kaçtığını anlatan Armutçu, sıkıntıya bağlı bazı rahatsızlıklar geçirdiklerini ve sonra kardeşinden de nakil yapılabildiğini öğrendiklerini ifade etti.
Torunu Hasan'ın diğer kardeşinin hastaneye götürülerek kan tahlili yapıldığını ancak donör olabilmek için uygun şartları taşımadığının anlaşıldığını dile getiren Armutçu, şöyle devam etti:
"Oğlum, doktorlarların yakın akraba çevresinden de örnek alınabileceğini söyledi. Genellikle gençler olsun istemişler. Hastaneye gitmek için toplandıkları gün ben de gideceğimi söyledim. Oğlum, 'doktor seni istemedi, yaşlısın' deyince çok kızdım. 'Kimse bilemez, Allah bilir, belki de benim kanım uyar' deyip inat ettim ve hastaneye gittim. En son benden kan alındı. 15 gün sonra gelinim aradı ve sadece benim kan örneklerimin uyduğunu söyledi. Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. Ameliyatı İstanbul'da yaptılar. Hiçbir şey hissetmedim. Bugün hiç tanımadığım bir insana uysa ona da veririm."
"ÇOK İYİ ARKADAŞ OLDULAR"
Anne Nazdar Armutçu ise bağıştan sonra oğlu ile kayınvalidesi arasında nine torun ilişkisinin ötesinde duygusal bir bağ oluştuğuna değindi.
Kan örneği verdiği dönemde kayınvalidesinin inadı karşısında şaşkına döndüklerini anlatan Armutçu, şunları kaydetti:
"Hastanede eşim ve akrabalarımızın gelip örnek vermesini beklerken kayınvalidemin de geldiğini gördüm. O an 'anne sen neden geldin, doktor seni istemedi ki' dedim. Bu sözüme alınarak 'siz ne bilirsiniz, Allah bilir' diye tepki gösterdi. Sonuçlarla ilgili hastaneden arandığımda annemin bir mucizeyi gerçek yaptığını öğrendim. Kendisini ve eşimi arayıp haber verdim. Telefonda dakikalarca sevinçten ağladık. Kayınvalidem, Hasan'ın ayağı taşa takılsa dahi dayanamaz oldu. Kazayla düşüp başını kanattığında bayıldığına tanık olduk. Artık çok iyi arkadaşlar diyebilirim."