WASHINGTON (AA) - ABD Başkanı Donald Trump'a yönelik Temsilciler Meclisindeki Demokratların başlattığı azil soruşturması, ülke basınındaki keskin liberal-muhafazakar ayrışmasını bir kez daha gözler önüne serdi.
ABD Başkanı Trump'ın, Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy'e, temmuzda yaptığı telefon görüşmesinde, rakibi Joe Biden ve ailesini soruşturması durumunda ABD'nin ülkesine yardım edeceğini söylediği iddiaları sonucunda, ABD Kongresindeki Demokratlar azil soruşturmasını başlattı.
Eylül ayından bu yana süren azil soruşturması büyük oranda ABD basınının bir numaralı gündem maddesi olurken, süreç ABD basınınında Trump hakkındaki ayrışmayı da bir kez daha ortaya çıkardı.
Liberal basın organları olan CNN, New York Times, Washington Post gibi ana akım medya Trump'ı soruşturmada köşeye sıkıştıracak haberlere imza atıp, süreçteki gelişmeleri anlık aktarırken, Fox News gibi yönetime yakın muhafazakar kuruluşlar daha sade bir dille gelişmeleri aktarıyor.
Muhafazakar basının gündemi Hunter Biden, liberal basınınki TrumpABD'de muhafazakar basın ve liberal basın arasındaki en keskin ayrışma ise Hunter Biden konusunda yaşanıyor.
Muhafazakar basın Hunter Biden'ın Ukrayna başta olmak üzere yabancı ülkelerdeki "yolsuzluklarına" dikkati çekerek aslında "Trump'ın haklılığını" öne çıkarırken, liberal basın daha çok Trump'ın "yabancı bir ülke liderinden kendi vatandaşını araştırmasını isteyerek anayasaya ve başkanlık yeminine ihanet ettiğini" öne çıkarıyor.
Beyaz Saray'ın Zelenskiy konuşmasının metnini yayımlamasının ardından da aslında basındaki ayrışma çok net görüldü.
Liberal kuruluşlar daha çok yayımlanan "metnin bazı kısımlarının çıkarılmış" olduğunu savunurken, muhafazakar basın da "metinde askeri yardımların kesilmesi konusunun geçmediğine" dikkati çekerek, Ukrayna görüşmesiyle askeri yardımların kesilmesinin bağlantısız olduğunu savunuyor.
Yayımlanan ifade metinlerinde de ayrışma sürdüAyrıca Temsilciler Meclisinin, azil soruşturması kapsamında kapalı oturumlarda ifade veren eski ABD Kiev Büyükelçisi Yovanovitch ile eski Dışişleri Bakanlığı Danışmanı McKinley'in ifade metinlerini yayımlamasının ardından bu metinlerde Trump'ı haksız çıkaracak kısımları da öne çıkararak haberlerini kurguladı.
New York Times da CNN'e benzer minvalde haberler verirken, son olarak Yovanovitch'in ifade metni haberini "Eski Ukrayna Büyükelçisi, ifadesinde Trump'ın tehditi altında olduğunu hissettiğini söyledi" başlığıyla gördü.
Washington Post gazetesi ise yayımlanan dökümlere ilişkin, "Dökümler, Cumhuriyetçiler'in azil soruşturmasının ilk günlerindeki gelişigüzel stratejisini gösteriyor" başlığı ile gördü.
Öte yandan Fox ise bu dökümlerin yayımlanması haberini daha yalın bir başlıktan görmeyi tercih ederek, "Demokratlar, kapalı oturumların ilk dökümlerini yayımladı" ifadelerini kullandı.
Senatodaki muhtemel azil oylamasıÖte yandan, her ne kadar ABD basını Demokrat ve Cumhuriyetçi taraflara göre farklı haberler verse de azil soruşturmasının Trump aleyhinde sonuçlanması mevcut durumda uzak bir ihtimal olarak görülüyor.
Temsilciler Meclisinde başlayan azil soruşturmasının kaderini Kongrenin diğer kanadı olan 100 sandalyeli Senato belirleyecek.
Azil soruşturmalarında ilk adımda Temsilciler Meclisi Adalet Komitesine başvuru yapılıyor, başvuru komitede kabul edilirse Temsilciler Meclisinde oylamaya sunuluyor. Dava taslağı, Temsilciler Meclisi üyelerinin salt çoğunluğunun kabul oyunu alması durumunda, Senatoya gidiyor ve söz konusu kişinin yargı süreci başlıyor.
Yüksek Mahkeme Başkanı tarafından denetlenen bu süreçte, Temsilciler Meclisindeki bir grup milletvekili savcılık görevini, Senato ise jüri görevini görüyor. Yargılanan başkan ya da federal memurun ise bir savunma avukatı bulunuyor.
En az 67 senatör Trump'ı suçlu bulmalıYargılama sürecinin sonucunda Senatoda bir oylama yapılıyor. Bu oylamada senatörlerin 3'te 2'sinin (en az 67 senatörün) yargılanan ABD başkanını suçlu bulması durumunda başkan görevinden azlediliyor ve yerine başkan yardımcısı görevi devralıyor.
Senatodaki sandalyelerin 53'üne Cumhuriyetçilerin sahip olması, Trump'ın azli için gerekli 3'te 2 oy oranına ulaşılması ihtimalini oldukça azaltıyor.
Tüm bu parti eksenli ayrışmanın bugünkü gibi devam etmesi durumunda Trump'a yönelik azil soruşturmasının, 2020 seçimleri öncesinde Trump'a yarayabileceği ve Cumhuriyetçi Parti tabanını yeniden mobilize edeceği senaryosu da konuşuluyor.