İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu tarafından Trabzon'da düzenlenen "IPARD-I yatırımları Trabzon toplu açılış töreni" ve "IPARD-II programı tanıtım toplantısı"na katıldı.
Soylu burada yaptığı konuşmada, "21. yüzyıla gelmiş dünya terörle, göçle maalesef son dönemde Avrupa'da hep beraber yaşadığımız ve gördüğümüz ırkçılıkla ötekileştirmelerle uğraşmamalıydı." dedi.
"Dünya üretimle tarımsal üretimle küresel iklim değişiklikleriyle bölgesel gelişmişlik farklılıklarının giderilmesiyle uğraşmalıydı ama maalesef böyle olmadı. Bizim hayal ettiğimiz 21. yüzyıl hiç de böyle değildi." diyen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Terörün bir politika aracı olarak kullanıldığı, çocukların cesetlerinin kıyıya vurduğu bir dünyayı asla hayal etmemiştik. İnsan hakları, ifade özgürlüğü gibi hakların, gerçekten evrensel olduğu, toplumlara ve olaylara göre esnetilmediği ve buna göre şekillendirilmediği bir dünya olmalıydı. Bir taraftan demokrasi alabildiğine yaşanırken, bunu yaşayan ülkelerin dünyanın başka yerlerinde cunta yönetimlerini desteklemediği, askeri darbelere zemin hazırlamadığı bir dünya olmalıydı ama maalesef burası böyle olmadı. Sahra altı ve Kuzey Afrika ülkeleri, Ortadoğu ülkeleri, küresel strateji merkezleri tarafından bir şekilde organize edilen demokrasi dışı müdahalelerden bir türlü başını kaldıramadı. En başta Türkiye çok partili siyasi hayata geçtiği günden beri bir vesayet stratejisiyle ve bu stratejilerin araçları olan askeri darbelerle kontrol altına alınmaya çalışıldı."
"Türkiye 14 yılda bunlarla mücadele azmi kazandı"
Türkiye'nin geçmişte yaşadığı süreçler hakkında da bilgilendirmede bulunan Soylu, sürekli olarak gelişmelere ket vuran bir anlayışla karşı karşıya kalındığını ifade etti.
Soylu, bunların hepsinin aynı zihniyetin ürünü olduğunu dile getirerek, "Hepsi bir şekilde küresel planlayıcıların eliyle yürütülen işlerdi. Peki başarılı oldular mı? Kısmen. Bugün Türkiye belki 20 bin, 30 bin dolar kişi başı gelir seviyesinde olabilirdi. 11 bin dolardayız. Gezi olaylarında bu ülke 11 bin dolar seviyelerindeydi. Yüzde 4 bu ülkede faiz vardı. Bu ülke 100 milyar dolarlık büyük bir yatırımın penceresini açmıştı ve yine bu ülke en önemli mesele IMF'ye olan borcundan kendisini kurtarmıştı." dedi.
Türkiye'de bundan herkesin etkilendiğini de anlatarak, "Çok net açık bir şekilde söylemek istiyorum ki bütün bunlar, Türkiye'nin geriye ket vurması, yani onu planlayanların elbetteki kısmen işine geldi ama başka bir şey yaptı Türkiye, bu 14 yılda 15 yılda bütün bunlarla mücadele azmi kazandı." ifadesini kullandı.