iş dünyası ve milletvekilleri çek yasası için toplandı

yeni çek yasasına ilişkin İş Dünyası ve Milletvekilleri KMTSO'da toplantı yaparak, yasa ile ilgili önerileri ortaya koydular

Yeni çek yasasının 3 maddesi geçtiğimiz hafta Genel Kurul’da kabul edildi. Başta, karşılıksız çek düzenleyenlere verilen hapis cezasının kaldırılmasını ve daha bir çok değişikliği hayata geçirmeyi amaçlayan yeni yasaya ilişkin İş Dünyası ve Milletvekilleri acil bir toplantı yaptı.

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kemal Karaküçük’ün ev sahipliği yaptığı toplantıya Adalet ve Kalkınma Partisi Kahramanmaraş Milletvekilleri Yıldırım Ramazanoğlu, Nevzat Pakdil ve Sıtkı Güvenç’in yanı sıra Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Duran BALSUYU, OSB Başkanı Abdullah ÇİNKAY ve bir çok sivil toplum örgütünün Yönetim Kurulu Üyeleriyle iş adamı katıldı.

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kemal Karaküçük, toplantının açılış konuşmasında “Çek şuanda tabiî ki piyasada çok önemli bir alışveriş enstrümanı, çekler karşılıksız olduğu zaman icra takibi yapabiliyor ve çok az sayıda da olsa hapis kararı aldırılabiliyor. Hapis cezası süreci öncesi belli bir oranda ödeme yapmayanı sıkıştırabiliyorsunuz. Ama hapis cezası aldırma şansınız olduğu zaman hiç ödeme yapmayı düşünmeyen bir tüccar bile sizinle tekrar uzlaşma masasına oturuyor ve elindeki imkanları sunuyor. Hapis cezası olduğu için belli bir taksitle veya mal karşılığı ödeyeceğini belirtiyor ve iyi niyet göstererek hapis cezasının uygulanmamasını istiyor. Aksi durumda ise ödeme yapmayabiliyor. İş adamlarımız Çek Yasası ile alakalı olarak beni aradılar şikayetlerini dile getirdiler. Bende konuyla ilgili olarak Milletvekillerimizle toplantı yapmayı talep ettik. Bu toplantıda iş adamlarımız çekincelerini dile getirdiler ve yasanın getirecekleriyle götüreceklerini konuştuk. Bu yasada önemli boşluklar var. Eğer hapis cezası kaldırılırsa çek sıradan bir evraka dönüşür. Yaptırımları giderilirse de çok sayıda insan mağdur olacaktır. Çek şuanda piyasada önemli bir araç bu sayede ticaret hacmi de yüksek oluyor. Çek kullanarak insanlar ticaret yapıyorlar. Bu aktörün piyasadan kaldırılması piyasayı da daraltacağı gibi bir çok insanı da mağdur edecektir. Hapis cezası kalkarsa kötü niyetli insanlar çekleri ödemekten kaçabilirler. Bu da ticaret yapan aldığı çeke karşılık mal veren tüccarı mağdur eder hatta iflasa bile götürür. Bu sebeple Çek yasasındaki hapis yaptırımının kesinlikle kaldırılmaması gerekiyor. Konuyla ilgili görüşmeler yaptık yani yanlış bir uygulama olmasın ve yanlışsa geri dönülsün istedik”dedi.

Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili Yıldırım Ramazanoğlu ise yaptığı sunumda Çek Yasasının geçmişten bugüne ne gibi evrelerden geçtiğini anlattı. Ramazanoğlu “1985 yılına kadar bizde herhangi bir çekle ilgili yasal düzenleme yok. 1929 yılında Meclis bir karar almış bu kararda kanun hükmünde işlem görmüş ve bu karara göre çek karşılıksız çıktığı takdirde dolandırıcılık olarak takip edilmiş ve 1985 yılına kadar karşılıksız çek nedeniyle suçlanan kişiler hüküm giymişler ve hapis yatmışlar. 1985 yılında ise bunun yasal bir düzenlemeye ihtiyacı olduğu görülmüş ve bunun artık dolandırılıcılık kapsamına girmesinin uygun görülmediği bunun ancak taahhüde muhalefetten cezalandırılması uygun görülmüş ama yine bu da hapisle cezalandırılmış. Bu 1985 yılında yapılan düzenlemeyle gelen uygulama ise 2003 yılına kadar devam etmiş. 2003 yılında ise 4814 sayılı yasa (26/02/2003) ile, 3167 sayılı çek kanunu revize edildi. Af gibi nitelendirilse de, yeterli olmadı. «Ekonomik suça ekonomik ceza» ilkesi uygulandı. Bu ilkede, Anayasanın 38. maddesine eklenen «Hiç kimse yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirmemesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz» fıkra hükmü etkili oldu. Böylece, karşılıksız çek suçunu ilk defa işleyenlere, hürriyeti bağlayıcı ceza yerine, çek bedeli kadar ağır para cezası kabul edildi. Devlete bu cezayı ödemeyenler, hapse girdiler. Yani, uygulama, dolaylı hapse dönüştü. Öte yandan çeke olan güvenin zayıflamaması ve cezai etkinliğin sağlanması için, suçun tekrarında doğrudan hapis cezası verilmesi yine sürdürüldü. Ayrıca suçun soruşturma ve kovuşturma usullerine özel hükümler getirildi. Küresel ekonomik kriz 2009 yılında, yeni bir çek yasasını zorunlu kıldı. 5941 sayılı yeni çek yasası 14.12.2009 tarihinde TBMM’nde kabul edildi. 3167 ile, bunu yürürlükten kaldıran yeni 5941 sayılı çek yasası mukayese edildiğinde, arada ciddi bir fark yoktu, en önemli değişiklik, çek sanığının borcunu en geç iki yıl içinde ödeme taahhüdü ile hapis cezasından kurtulabilmesi idi. Şu anda, 2009 yılında taahhüt edilen ödeme için tanınan iki yıllık azami mehil süresinin sonuna gelindi. Özetle, 2012-Şubat ayından itibaren, taahhüdünü yerine getirmeyenler, hapisle karşı karşıya kalacaklar. Bu noktada, yeni yasa tasarısı gündemimize girdi. İşte bu noktada, sizlerle tam bir fikir alışverişi yapmak suretiyle konuyu enine boyuna masaya yatırmak ve deneyimlerinizden yararlanmak istiyoruz. Böyle bir Pazar günü, tatil ve istirahatınızı terk ederek toplantıya katıldığınız için hepinize içtenlikle teşekkür ediyoruz. Organizasyon için, değerli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız Sayın Kemal Karaküçük beye şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

Toplantıda ortaya çıkan görüşleri özetleyen Karaküçük, bugün nakit dolaşan paranın 10 katı kadar çekle ticaret yapıldığını, hapis cezasının kaldırılmasının başta ekonomik daralmaya, ardından da yatırımların azalmasına ve işsizliğin artmasına, bitmek üzere olan çek mafyasının yeniden ortaya çıkmasına, sosyal huzurun ve iş barışının bozulmasına sebep olacağını ifade etti. Konuyla ilgili olarak toplantıda oluşan ortak görüşleri şöyle sıraladı.   

29.01.2012 tarihinde Kahramanmaraş Milletvekilleri ve Sanayici ve İşadamlarının katılımıyla Ticaret ve Sanayi Odası’nda yapılan Değerlendirme Toplantısı sonucunda 5941 Sayılı Çek Kanununda yapılması düşünülen değişiklikle ilgili oluşan görüşler aşağıdaki şekilde sıralanmıştır.

1-    Kanun Tasarısında Alacaklı ile Borçlu Arasındaki Adalet Dengesi Göz Ardı Edilmiştir:
Borçlular mağdur durumda gösterilerek alacaklıların hakları göz ardı edilmektedir. Böylelikle alacaklılar mağdur edilmektedir. Yaklaşık 8.500 çek borçlusunun mağduriyeti giderilmek, yargının üzerindeki dosya yükü hafifletilmek istenirken milyonlarca çek alacaklısının alacağı riske edilmektedir.

2-    Piyasalarda Çeke Olan Güven Ortamı Kaybolmaktadır:
Mecliste çek kanunu ile ilgili görüşmelerin başlaması ve hapis cezasının kaldırılacağının kamuoyuna yansıması üzerine mevcut kanun kapsamındayken çek keşide eden çek borçluları alacaklılara piyasadaki kriz sebebiyle bu borcu ödeyemeyeceklerini ifade etmeye başlamışlardır. Bu da Kanun değişikliği daha yürürlüğe girmeden piyasadaki güven ortamının yok olmaya başladığını açıkça göstermektedir. Satıcılar bu aşamadan sonra çekle satış yapmaktan çekineceklerdir. Bunun neticesinde de vadeli satış piyasası zaman içerisinde yok olacaktır.      

3-    Yatırımlar Azalacaktır:
Alacaklarını tahsil edemeyen sanayiciler ödeme dengelerini ayarlayamayacaklar, ileriki dönemler için kaynak planlaması yapamayacaklardır. Bu nedenle de yeni yatırım düşünmeyeceklerdir.

4-    İşsizlik Oranları Artacaktır.
Yeni yatırımların olmaması ve ödeme dengesinin bozulması, mevcut firmaların kapasitesini düşürmesi sebebiyle işsizlik oranları artacaktır.

5-    Kayıt Dışı Ekonomi Artacaktır:
Çek ile yapılan ticaretin azalmasıyla birlikte banka yoluyla yapılan kayıt içi ticaret azalacağından kayıt dışı rakamlar artış gösterecektir. Zamanında tahsil edilemeyen çeklerden dolayı maaşlar zamanında ödenemeyeceği için işçi ve işveren karşı karşıya gelecek, hassas dengelerle sağlanan iş barışı ağır yara almış olacaktır.

6-    Ekonomi Daralacaktır:
Karşılıksız çek oranı artacağı için sanayici ve tüccar çekle mal satarken çok seçici olacak bu sebeple ekonomide daralma söz konusu olacaktır. Halen piyasadaki dönen çek miktarının 600 milyar TL. olduğu dikkate alınırsa bu miktardaki azalma ciddi şekilde ekonomiyi daraltacaktır. Son iki yıldır dünya ekonomisindeki gerilemeyi ve kriz ortamını dikkate alacak olursak, ihracat pazarlarımız azalmış firmalarımız iç piyasaya yönelmeye başlamıştır. İç pazarda da güven ortamının yeni çek yasasından dolayı yok olacağı da düşünülürse ülke ekonomisi iyice daralacaktır. Bu sebeple ülkemizin son dönemde gösterdiği büyüme hızı azalacaktır.
7-    Devletin Gelir Kaybı Olacaktır:
Alacak dengesi bozulan firmalar devlete olan vergi ve sigorta prim borçlarını da ödemekte zorlanacaklardır. Bu da devletin gelir kaybına dolayısıyla da kapatılmaya çalışılan bütçe açığının artmasına neden olacaktır.
8-    Çek Mafyası Yeniden Canlanacaktır:
Karşılıksız çek için hapis cezasının kaldırılması halinde alacaklılar alacaklarını kanuni yoldan tahsil etmekte zorlanacaklarından alacaklarını bir an önce tahsil edebilmek adına kanun dışı yollardan haklarını almaya çalışacaklardır. Neticede bitmek üzere olan çek mafyasını tekrar canlandıracak ve oluşacak kaostan dolayı da mahkemelerin iş yükü farklı yönden artacaktır.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ :
1-    Mevcut Kanundaki hapis cezası uygulamasına devam edilmelidir. Hapis cezasının kaldırılması yada süresinde yapılacak indirim yukarıda yazdığımız sorunların oluşmasına sebebiyet verecektir.

2-    Bankalar tarafında da yeni düzenlemeler getirilmelidir. Çek verilen kişiler için Bankalar yeni bir sistem getirmeli, çek hizmeti üreten taraf olan Bankalarda yükümlülük altında olmalıdır.
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri