Türkiye Kent Konseyleri Birliği, Gaziantep’i Geliştirme Vakfı ve Gaziantep Kent Konseyi tarafından organize edilen ‘Engelsiz Kentler’ Türkiye Engelli Çalıştayı programına Kahramanmaraş Kent Konseyi’ni temsilen Başkan Zeynep Arıkan, Genel Sekreter Tuncay Kazancı ile Kent Konseyi Engelliler Meclisi Başkanı Av.Doğan Nurluyol katılım sağladı.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen çalıştayın açılış konuşmasını yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "Biz biliyor ve inanıyoruz ki engel; gözde, kalpte, elde, kulakta değil. Engel, eğer nasırlaşmış yürekleriniz varsa engel buralardadır. Onun için empati yapıp hepimizin, 76 milyonun kardeşliği üzerinde bunu başarmamız gerekiyor. Biz, bakanlık olarak Başbakanımızın talimatlarıyla bu işi çok önemsiyoruz. Birlikte yaşamayı öğretmemiz lazım çocuklara. Engellinin neye ihtiyacı var, nasıl bakılıyor, bir çocuğun anlaması lazım. Beraber yaşaması, beraber okuması lazım. Siz bizim ortağımız, paydaşımız, yardımcılarımız, kardeşlerimizsiniz. Bu çalıştayın sonucunu ben birebir takip edeceğim" dedi.
Hükümet olarak engellileri ve onların sorunlarını çok fazla önemsediklerini dile getiren Bakan Şahin, "Bu ülkede bütçesini en çok arttıran bakanlıklardan biri olduk. 6'ncı büyük bakanlık iken 5'inciye çıktık. Yapacak çok işimiz var. O yüzden sizlerin desteğiyle bunu engellimizin huzuru, mutluluğu ve yaşam kalitesini düzeltmek için kullanalım. Bilgiyi kullanalım. Biz en güzelini yapalım. Birlikte düşünebilme ve hareket etmeye ihtiyacımız var. Biz bakanlık olarak sizin hizmetkarınızız, birlikte başaracağız" diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından İmar ve Ulaşım, İstihdam ve Sağlık, Eğitim ve Spor ve Kent Konseylerinin İyi Örneklerinin Sunumları konularından oluşan çalıştay oturumlarına geçildi. Burada bir sunum gerçekleştiren Kahramanmaraş Kent Konseyi Başkanı Zeynep Arıkan, sunumunda “Engellilerde eğitim evde başlar, toplumda devam eder. Bu durumu bir anne ile babanın kabullenmesi çok güç bir durum olabilir bazen. Neden biz diye düşünen, isyan eden, saklayan ve utanan aileler mevcut. En kötüsü de bunu yapan eğitimli aileler. Vücudun ya da beynin engelli olması değildir engelli olmak, asıl engel anlayışta başlar, düşünce olarak devam eder. Aileler kendi düşünce engellerini aştıktan sonra çocuğunu kabullenerek engelini tanımak, nasıl yaklaşması gerektiğini ve neler yapabileceğini araştırmaya başlamalıdır. Çevremizdeki parklardan, otobüslerden, alış veriş merkezlerinden, eğitim alanlarından, spor tesislerinden, tüm kamu kuruluş binalarından kısaca tüm ortak alanlardan vatandaşlık haklarını kullanarak engelli bireylerin de yararlanmaya hakkı vardır. Dünyada engelli deyince akla hep bir eksiklik düşüncesi gelir. Oysaki en büyük kabiliyet onlardadır. Görmeyen bir engellinin hislerinin gelişmesi veya eli olmayan bir engellinin ayağını eli gibi kullanabilmesi ayrı bir kabiliyettir. Bu sebeplerden dolayı bu bireylerimizi kazanmamız ve toplumda değerli olduklarını hissettirmemiz gerekmektedir. Bunun için eğitim alanında yapılabileceklere ilişkin somut önerilere değinmek yerinde olacaktır. Toplum içinde rollerini gerçekleştiren bireylere sahip çıkmak; Yetenek ve yeterlilikleri doğrultusunda üst öğrenime, iş-meslek alanlarına ve hayata hazırlamak, Yeterli sağlık beslenme ve düzen alışkanlıkları kazanmasında aileleri bilgilendirmek, Zihinsel ve bedensel açıdan kendine yeterli bir vatandaş haline gelenlere toplum içinde rol sunmak, Mevcut istidat ve kabiliyetlerini en yararlı şekilde kullanabilmelerini sağlamak, Aşırı ve zararlı etkilerle bağımsızlıklarının engellenmesini kötüye kullanılmasını, istismar edilmesini önleyici önlemler almak, Sosyal olaylara ilgi gösterme, sosyal çevre içinde bulunmaktan hoşlanma, başkaları ile işte, oyunda derste ve bütün ilişkilerde işbirliği yapmalarını sağlamak, Beden-akıl ve ruh sağlığı yerinde hür ve emniyet içinde yaşayabilecek bir sosyal ortam sunmak, Anayasamıza göre bireylerin hakları olan zorunlu ilköğretime verme güçleri oranında gelişimlerini ve topluma yararlı bir vatandaş olmalarını sağlamak, Mesleki öğrenim ve çıraklık yapabilecek olanlara bu alanda yetişme ve ilerleme olanaklarını sağlamaktır. “dedi.
Gerçekleştirilen konuşmaların ardından sonuç bildirgesinin okunmasına geçildi. Sonuç Bildirgesinde “Birlikte düşünebilme ve birbirini anlayabilmenin güzel bir örneğinin yaşandığı çalıştayda herkesin bir arada özgürce yaşayabilmesi için engelleri kaldırmak adına konuşmalara yer verilmiştir. Engelliler için yapılan çalışmaların, aslında sadece herkesin sahip olduğu eşit hak ve özgürlüklerden faydalanılmasının sağlanması adına yapılan temel bir sorumluluktan ibaret olduğunun altı çizilerek engelli ya da engelsiz diye ayırmaksızın ve özel bir tasarıma ihtiyaç duyulmaksızın kabul edilmesi gereken herkes için tasarım ilkesinin benimsenmesinin gerekliliği ortaya koyulmuştur.
Mevcut yasal düzenlemelerle atılan önemli adımlara yer verilmiş, bu düzenlemelerin yürütülmesi ve denetlemelerin yapılmasının toplumda farkındalığın oluşması bakımından önemi belirtilmiştir. Engelsizlerin engellilerle bir arada yaşamayı öğrenebilmesi için toplumda farkındalık yaratabilmenin önemi vurgulanırken; engelli hastaların sağlığa ulaşmasındaki engellerin kaldırılması, toplumun engelliler konusunda bilinçlendirilmesi, engellilerin istihdamında önyargılardan, ayrımcılıktan kaçınmanın gerekliliği konularına yer verilmiştir. Engellilerin tıbbi rehabilitasyonu, mesleki rehabilitasyonu ve sosyal rehabilitasyonu konularındaki ihtiyaçlar ifade edilerek konu ile ilgili sivil toplum örgütlerinin varlıklarının gereklilikleri ortaya koyulmuş ve engellilerin eşit şekilde toplumda yer almasındaki rolünün altı çizilmiştir.
Kent Konseyi toplum ve kentin, herkes gibi engellilerin de hakkı olan yaşam standartlarını sağlamadaki sorumluluklarını yerine getirmedikleri ve engellileri yok saydıkları sürece, “özürlü toplum/ özürlü kent” olmaya mahkum olacaklarının bilincindedir. Hepimizin hak ettiği “Engelsiz Kent”lerin oluşmasında farkındalığın ve sorumluluğun önemini bilen Kent Konseyleri bu konuda yetki ve sorumlulukların paylaşılmasını önemsemektedir. Bu kapsamda kent konseylerinin yerel yönetimlerin verdiği hizmetlerin, eşitlik ilkesine uygun olup olmadıklarının denetçisi olmaları ve çalışmalara öncülük ve önderlik etmelerinin yerinde olacağı kanaati hakimdir. Diğer taraftan verilen hizmetlerin standartlarının ilgili bakanlıklar, yerel yönetim temsilcileri ve hizmetten yararlanıcılar ile birlikte belirlenmesi ile Türkiye genelinde herkese eşit hizmetin sunulması gerekliliği vurgulanmıştır.
Özetle, kent konseyleri bugün ve gelecekte engelsiz kentlerin ve engelsiz hizmetlerin oluşmasına yönelik yapılacak olumlu çalışmaların destekçisi ve takipçisi olacaktır.” denildi. Sonuç bildirgesinin okunması ile tamamlanan programın sonunda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin tarafından Türkiye Kent Konseyleri Birliği dönem başkanlığını yürütmüş Kent Konseyleri Başkanlarına plaket takdim edildi.
Programa Çalıştaya, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, AK Parti Gaziantep milletvekilleri Nejat Koçer, Mehmet Sarı, Mehmet Erdoğan, Halil Mazıcıoğlu, Derya Bakbak ve Ali Şahin, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey ile çok sayıda farklı şehirden gelen Kent Konseyleri temsilcileri katılım sağladı.