Ancak bu zenginlikler arasında, zamanın tozlu sayfalarına karışmamak için direnen bir meslek var: kalaycılık. Osmanlı'dan günümüze uzanan bu zanaat, modern çağın zorluklarına karşı ayakta kalmaya çalışıyor.
Kalaycılık, Osmanlı döneminde mutfak eşyalarının korunması ve sağlıklı kullanımı için yaygın olarak uygulanan bir meslekti. Bakır eşyaların iç yüzeylerine kalay kaplanarak, bakırın oksitlenmesi ve sağlık sorunlarına yol açması engellenirdi. Kahramanmaraş, bakır eşyaların üretiminde ve kalaylanmasında önemli bir merkez haline gelmişti.
MODERN ÇAĞIN ZORLUKLARI
Bugün, sanayileşmenin ve plastik, paslanmaz çelik gibi alternatif materyallerin yaygınlaşması, kalaycılık mesleğini zor durumda bırakmıştır. Kalaycı sayısı her geçen gün azalırken, bu zanaatin devamlılığı için çalışan ustaların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.
Kahramanmaraş'ta yıllardır bu mesleği sürdüren ustalar, bu zanaatin zorluklarına dikkat çekiyor: "Eskiden herkesin evinde bakır kap kacak vardı ve düzenli olarak kalaylanması gerekirdi. Şimdi ise çoğu insan bu tür eşyaları sadece dekorasyon amaçlı kullanıyor."
GELENEKSEL BİR ZANAATİN YENİDEN DOĞUŞU
Her ne kadar zorluklarla mücadele etse de, Kahramanmaraş'ın kalaycıları bu zanaati yaşatmak için çeşitli girişimlerde bulunuyor. Özellikle turistik eşyaların üretimi ve geleneksel yöntemlerle yapılan ürünlerin modern mutfaklarda tekrar kullanılması, bu mesleğin yeniden ilgi görmesini sağlıyor.
EKONOMİK VE KÜLTÜREL KATKILAR
Kalaycılık, sadece ekonomik bir faaliyet olmanın ötesinde, Kahramanmaraş'ın kültürel mirasının bir parçası. Turistler, bu geleneksel zanaati yerinde görmek ve yapılan ürünleri satın almak için Kahramanmaraş'ı ziyaret ediyor.
Kahramanmaraş'ın kalaycıları, modern çağın getirdiği zorluklara rağmen, bu geleneksel zanaati yaşatmak için büyük bir çaba sarf ediyor. Onların hikayesi, sadece bir meslek dalının mücadelesi değil, aynı zamanda bir kültürel mirasın korunma çabasıdır.