TÜİK’in verilerine göre enflasyon yüzde 70’lere dayandı. Mali Müşavir ve İş İnsanı Fatih Ölmez TÜİK’in enflasyon rakamlarını açıklamasının ardından Türk ekonomisini değerlendirdi.
Enflasyon rakamlarının artık sürpriz olmadığını belirterek sözlerine başlayan Mali Müşavir ve İş İnsanı Fatih Ölmez: “Grafikler önümüzde apaçık duruyor. Yanlış para politikasının enflasyonu tetiklediğini görebiliyoruz. Enflasyonun son iki yıllık rakamlarına baktığımızda Nisan 2020’den Eylül 2021’e kadar yüzde 15 ila yüzde 21 arasında seyrediyor. Tam da böyle stabil giden bir enflasyon varken Merkez Bankası ‘Nas’ diyerek faizi iki ay üst üste indiriyor. Ve bingo! 7 ila 8 lira arasında değişen dolar 10 liranın üzerine çıkıyor. Kasım 2021’de ise enflasyon yüzde 30’lara dayanıyor. Hikayenin kısa ve acı özeti bu şekilde. TÜİK enflasyonu bile yüzde 70’lere dayandı. Artık bundan sonra açıklanacak hiçbir enflasyon rakamı sürpriz olmayacaktır.” dedi.
“FAİZ KURU, KUR ENFLASYONU TETİKLER”
Özellikle FED’in faiz kararının hem enflasyon üzerinde hem de kur üzerinde etkisinin olduğunu vurgulayan İş İnsanı Ölmez şunları söyledi: “ABD yüzde 7 olan enflasyon rakamını tekrar pandemiden önce olan yüzde 2 seviyelerine çekmek için iki kere üstü üste faiz artırımına gitti. FED’in sıkı para politikası tüm dünya ekonomisini etkiler. Bizim FED politikalarını iyi analiz edip yol haritamızı ona göre belirlememiz lazım. Çünkü ihracatta ne kadar Cumhuriyet rekorları kırsak da ithalatta da rekor kırdığımızı göz ardı etmemeliyiz. Dolayısıyla FED’in sıkı para politikası dövizi yukarı yönde etkiliyor. İthalatımız fazla olduğu için bu da döviz kurundaki hareketlilikten dolayı enflasyonu da aynı şekilde yukarı yönde tutacaktır. Çünkü faiz kuru, kur enflasyonu tetikliyor.”
“ÜFE’Yİ GÖZARDI ETMEYELİM!”
İş İnsanı Ölmez ‘Üretici Fiyat Endeksi’ndeki artışın da dikkate alınması gerektiğini söyleyerek: “TÜFE ve ÜFE arasında yaklaşık 50 puanlık bir fark var. Bu fark açılırsa tüketici üzerinde baskı artacak ve alım gücü giderek düşecektik. Ekonomimizi yönetirken sadece vatandaş üzerindeki baskıyı değil üretici üzerindeki baskıyı da azaltmamız lazım. Üretici fiyatını etkileyen en büyük iki unsur enerji ve döviz endeksli ham madde ithalatı. Dövizin bu seviyelerde seyrettiğini düşünürsek yapmamız gereken üretici üzerindeki enerji maliyetlerini düşürmek. Çünkü tüketiciler gibi üreticiler de elektrik ve doğalgaz faturalarından şikayetçi. Üreticiler üzerinde enerji maliyetini düşürebilecek projelere imza atarsak enflasyonun aşağı yönde seyredeceği kanaatindeyim. Tabi ki bu doğru analiz ve doğra para politikasıyla olacaktır.” diyerek sözlerini tamamladı.