Bu hedefleri hatırlatan Ölmez, hiçbirinin gerçekleşmediğinin altını çizerek pek çok ülke zenginleşirken ülkemizin yerinde sayması üzerine tespitlerde bulundu.
Ölmez konu ile ilgili şu tespitlerde bulundu;
Bu aralar “2023 Hedefleri”nden bahseden kimse var mı etrafta? Yok. Halbuki 2011 seçimlerine giderken etrafta bir 2023 hedefleri furyası vardı. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında Türkiye şöyle uçacak, böyle kaçacaktı. Hedefler nümerikti. 2011 yılında AKP seçim beyannamesinde açıklanmıştı. O vakit, 2023’e daha 12 koca yıl vardı. Hedeflerin nasıl konduğunu en son memur maaşlarına yapılan yüzde 25, “yok yok, yüzde 30” zamla birlikte sanırım artık iyice idrak ettik. Siz yoksa, Kanal İstanbul “çılgın projesi”nin bir başka yöntemle mi tasarlandığını zannediyorsunuz? Hadi canım.
Hatırlatayım 2023 hedeflerini: Enflasyon tek haneye inecekti. İhracatımız 500 (yazıyla, beş yüz) milyar dolara ulaşacaktı. Türkiye ekonomisi dünyada ilk ona girecekti. Kişi başına milli gelir ise 25.000 (yazıyla, yirmi beş bin) doları aşacaktı. Türkiye orta gelir seviyesinden yüksek gelir seviyesine çıkacaktı. Oldu mu? Hiçbiri olmadı.
HİÇBİRİ OLMADI,NEDEN OLMADI?
Peki, neden olmadı? Bu dönemde mesela hiçbir ülke orta gelirden yüksek gelir seviyesine mi çıkamadı? Malum krizler filan bu geçişi imkânsız hale mi getirdi? Hayır. Dünya Bankası’nın orta gelirli ülkeler grubundan, yüksek gelirli ülkeler grubuna geçebilmek için ilgili ülkede kişi başına milli gelirin 13 bin Amerikan dolarını geçmesi gerekiyor. Biz bir türlü 10 bin dolar üzerinde tutunamadık.
Dünya Bankası kriterleri ve verilerine göre 2000’den 2021’e aralarında Macaristan, Estonya, Slovakya, Çekya ve Şili’nin olduğu tam 16 ülke orta gelir grubundan yüksek gelir grubuna geçti. Türkiye orta gelir grubunda kaldı.
Orta gelirli ülkeler grubundan yüksek gelirli ülkeler grubuna yükseldi.
TÜRKİYE YERİNDE SAYDI
Hatta isterseniz bir de kişi başına milli geliri 2010’dan 2021’e 25.000 doların üzerine çıkan ülkelere bakalım. Burada da Güney Kore, Estonya, Slovenya, Malta gibi bir dizi ülke var. Hatta 25.000 doların altına düşen, kötü performans sergileyen Yunanistan’da var aynı dönemde grafikte hemen görülebilecek. Ama Türkiye açısından değişen bir şey yok. Türkiye yerinde sayıyor, hangi göstergeyle bakarsanız bakın.
Dünyada ülkeler ikiye ayrılıyor: Yapabilenler ve Yapamayanlar. İyi yönetilenler ve Kötü yönetilenler. Türkiye ikinci grupta.
Dün sağa sola beton dökerek zenginleşmeye çalıştık, olmadı işte. Şimdi bu kez sağı solu delerek mi zenginleşmeye çalışacağız. O bulduğun gaz bize yetmez. Bu gaz bizi muasır medeniyet seviyesine taşımaz.
Türkiye’nin dinamik bir planlama mekanizmasına, hareketli hedeflere ihtiyacı var önümüzdeki dönemde. Şirketlerin devletleri yönlendirdiği değil, devletlerin şirketlerin stratejilerine yön vereceği bir yeni sürecin eşiğindeyiz. Yine yanlış yapmayın.