ANKARA (AA) - "Küresel teknoloji devlerinin" dijital ortamda sunduğu reklam hizmetlerinin her geçen gün artması, hükümetleri harekete geçirdi.
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, çok uluslu teknoloji şirketleri, son yıllarda elde ettikleri gelir ve piyasa değerleriyle birçok ülkenin ekonomik büyüklüğünü geride bıraktı.
Geçen yıl 136,2 milyar dolarlık gelirinin yüzde 85,3'ünü reklam gelirlerinden elde eden Google, bu yılın 9 ayında da 97,2 milyar dolarlık reklam geliri sağladı.
Facebook da 2018'de 55 milyar dolar reklam geliri elde ederken, bu yılın eylül sonunda söz konusu rakam 48,9 milyar dolar oldu.
"Bigtech" olarak anılan büyük teknoloji şirketleri, ürün reklamlarını hedef kitlelere hızlı ve etkin şekilde ulaştırabilmeleri sayesinde tüm firmaların ürünlerini pazarlamaları için vazgeçilmez alan haline geldi.
Dijital reklam gelirini vergilendirme, gelişmiş ülkelerden başladıGelişmiş ülkeler, bu şirketlerin dijital ortamlardaki reklam gelirlerini kayıt altına almak ve vergi kayıplarını önlemek için çalışmalar yürütüyor. Fransa, temmuz ayında dijital pazarda reklam hizmeti veren kurumlardan vergi alınmasını kararlaştırmıştı. Birleşik Krallık da gelecek nisanda bu tür bir vergiyi yürürlüğe koyacağını temmuz ayında duyurdu.
Türkiye de 7193 sayılı kanun ile bu alanda önemli bir düzenlemeye gitti. Kanuna göre, dijital hizmet sağlayıcıları tarafından sunulan her türlü reklam hizmetleri "dijital hizmet vergisi"ne tabi olacak. Dijital hizmet vergisi oranı yüzde 7,5 olarak uygulanacak.
Dijital hizmet vergisine tabi hizmetlere ilişkin Türkiye'den elde edilen hasılatı 20 milyon Türk lirasından veya dünya genelinde elde edilen hasılatı 750 milyon avrodan ya da muadili yabancı para karşılığı Türk lirasından az olanlar söz konusu vergiden muaf olacak.
"2020'de dijital hizmet vergi geliri 225 milyon dolar olabilir"Ernst&Young (EY) Türkiye Vergi Bölümü Ortağı Abdulkadir Kahraman, dijital ekonomide şirketlerin, "fiziki bir iş yerine sahip olmadıkları" ülkelerden de gelir elde edebildiğini belirterek, "Bu şirketler fiziki iş yeri açsalardı elde ettikleri safi kazanç üzerinden kurumlar vergisi ve hasılattan KDV ödeyeceklerdi. Bu nedenle küresel düzeyde kaynak veya dijital hizmet kullanıcılarının bulunduğu ülkeler, dijital şirketlerin gelirlerinden vergi almak için uğraşıyor." dedi.
Ülkelerin bu gelirden pay almak üzere "dijital hizmet vergisi" veya farklı adlar altında gelir üzerinden alınanlar dışında vergiler ihdas ettiğine dikkati çeken Kahraman, bu düzenlemelerin bir kısmının bazı ülkelerde yasalaştığını, bir kısmının ise (Avusturya, Çekya ve Polonya) taslak halinde bulunduğunu bildirdi.
Kahraman, dijital hizmet vergisinin, genel olarak AB'nin önerdiği ve Fransa, İtalya gibi ülkelerin "dijital hizmet vergisi" ile benzer uygulamalarının olduğunu dile getirdi.
Statista verilerine göre Türkiye'de bu yıl 2,3 milyar dolar dijital reklam harcamasının tahmin edildiğini aktaran Kahraman, bu tutarın 2020 yılında 3 milyar dolara yükseleceği varsayımı altında elde edilebilecek vergi gelirinin 225 milyon dolar olacağını kaydetti.
"Küresel şirketlerin vergi vermesinden doğal bir şey olamaz"PayU Türkiye Kurucusu Murat Güzer de bu vergiyle haksız rekabetin önüne geçildiğini söyledi.
Neredeyse tüm OECD ülkelerinde bu verginin olduğunu ifade eden Güzer, "Bu işi ülkemizde iyi yapan ama vergisiz ürünlerle başa çıkamayacak kendi firmalarımız da var. Bu vergilendirme bir anlamda haksız rekabetin önüne geçiyor." diye konuştu.
Güzer, söz konusu vergilendirmeye ilişkin "Her düzenlemenin ardından bir alışma süreci yaşanır fakat dijital hizmet sektörünün hızlı adapte olacağına inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Yerli bir firmanın dünyanın her yerinde faaliyet gösterip veya dijitalden bir satış yapması ve vergisini ödememesinin mümkün olmadığını vurgulayan Güzer, dijitalde dünyanın her yerinden Türkiye'ye bir hizmet veya ürün satışı olduğuna dikkati çekti.
Güzer, "Küresel şirketlerin ülkemizde gelir elde edip vergisini vermesi söz konusu. Bundan daha doğal bir şey olamaz." dedi.