Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, bir otelde Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu'nun da katılımıyla gerçekleştirilen Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) 53. İstişare Toplantısı'nda, seçime giderken Türkiye'nin üzerinde istikrar ve güven iklimi olduğunu söyledi.
Bu iklimin devam etmesi ve Türkiye'nin büyümesi noktasında sermaye hareketleri açısından çok farklı bir iklimin olduğunu belirten Albayrak, "Ortada bir hakikat varsa o da şu, artık dünyada küresel sermaye ve güç, Batı'dan Doğu'ya kayıyor. Bu kayma düzeni içinde 20. yüzyılın kodlarıyla okumayacaksak 21. yüzyılı, bu yüzyılın eşiğinde yeni denge ve dinamikleri ne şekilde hayata geçirmek lazım?" diye konuştu.
Dünyadaki ekosistemin 2030'a kadar başka bir noktaya evrileceğine dikkati çeken Albayrak, şöyle devam etti:
"Çin ve Hindistan'ın gayri safi milli hasılası, G7 ülkelerinin tamamının toplamını geçiyor. İki ülkenin toplam 3 milyara yakın bir nüfusu var ki, 3 milyarı da geçeceği söyleniyor. Neredeyse dünyanın yarısı. Türkiye'ye düşen ne burada? Türkiye'de 2018, rekorlarla başladı. İhracatta 161 milyarı geçtik. Üretim, yeni kaynak ve pazar çeşitliliğine dayalı bu büyüme içinde 'dünyanın yarısı' dediğimiz bu iki ülkenin toplam ihracatımızdaki payı, yüzde 2-3'lerde. Dünyanın yarısının ihracatımız içindeki payı, yok denecek kadar az."
"Orta kuşak, Anadolu'dan geçiyor"
Albayrak, AB ile ticaret ve ihracat anlamında büyüyen bir ilişki içinde yol alındığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Yeni pazarları genişletmemiz lazım. Dünyanın yarısını yok sayamayız, saymamalıyız. Çin pazarının turizme etkisi, yılda 130-140 milyon turist. Yüzde 1'i gelse 1,5 milyon turist. Ticaret dengesi, tüketim ve pazar açısından her yıl büyüyen ekonomisi ile iç pazar talep dengesi noktasında da kaynak çeşitliği açısından dünyanın en büyük iki ülkesinin toplamı, ekonomik ve pazar olarak başka bir yere gidiyor. Biz buna sadece yönümüzü bir noktaya çevirerek hazırlanmaya çalışıyorsak, doğru bir şey mi yapıyoruz? Yoksa pergelin ayağını açıp sadece daha güçlü bir hazırlık sürecine mi bakıyoruz? Türkiye, bu küresel ekosistem içindeki yeni kaymaların en kritik kuşağında yer alıyor."
Ticaret dengesinin ve ana yollarının değiştiğini anlatan Albayrak, "Deniz yolundan, Kuşak Yol Projesi ile artık ekosistem, Pekin'den Londra'ya kadar dünya nüfusunun 3'te 2'si, dünya ekonomisinin yüzde 60'ı bu networke giriyor. Bu üçlü ana kuşağın içindeki orta kuşak, Anadolu'dan geçiyor. Türkiye olarak biz, bu yeni ekosistemin içerisinde küresel rekabette en avantajlı ülkeyiz." dedi.
Ülke olarak 10 yıl içinde iletişim, ulaşım, alt yapı ve enerji alanında bu değişime hazır olunması gerektiğinin altını çizen Albayrak, enerjide çok ciddi mesafeler kat edildiğini aktardı.
"Siz ihracatınızı artırdıkça birilerinin ihracatı düşüyor"
Albayrak, Türkiye'nin büyüdüğünü, bunun daha bir başlangıç olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakmayın son birkaç haftadır yapılan algı operasyonuna. Onlar önemli değil, 24 Haziran'a yönelik. Şu, gayet iyi biliniyor ki, 25 Haziran'da başka bir Türkiye var. Daha güçlü, hızlı karar alan, sonuç odaklı ve büyüme endeksli yek vücut bir Türkiye var. İşte bu süreçte, özellikle ekonomik alanda birileri kusura bakıyor artık, 'bakmasın' diyoruz ama yapacak bir şey yok. Ortada bir pasta var. İhracat piyasası ve pazarı var. Siz ihracatınızı artırdıkça birilerinin ihracatı düşüyor. O ihracatı düşen, malını satamayan ülkelerin firmaları, ülkelerine şikayet edip, en basit ticari ahlak söylemiyle, kıskançlık duyuyor mudur? Duyuyordur herhalde."