Haziran ayıyla birlikte dünyada ve ana ihraç pazarımız Avrupa’da önlemlerin gevşetilmesiyle birlikte ihracatımızdan olumlu sinyaller gelmeye başladı.
Ocak-Ağustos’u kapsayan dönemde tekstil ve konfeksiyon sektörleri toplamda yaptığı ihracatla otomotiv sektörü ihracatını da geçerek en fazla ihracat yapan sektör konumuna ulaştı.
Aralık ayı itibariyle ise tekstil ve hammaddeleri ihracatımız Türkiye genelinde % 29 , Ege’de ise % 67 oranında artış sağlayarak son 10 yılın en yüksek Aralık ayı ihracat rakamına ulaştı.
Tüm yıl değerlendirildiğinde ise Türkiye genelinde tüm olumsuz gelişmelere rağmen bir önceki döneme göre sadece % 8 ihracat kaybımız oldu. Ancak Birliğimiz ihracatında 2020 yılı itibariyle bir önceki yıla göre artışa geçtik ve % 6 artış ile 240 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik.
Pandeminin etkisiyle tekstil ve hazır giyim sektörlerinin alt sektörlerinden teknik tekstil sektörünün önemi daha da artarak hızlı adımların atılmasının gerektiği anlaşıldı. Bu süreçte özellikle sağlık sektörüne yönelik ve aktif spor giyim ürünlerine yönelik önemli talep oldu.
Pandemi sürecinde tüm dünyada maske ve koruyucu giysi sıkıntısı yaşanırken, maske ve koruyucu sağlık kıyafetlerinde kullanılan nonwoven alanında güçlü bir alt yapıya sahip olan Türkiye, talebin yoğun olduğu söz konusu sağlık ürünlerinde bir yandan kendi ihtiyaçlarını karşılarken bir yandan da dünyaya kişisel koruyucu ekipmanlar tedarik etmeyi başarabildi. Aynı zamanda bu alanda yeni yatırımlar için teşvikler de aldı firmalarımız.
Türkiye’nin teknik tekstil ihracatı, 2020 yılı Ocak-Aralık döneminde yüzde 76 artarak 3 milyar dolara ulaştı, Ege Bölgesi’nin ise teknik tekstil ihracatı yüzde 98 artırarak 194 milyon dolara yükseldi. Alt gruplar incelendiğinde en fazla artışın pandeminin de etkisiyle medikal teknik tekstil ürünlerinde gerçekleştiğini görüyoruz.
Türkiye geneli medikal teknik tekstil ihracatı % 2204 artarak 1,4 milyar dolar olarak gerçekleşti, Ege’nin medikal teknik tekstil ihracatı ise % 4582 artarak 92 milyon dolar olarak gerçekleşti. Medikal teknik tekstil ihracatının artışında özellikle cerrahi elbiseler ve maskelerin asıl payı oluşturduğunu görüyoruz.
Teknik tekstil ihracatımız ve bu konudaki alt yapı çalışmalarımız artarken 2014 yılında kurduğumuz ve öncelikli çalışma alanları koruyucu , medikal ve sportif teknik tekstiller olan Teknik Tekstiller Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin de bu süreçte önemi daha da arttı.
TEKSMER’in öncelikli alanlarının pandemi sürecinde öne çıkan ürün grupları ile kesişmesi Bölgemiz teknik tekstil üretim ve ihracatı için avantaj sağladı ve sağlamaya devam edecektir.
Tekstil ve konfeksiyon sektörlerinde pandeminin de etkisiyle teknik tekstil dışında yükselen diğer iki önemli trend sürdürülebilirlik ve dijitalleşme de önceliklerimiz olmaya devam ediyor. Bu konulardaki eğitimlerimiz ve projelerimiz hız kesmeden devam ediyor.
Ayrıca kapanmalar, uluslararası fuar organizasyonlarının ve ticaret heyetlerinin fiziki olarak yapılamamasına neden oluyor ve etkinliklerimizi dijital platformlara taşımak durumunda kalıyoruz.
Aslında bunu fırsat olarak değerlendiriyoruz ve müşterilerimize dijital platformlarla ulaşmaya devam ediyoruz ve hedef pazarlarımıza yönelik de hazırlıklar yapıyoruz.
2021 yılının Mayıs ayında Birliğimiz, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ve Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği ortaklığında İspanya pazarına yönelik bir sanal sektörel ticaret heyeti organizasyonu düzenleyeceğiz ve çalışmalara başladık.
Bu süreçte küresel markaların kısa vadeli siparişlerinin ve anlık taleplerinin arttığını görüyoruz, bu durumun yakın pazarlardan alışveriş alışkanlığını geliştireceğine ve sektörümüz açısından ana pazarımız olan Avrupa’ya olan ihracatımıza önemli katkıda bulunacağına inanıyoruz.
Ayrıca sektörümüzün istihdama olan önemli katkısından da bahsetmek gerekir; Bu alanda sektörümüzün gerçekleştirdiği çok önemli bir sosyal proje ile nitelikli Tekstil Mühendislerinin sektöre kazandırılması amaçlanıyor ve bu konudaki çalışmalar devam ediyor.2019 yılında bölümün tercih sonuçları ile projenin ilk senesinde dikkate değer bir sonuç aldığımızı gördük, bölüm kontenjanlarında doluluk oranı % 92’ye ulaştı ve Tekstil Mühendisliğini tercih eden 94 öğrenci projenin ilk senesinde burs kazandı.
Bu yıl da 14 bölümün 9’unda kontenjanlar doldu ve tercih eden öğrencilerin başarı sırası bu sene de arttı. Bu yıl Tekstil Mühendisliğini tercih eden 74 öğrenci burs almaya hak kazandı.