Keçi sütü ve salep bitkisinin ustaların ellerinde benzersiz bir lezzete ulaşmasıyla ortaya çıkan "Maraş dondurması"na Avrupa Birliği'nden (AB) coğrafi işaret tescili alınabilmesi için çalışma başlatıldı.
Çin'den Güney Afrika'ya ABD'den Maldivler'e kadar ihraç edilen Maraş dondurmasının Avrupa'ya açılabilmesi için gerekli olan AB Coğrafi İşareti'nin alınabilmesi için Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) harekete geçti.
Yereldeki korumayı uluslararası boyuta taşıyarak Maraş dondurmasının Avrupa pazarında yer bulabilmesini hedefleyen KMTSO, "Maraş dondurması"nın "Antep baklavası", "Aydın inciri" ve "Malatya kayısısı"ndan sonra AB'den coğrafi işaret alan dördüncü ürün olması için çaba harcıyor.
Başvuru sürecini 1 yıl içerisinde tamamlamayı hedefleyen oda, yaklaşık 100 ülkeye yapılan dondurma ihracatını bu sayede artırarak, Avrupalıların damağını tatlandırmayı istiyor.
Bu yılın 8 ayında yapılan dondurma ihracatı 1,5 milyon dolara ulaşırken, AB'den coğrafi işaret alınmasının ardından Kahramanmaraş'taki firmaların Avrupa'da mağaza açabileceği bildirildi.
Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkan Serdar Zabun, AA muhabirine, Maraş dondurmasının tamamen Anadolu topraklarına özgü bir lezzet kültürü olduğunu söyledi.
Şehrin en önemli simgelerinden birinin ve ekonomik olarak da en güçlü markalarının Maraş dondurması dolduğunu dile getiren Zabun, Maraş dondurmasının geçmişinin de Osmanlı saraylarına kadar uzandığını belirtti.
Maraş dondurmasını Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde coğrafi işaretini tescil ettirdiklerini hatırlatan Zabun, şöyle konuştu:
"Kekik, keven, sümbül ve çiğdem gibi çiçeklerle beslenen keçilerin sütüyle salebin birlikteliği büyük bir ustalıkla benzersiz bir lezzete dönüşmektedir. Bu sayede eşsiz aramasını yüzyıllardır korumakta ve bu nedenlerle Maraş dondurması sadece şehrimizde üretilebilmektedir. Amerika'dan, Avustralya'ya yayılan ünü sayesinde hem şehrimiz hem de ülkemiz ekonomisine çok önemli katkılar sağlamaktadır. Besleyici özellikleriyle de sağlık sembolü olarak büyük önem taşıyor."
- "Süt ürünlerinin Avrupa'ya daha rahat girmesini sağlayacak"
Zabun, Maraş dondurmasının kent turizmine, ekonomisine ve tanıtımına sağladığı katkının artırılması ve dondurmanın gelecek nesillere doğru şekilde aktarılması amacıyla devam eden çalışmalarının bulunduğunu aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"On binlerce kişinin emeğiyle üretilerek dünyaya yayılan Maraş dondurması Kahramanmaraş'ın ortak değeridir. Avrupa patentimizi de almak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu patent, Kahramanmaraş'ta doğmuş firmalarımızın açacağı tüm mağazalarının daha rahat çalışmasını ve buradan ihraç edilecek süt ürünlerinin Avrupa'ya daha rahat girmesini sağlayacak. Başvurumuzu 1 yıl içerisinde tamamlamayı düşünüyoruz."
- "100'e yakın ülkeye dondurma ihraç ediyoruz"
Kahramanmaraş'ın bu sektörde büyük bir pazar hakkına sahip olduğunu vurgulayan Zabun, "Üretim rakamlarına bakarsak yılda 220 milyon litre Maraş dondurması üretiliyor. Yıllık 35 milyon dolar olan Türkiye dondurma ihracatında önemli bir paya sahip olan şehrimiz, 100'e yakın ülkeye dondurma ihraç ediyor. Bu yılın 8 ayında yapılan dondurma ihracatı 1,5 milyon dolar seviyesine ulaştı. Öte yandan Maraş dondurması kent turizminde de çok önemli bir unsur. Her gün tur otobüsleriyle dünyanın her yerinden gelen turistlerimiz burada hem modern hem de kültürümüzü yansıtan tesislerimiz de ağırlanmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
- "Osmanlı kültürünü taşıyoruz"
Dondurmacılar ve Pastaneciler Odası Başkanı Erdal Kanbur da "Mado" markasıyla 33 ülkeye ihracat yaptıklarını aktardı.
Bu damak zevkini her yere ulaştırmayı hedeflediklerini bildiren Kanbur, şunları kaydetti:
"Çin'de ikinci yerimizi açtık. Biz bir kültür götürüyoruz. Çin'e gittiğimiz zaman biz Osmanlı kültürünü taşıyoruz. İki bin yıllık geçmişi olan bir yemek kültürümüzü oraya götürüyoruz. Onların damak zevkine göre bazı değişiklikler yapmıyor değiliz ama dondurmamızın lezzetinin dedemizden gördüğümüz ve babamızdan duyduğumuz şekilde götürüyoruz ve beğeni de kazanıyor. Türkiye içerisinde 450 şubemiz bulunuyor ve istihdama da ciddi katkı sağlıyoruz ve bu üretim sürecinde herkes kazanıyor."