‘Dünün Gâvur Gölü, bugünün Nostaljisi’ Eğitimci Yazar Mustafa Okumuş tarafından kaleme alınan, Beyoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş tarafından desteklenerek basılan ‘Gavur Gölü Havzası’ isimli kitap çıktı.
Gavur Gölü havzasında gerçekleşen tanıtım toplantısına çok sayıda basın mensubu katıldı. Kitabın tanıtımını yaparken duygulu anlar yaşayan Yazar Okumuş, amaçlarının sembolikte olsa bu doğa güzelliğini 10 bin dönüm alan üzerinde yaşatılabilmek olduğunu belirtti.
Bölgesinin en başarılı belediye başkanlarından biri olan Beyoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş kültür hayatına destek vermeye devam etti. Belediye tarafından desteklenen ikinci kitabını çıkaran Başkan Okumuş kitabın tanıtımının en iyi yapılacağı yer olarak, Gavur Gölünü belirlediklerini belirtti.
Belediye’de ikinci dönemi olduğunu anımsatan Başkan Okumuş, sosyal, kültürel ve teknik belediyecilik anlamında başarılı olmak için ellerinden gelen bütün gayreti gösterdiklerini söyledi. Okumuş; “Bölgenin en büyük spor komplekslerinden bir tanesini vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Yine bölgenin otantik ve değişik bir projesi olan Bababurun Kale Park projesini Beyoğlu halkımıza ve çevredeki vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Kapalı Pazar alanı ve taziye evi projelerimiz tamamlanmak üzere. Gerek Beyoğlu’nun imar yapısı gerekse alt yapı çalışmalarında da büyük belediyelerde olan hizmetleri Beyoğlu Belediyemize getireceğiz. 2014 yılına kadar bütün bu hizmetlerimizi büyük oranda tamamlamış olacağız. En son Bin 250- Bin 300 rakımlı Yoğunoluk Yaylamızın yerini Milli Emlak’tan satın aldık. 287 parsel haline getirdik ve 6 gün içerisinde satışa çıkardık, yoğun bir taleple karşılaştık. Türkiye’nin tek imarlı yaylalığını satışa çıkararak hizmete sunduk.
GAVUR GÖLÜ EN ÖNEMLİ KONUMUZDAN BİRİYDİ
Gavur Gölü Belediye Başkanlığımız döneminde en çok değer verdiğimiz konulardan bir tanesiydi. Gerçekten büyük bir mücadele veriyoruz. Geçmiş yıllarda insanlar Gavur Gölünün fotoğrafını çekmeye geldiğinde vatandaşlardan tepki geliyordu. Bu önyargıyı ortadan kaldırmak için Belediye Başkanlığı olarak halkımızla bilgilendirme toplantıları düzenledik.
Biz istesek de Gavur Gölü’nün eski kimliğine kavuşamayacağını halkımıza aktardık. Amacımız 85 bin dönüm alanda değil sadece 10 bin dönüm alanda bu dağa canlılığını yaşatmak.
Bu vesile ile Mustafa Okumuş hocamızla ‘orta yol’ adında bir proje hazırladık. Projede buranın 10 Bin dönüm alanını sulak alan olarak ayıracaktık. Bunun 5 Bin dönümü mevcutta hazine arazisi, 5 bin dönümü ise TİGEM’e ait. Bu şekilde vatandaşlarımızı ikna ettik. Beyoğlu vatandaşlarımız ve çevre ilçelerdeki vatandaşlarımız bu projenin biran önce gerçekleştirilmesini istiyorlar. Biz ilgili makamlarla görüşüp bu projemizi hayata geçirebilirsek, hem çevrecilere ve doğaseverlere yine bazı tür kuşların konakladığı eşsiz bir manzara sunarız, hem de diğer tarım arazilerinin taban suyunu karşılayabiliriz.
Ayrıca Gavur Gölü projesinin yanında şuan TİGEM’in arazisi içerisinde dış budak ormanlarıyla ilgili bir projemiz var. 80 dönüm alana sahip olan Dış Budak Ormanlarımıza hem hayvanat bahçesi hem de endemik türlerin olduğu botanik bahçe düşünüyoruz. Bu projeyle ilgili Orman Bölge Müdürlüğümüz ile kadastro çalışmaları devam ediyor.
SU DEĞİRMENİ TURİZME KAZANDIRILIYOR
Yine bölgede tek olan Beyoğlu ve bölgesini büyüleyen tarihi Su Değirmeni yaklaşık 6 ay önce sahibinden satın alarak istimlak ettik. Şuanda Kültür Turizm Bakanlığı adına tescili yapıldı. Restorasyon projesi de onaylandıktan sonra İl Özel İdaresi Genel Sekreterliğinden gerekli desteği aldık. Orayı da yenileme yaptıracağız. Kahramanmaraş’taki turizm faaliyetlerine Beyoğlu Belediyesi olarak bir nebze olsun katkıda bulunduğumuza inanıyoruz” dedi.
GAVUR GÖLÜ SEMBOLİKTE OLSA İKİ PARSELDE YAŞATILABİLİNİR
Gençlik yıllarının geçtiği, hayalini kurduğu ve her gün dilinden düşürmediği Gavur Gölü ile ilgili ilk kitabını yazan Eğitimci Yazar Mustafa Okumuş sembolikte olsa mülkiyeti devlete ait iki parselde Gavur Gölü’nün ruhunun yaşatılabileceğini söyledi.
İçerisinde renkli resimlerle Gavur Gölü’nün büyüleyen fotoğrafları bulunan 400 sayfalık büyük boy araştırma kitabının tanıtım töreninin amacının; “Bir doğa harikası flora ve fauna cenneti eski Gâvur Gölü'nün anısına sembolik de olsa mülkiyeti devlete ait iki parsel üzerinde sulak alan(kuş cenneti) oluşturulması için kamu oyunu yanımıza çekmektir” dedi.
Gavur Gölü kelimesini her andığında duygulanan Yazar Okumuş şöyle konuştu; “Gâvur Gölü Havzası adlı eserde, yukarda belirtilen amaca ulaşmanın dünya ekosistemi, çevre ekolojisi, ekonomisi ve turizmi için taşıdığı doğasal öneme vurgu yapıyor; çözüm için önerilerde bulunuyor. Ayrıca havza tarihi prehistorik çağdan günümüze kronolojik ve sistematik bir sunumla veriliyor. Havzanın başlangıçtan bu yana ekonomisi, özellikle Dulkadir Beyliği ve Osmanlı dönemi, değerlendiriliyor. Sağlık Ovası'nın ekonomik değeri ve sorunları sorgulanıyor. Diğer bölümlerde çevre yerleşim birimleri, nüfus verileri, okullaşma ve eğitim ele alınıyor. Bugüne kadar Gâvur Golüyle ilgili yerel ve ulusal basında yer alan yazılardan alıntılar ve son bölümde kaynakça, kısaltma, sözlük bölümleriyle, harita, tablo ve göl fotoğrafları dökümü veriliyor. Eser Sağlık Ovası'nın gölleşme görüntülerinden oluşan, nefis bir albümle son buluyor.
DÜNYA EKOSİSTEMİNİN EN ÖNEMLİ AYAĞI ÇÖKERTİLDİ
Benim çocukluğum ve gençliğimin bir bölümü, (kurutulmadan Önce) Gâvur golüyle iç-içe geçti. Ne var ki bu doğa harikası, dünya ekosisteminin en önemli ayağı çökertildi. Dünya kuş göç yolu popülâsyonunun barınağı bu göl, dar görüşlü bir ufuksuzluğa kurban edilerek 1950–1965 aralığında kurutuldu. Dünya ekosistemi, çevre ekolojisi, ekonomisi ve turizmi bu yüzden büyük kayıplara uğradı. Bu nedenle ki 1970’li yıllardan sonra eski Gâvur Gölü bende nostaljik bir özleme dönüştü. Kuşkusuz bu özlemi benimle paylaşan doğa ve çevre dostlarım da vardı.
BENDEN SONRA GAVUR GÖLÜNÜN UNUTULMASINI İSTEMİYORUM
Benim yaşım hayli ilerledi. Bizim kuşaktan sonra Gâvur Gölü'nün unutulmasını istemiyorum. İstiyorum ki yeni kuşaklar, burada bir zamanlar bir gölün olduğunu anımsasınlar. Bütün doğasal işlevselliği (ekosistem ve çevre ekolojisindeki yeri, önemi) çevre ekonomisi, turizmi açısından yöre için taşıdığı yaşamsallığı, dünya kuş göç yolunun çok işlevsel bir koluna (kuş popülâsyonu) bu gölün milyonlarca yıl ev sahipliği yaptığını çevre kültürü olarak bilsinler, ilgi duysunlar.
ORTA YOL PROJESİNİN GERÇEKLEŞECEĞİNE İNANIYORUM
Dünün Gâvur Gölü, bugünün Sağlık Ovası'nın tümüyle ve eski şartlarıyla bir sulak alana dönüştürülmesi, doğasal ve hukuki nedenlerle mümkün değildir. Devletin de böyle bir politikası yok. Geriye özel mülkiyete dokunmayan, önemli bir hukuki sorun içermeyen ORTA YOL Projesini ayağa kaldırmak kalıyor. 1994'te RAMSAR sözleşmesiyle girdiğimiz taahhütler doğrultusunda er veya geç Ortayol projesinin (Kuşcenneti) gerçekleşeceğine inanıyorum. Bu konuda geleceğe dönük beklentilerimiz, umutlarımız hep diri kalmalıdır. Bu davanın bir neferi olarak Ortayol projesiyle ilgili çalışmalarımı sürdüreceğim. Bunu yöremin ve ülkemin geleceği ve doğaya saygım nedeniyle yapacağım. Dün ve bugün nasıl radyo, TV programlarıyla, yerel gazete ve çeşitli dergilerdeki yazılarımla bu konuya destek verdim, gündemde tutmaya çalıştımsa, yarın da bu işlevselliğime ömrüm elverdiğince devam edeceğim.
BU PROJE İÇİN HERKESE ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞÜYOR
Kuşkusuz bu konuda Gâvur Gölü Havzası'nda bulunan bir ilçe, üç belde, onlarca köyün belediye yöneticilerine, mahalle ve köy muhtarlarına, parti başkanlarına, çok önemli görevler düşüyor. Bunun için biraz günlük çıkardan arınmak, geniş ufuklu, uzak görüşlü olmak yeter. Bu yörede yaşayanlar, öncelikle sorunlarının bilincine varmalılar. Yörede bugün bizler, yarın çocuklarımız, öbür gün torunlarımız yaşayacak. Onlara sağlıklı bir çevre, zengin bir doğa bırakmak bugünün yetişkinlerinin en önde gelen görevleridir, demeye çalışıyorum.
İşte bu amaç ve sorumluluklarla geçmişteki Gâvur Gölü'yle ilgili bilgi ve birikimlerimi, anılarımı, nostaljik duygularımı ve de Ortayol projesini toplumla paylaşıma açma gereği duydum. Böylece kurutulmadan önceki Gâvur Gölü, sonrasında Sağlık Ovası ve sorunları, havzanın tarihi, ekonomisi, nüfus ve eğitimini de içine alan bu eserin yayını uzun, sabırlı, özverili emek yoğunluklu bir uğraştan sonra gerçekleşti. Bu konudaki duyarlılıklarıyla vesile ve destek olan tüm dostlarımı saygıyla anıyorum.
BAŞARILI BELEDİYE BAŞKANI OSMAN OKUMUŞ’A TEŞEKKÜR EDİYORUM
Ayrıca, Bugüne değin yöresinde her türlü araştırma çalışmalarına destek veren, yöreyle ilgili iki araştırma eserimin sponsorluğunu üstlenmekle de çağdaş belediyecilik anlayışıyla ürettiği birçok hizmete, böylece kültürel yayıncılığı da ekleyen, îl genelinde örnek başkan olarak nitelenen, Beyoğlu Belde Başkanı Sayın Osman Okumuş'u huzurunuzda kutluyor; onu, çevrenin kültür dostu olarak anmaktan mutluluk duyuyorum. Bu nedenlerle insan ve toplum odaklı başarılı hizmetlerinin devamını yürekten diliyorum. Tüm doğa ve çevre dostlarının, siyasilerimizin, yerel ve kamu yöneticilerimizin, STK'ların, basınımızın, TV'nin, diğer iletişim kurumlarımızın ilgi ve desteğine saygıyla sunuyorum”