Sanayinin gücüne güç katmak için üretimde yapısal dönüşümü hızlandırıyoruz

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, "Sanayinin gücüne güç katmak ve rekabeti artırmak için, üretimde yapısal dönüşümü hızlandırıyoruz." dedi

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, sanayinin gücüne güç katmak ve rekabeti artırmak için, üretimde yapısal dönüşümü hızlandırdıklarını belirterek, "Yapısal dönüşümde yüksek katma değerli üretim, sanayide verimlilik artışları, dijital dönüşüm ve bölgesel kalkınma olmak üzere 4 temel stratejimiz var." dedi.

INNOPROM 2019 kapsamında Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından düzenlenen Türkiye-Rusya Sanayi Forumu, Bakan Varank, Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanı Denis Manturov, Rusya Federasyonu'na bağlı Tataristan Özerk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov, Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur ve DEİK Türkiye-Rusya İş Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan'ın katılımıyla gerçekleşti.

Bakan Varank burada yaptığı konuşmada, Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkileri iki ülke liderleri arasındaki yakın diyalog ve güçlü siyasi irade sayesinde daha ileriye taşıma konusunda kararlı olduklarını söyledi.

Türkiye için Rusya'nın önemli bir ticaret ortağı olduğunu vurgulayan Varank, "Rusya, ithalat yaptığımız ülkeler arasında 3'üncü sırada. Bu doğrultuda, 2018'de Rusya'dan ithalatımız 22 milyar doları, toplam ticaret hacmimiz ise 25 milyar doları aştı. Böylece bir önceki yıla göre ticaret hacminde yüzde 15'lik bir artışı görmüş olduk. Hedefimiz öncelikle daha önce yakaladığımız 33 milyar dolarlık dış ticaret hacmi seviyelerine ulaşmak ve daha sonra bu rakamı 100 milyar dolara çıkarmaktır." diye konuştu.

Varank, Türkiye ve Rusya'nın yetenekleri bakımından birbirini tamamlayan ülkeler olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki ticaret hacmindeki artışın kendilerini memnun ettiğini, ancak bu artışın dengeli olmasının önemine değindi.

Yatırım vurgusu

Türkiye ve Rusya arasındaki doğrudan yatırımların da artmasını arzu ettiklerinin altını çizen Varank, "İki ülkedeki karşılıklı yatırımları düşündüğümüzde 5 bin civarında şirket 16 milyar doları aşan bir yatırımdan bahsediyoruz. Ağaç işlemeden, cam seramiğe, sağlık sanayisinden tekstile kadar pek çok sektördeki Türk firmalarımız Rusya'da yaklaşık 10 milyar dolar yatırım gerçekleştirdi." ifadelerini kullandı.

Varank, Rus firmaların Türkiye'deki yatırımlarının da otomotiv, metalürji, bankacılık, iletişim ve enerji alanlarında yoğunlaştığına işaret ederek, iki ülkenin karşılıklı yatırımlarının gerek şirket sayıları gerek sermaye miktarları itibarıyla potansiyelin çok gerisinde kaldığını ifade etti.

Stratejik ortaklığın derinleşmesi için iki ülke girişimcileri ve yatırımcılarının daha fazla teşvik edilmesi gerektiğini anlatan Varank, vize konusunun çözümü ve lojistikte iş birliği alanlarının artırılmasının da önemli olduğunu dile getirdi.

"Stratejik projeler artırılmalı"

Varank, Türkiye'nin Akkuyu Nükleer Santrali ve Türk Akım Projelerinde Rusya ile gerçekleştirdiği ortaklıkların iş birliğinin önemli göstergelerinden olduğunu belirterek, "Bu tür stratejik enerji projeleri ikili ekonomik ilişkilerimize derinlik kazandırmakta ve uzun vadeli iş birliğimiz için sağlam temeller oluşturmaktadır. Bu ortaklıklar memnuniyet verici olmakla beraber yeterli değildir. Bu ve benzeri stratejik projelerimizi artırmamız gerektiği kanaatindeyim." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin ihracatının geçen yıla göre yaklaşık yüzde 7'lik artışla 168 milyar dolara ulaştığını anımsatan Varank, şunları kaydetti:

"İhracat tutarının 145 milyar doları sanayi sektörü kaynaklıdır. Sektörel rakamlara baktığımızda yıllık bazda, çelikte yüzde 35, makinede yüzde 22, savunma ve havacılıkta yüzde 12,8 ve otomotivde yüzde 12,4'lük ihracat artışları gerçekleştirdik. Sanayimiz, teknolojik gelişime öncülük etme, diğer sektörleri sürükleme, döviz girdisi sağlama ve nitelikli istihdama katkı açısından ekonominin lokomotifidir. Sanayinin gücüne güç katmak ve rekabeti artırmak için, üretimde yapısal dönüşümü hızlandırıyoruz. Yapısal dönüşümde yüksek katma değerli üretim, sanayide verimlilik artışları, dijital dönüşüm ve bölgesel kalkınma olmak üzere 4 temel stratejimiz var. Rusya'nın da bu alanlarda benzer hedefleri ve politikaları olduğunu biliyoruz. Bu alanlar, özellikle iş birliği ve kazan kazan esasına göre halklarımızın refahını artırmamız için önemli. Bu alanda iş birliğimizi artırmaya devam edeceğiz."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri