Merkez Bankası yerel parayla ticareti önemsiyor

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, yerel paralarla ticaret konusunu önemsediklerine vurgu yaparak, "2000'li yılların başında dış...

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, yerel paralarla ticaret konusunu önemsediklerine vurgu yaparak, "2000'li yılların başında dış ticaret hacmindeki yerel paralarla yapılan ticaret payı yüzde 1'lerin altındaydı şuan yüzde 6'ların üzerinde bir seviyedeyiz" dedi.

'2017 Yılında Para ve Kur Politikası" konulu toplantıda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, sunum sonrasında basın mensuplarının sorularını değerlendirdi. EKK toplantılarına son dönemde Merkez Bankası olarak katkı sağladıklarını belirten Çetinkaya, "Merkez Bankası, genel ekonomik gelişmeler küresel gelişmeler fiyat istikrarı ve finansal istikrar olmak üzere kendi gözlem ve değerlendirmelerini bu toplantılarda aktarıyor. Ancak malumunuz bizim kararlarımız bağımsız bir kurum olarak para politikası kurulu tarafından alınıyor" şeklinde konuştu.

"ŞUAN YÜZDE 6'LARIN ÜZERİNDE BİR SEVİYEDEYİZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın özellikle İran ve Rusya'yla yerel para birimlerinin kullanılmasıyla ilgili açıklamasının hatırlatılarak, bu konuda detaylı bilgi sorulması üzerine Çetinkaya, yerel paralarla ticaret konusunu önemsediklerine vurgu yaparak, "Yerel paralarla ticaret aslında küresel olarak da artan bir trend biz Türk lirasının kullanımında uluslararası ticarette arttığını görüyoruz. Örneğin; 2000'li yılların başında dış ticaret hacmindeki yerel paralarla yapılan ticaret payı yüzde 1'lerin altındaydı şuan yüzde 6'ların üzerinde bir seviyedeyiz. Çin Merkez Bankası ile gerçekleştirdiğimiz bir anlaşmamız var. Rusya, İran ve bazı ülkelerle temaslarımız devam ediyor. Merkez Bankası elbette önemli bir parçası bununla birlikte ticari bankaların üstlenecekleri rol de önemli olacaktır. Yerel para ticaretinin firmalar tarafından da kolay erişilebilir bir seçenek haline gelmesi sağladığı kolaylık ve avantaj ile bunun alternatif bir kanal olarak kullanılması önemli olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Çetinkaya, "Türkiye ekonomisine yönelik yurt içi ve yurt dışından bir kriz çıkarma girişimi olduğuna yönelik" soru üzerine "Merkez Bankası, olası bütün risk senaryolarını dikkate alarak üretebileceği sonuçlara dair kendi yetki alanı dahilinde politika tepkilerini oluşturur" yanıtını verdi.

"NET REZERVLERİMİZDE DÜZENLİ BİR ARTIŞ TRENDİ VAR"

Döviz müdahalesine ilişkin, Merkez Bankasının elinde döviz likiditesine dair çok fazla araç olduğunu kaydeden Çetinkaya, "Geçtiğimiz yıllarda da bunları kullandık. Yakın dönemde de kullanmaya devam ettik. Rezervlerimiz düzenli olarak web sitemizde yayınlanıyor. Brüt rezervlerde dönemde dönem dalgalanmalar görülebilir. Bunun haricinde rezervlerimizin ülke ihtiyaçları açısından ve piyasa gelişmeleri dikkate alındığında yeterli olduğunu her zaman paylaştık. Ayrıca net rezervlerimizde düzenli bir artış trendi var. Merkez Bankası olarak rezervlerimizi arttırma yönünde fırsat buldukça adım atacağımızı da daha önce paylaşmıştık" açıklamasında bulundu.

"İLAVE KALICI LİKİDİTE 4 MİLYAR AMERİKAN DOLARINI AŞTI"

Çetinkaya, Merkez Bankası olarak zorunlu karşılık oranlarını değiştirdiklerini, yabancı para için indirime gittiklerini, rezerv opsiyon katsayılarında indirim gerçekleştirildiğinin altını çizerek, "Ağustos ayından bu yana bu kanaldan piyasaya sağladığımız ilave kalıcı likidite 4 milyar Amerikan dolarını aştı" dedi.

"DOĞRU POLİTİKA ARACININ DOĞRU ZAMANDA KULLANILMASI BİZİM İÇİN ETKİLİ"

Çetinkaya, döviz piyasasına ilişkin Merkez Bankasının aktif bir biçimde destekleyici olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Yüksek frekanslık tepkiler verilmeyip temkinli bir yaklaşım tercih ediliyor. Doğru politika aracının doğru zamanda kullanılması bizim için etkili. Bahsettiğim araçlara etkili olarak da döviz satım ihaleleri gibi araçlarda kullanılabilir."

"7,5'LİK TAHMİN ÜZERİNDE BİR MİKTAR YUKARI YÖNDE RİSKLERİNİN GELDİĞİNİ SÖYLEMEM GEREKİR"

Asgari ücret ve ÖTV artışına ilişkin bir soruyu değerlendiren Çetinkaya, "Enflasyona etkileri açısından bakıyoruz. ÖTV'nin son yapılan tütün düzenlemesi dahil genelde etkilerini bu yıl görüyoruz. Bu anlamda yıl sonunda tahminimiz olan yüzde 7,5'lik tahmin üzerinde bir miktar yukarı yönde risklerinin geldiğini söylemem gerekir" cevabını verdi.

"ŞU ANKİ EĞİLİM TOPLANTI SAYISININ AZALTILMASI YÖNÜNDE"

Çetinkaya, "PPK toplantılarının sayısında bir değişiklik olacak mı?" sorusunun üzerine, "PPK toplantı sayısı ile ilgili yasal bir düzenleme söz konusu burada süreç başladı. Oradaki görüşmelere göre önümüzdeki yıl en az 8 toplantı yapılması konusu kurul tarafından değerlendirilecek. Şuan ki eğilim toplantı sayısının azaltılması yönünde. Buradaki amacımız kısa vadeli oynaklıklardan arınmış temel eğilimleri yansıtan analizlere yönelik etkin bir para politikası çerçevesi. Bu sadeleşme stratejimizin de bir adımı para politikası" dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri