Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Türk Malı damgası bizim onurumuzdur. "Türk malı" imajını, tüm paydaşlarımızın katkısıyla güçlendireceğiz. Tüm dünyada kalite ve güvenlikle birlikte anılmasını sağlayacağız" dedi.
Ürün Güvenliği haftası etkinliği kapsamında KOSGEB'de düzenlenen programa katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Ürün Güvenliği" için oluşturulan stantlarını gezerek yetkililerden bilgi aldı. Ardından programa geçen Bakan Varank, konuşmasında gerek yerli üretilen, gerekse ithalat yoluyla piyasaya arz edilen ürünlerin türü, çeşitliliği ve miktarı giderek arttığını ifade etti.
Ürünlerin, insan yaşamına ve doğaya uygunluğu her şeyden önce geldiğini dile getiren Varank, "Üretilen ürünlerin temel gereklere uygun olup olmadığının denetlenmesi ve uygunsuzluğu belirlenenler için gerekli önlemlerin alınması, temel bir kamu hizmetidir. Üretim konusunda ne kadar istekli ve hassas isek, vatandaşlarımızın tehlikeli ya da kalitesiz ürünler kullanmasını engellemekte de bir o kadar hassasız" diye konuştu.
"VATANDAŞLARIN KULLANDIĞI BİN 500'DEN FAZLA ÜRÜN DENETİM ALTINDA"
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak vatandaşların kullandığı bin 500'den fazla ürün grubunu büyük bir titizlikle denetlendiğini ifade eden Varank, sözlerine şöyle devam etti:
"81 ildeki taşra teşkilatımız ve 800'e yakın denetçimizle görevimizi büyük bir dikkatle yerine getiriyoruz. Yaptığımız denetimlerle, asansörlerden, elektrik-elektroniğe, otomotivden basınçlı ekipmanlara, makinelerden gaz yakan cihazlara kadar birçok ürünün ilgili teknik düzenlemesine uygun olup olmadığı tespit ediyoruz. Böylelikle hem vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini temin ediyor, hem de ürün piyasasının kalitesini koruyoruz."
Ürünlerin belirli teknik kriter ve standartlara uygun üretilerek piyasaya arz edilmeleri, "Ürün güvenliğinin" sağlanması noktasında bir çok Bakanlık ve kamu kurumunun ortak görevi olduğunu aktaran Bakan Varank, "Ürün güvenliğinin sağlanmasına dönük piyasa gözetimi ve denetimini etkin, verimli ve işlevsel hale getirmek için ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Bu alanla ilgili güçlü bir mevzuat yapısına sahip olduğumuzu ve mevzuatımızın çoğunluğunun AB ile uyumlu olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. Ürün gruplarının denetimine ilişkin laboratuar altyapımızda da oldukça donanımlı" olduklarını ifade etti.
"BİLGİ TEKNOLOJİLERİNİ İLE DENETİM PERFORMANSIMIZI ÜST SEVİYEDE TUTMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Etkin denetim mekanizması için kurulan "Alo 130 İhbar ve Şikayet" hattına çok önem verildiğini söyleyen Varank, sözlerine şöyle sürdürdü:
"Bilgi teknolojilerini aktif kullanarak denetim performansımızı üst seviyede tutmaya çalışıyoruz. Bu anlamda güçlü bir veri tabanımız bulunuyor. Güvenli olmayan ve enerji verimliliği kriterlerini sağlamayan ürünlerin, piyasadan toplatılması sağlıyoruz. Ancak piyasada yer alan güvensiz ürünleri bertaraf etmek için en önemli dayanağımızın tüketiciler olduğunu söylemimiz gerekiyor. Bu noktada, vatandaşlarımızın farkındalığının her yıl giderek arttığını görmek bizleri memnun ediyor. Ürün güvenliği haftasının, bu farkındalığın üst seviyede olmasına verdiği katkıyı önemsiyoruz. Bu sebeple, hafta boyunca il müdürlüklerimizce yapılacak her bir çalışma ve ortaya konacak her gayret çok değerlidir. Vatandaşlarımızdan da isteğimiz; Bakanlığımızca toplatılmasına karar verilen ürünleri, üzerinde CE işareti gibi zorunlu olarak kullanılması gereken işaretleri taşımayan, kullanma kılavuzu Türkçe olmayan ürünleri satın almamalarıdır."
İnsan sağlığı, can ve mal güvenliği için tehdit oluşturacak şekilde üretim yapanlara da yaptırım ve caydırıcı cezalar uyguladıklarını ifade eden Varank, "Yerli üreticimizi, güvensiz ithal ürünler nedeniyle haksız rekabete karşı koruma konusunda da çok hassasız. Bu konuda Ticaret Bakanlığımız ile etkin bir işbirliği yürütüyoruz. İthal sanayi ürünleri, iç piyasaya girmeden önce Ticaret Bakanlığı tarafından denetleniyor. Bu ürünler iç piyasaya girdikten sonra ise piyasa gözetim ve denetim faaliyetleri Bakanlığımızca yürütülüyor" değerlendirmesini yaptı.
"DENETLENEN 45 BİN 102 ÜRÜNDEN 12 BİNİ TEKNİK MEVZUATA UYGUN DEĞİL"
2018 yılında yapılan denetimlerle 45 bin 102 ürünü denetlediklerini söyleyen Varank, "Ürünlerin 33 bin 217'sinin teknik mevzuata uygun, yaklaşık yüzde 25'lik orana tekabül eden 12 bin ürünün ise teknik mevzuata uygun olmadığı tespit ettik. Aykırı ve uygunsuz çıkan ürünlere idari para cezası uyguladık. 178 ürün hakkında güvensizlik kararı vererek, bu ürünleri piyasadan topladık. En çok toplatılan ürünler; şarj cihazları, kablo, ani su ısıtıcı, saç kurutma makinası, elektrikli ocak gibi ürünler olmuştur. Vatandaşımızın sağlığıyla, güvenliğiyle ve cüzdanıyla oynayanları affetmedik. Bundan sonra da affetmeyeceklerini" dile getirdi.
"TÜRK MALI DAMGASI BİZİM ONURUMUZDUR"
Global ticaret savaşları, gümrük vergileri, tarife dışı engeller; piyasa gözetimi ve denetimini, bir milli menfaat aracına dönüştüğünü vurgulayan Varank, şunları kaydetti:
"Piyasayı denetlemek ve gözetlemek; bizim açımızdan milli bir görev ve sorumluluktur. Bu anlamda bir eksiğimiz varsa derhal tamamlayacağız. Denetlenmeyen ürün gruplarına, denetimlerimizde daha çok yer vereceğiz. Sektör ve ürün çeşitliliğine gidip, denetim risk haritamızı güncel tutacağız. Laboratuvar envanterimizi sürekli gözden geçireceğiz. Denetim sürecindeki en önemli unsur olan denetçilerin eğitim, özlük hakları, sayılarının artırılmasıyla ilgili çalışmalarımızı tamamlayacağız. Ülkemize en çok güvensiz ürün giren ülkelerle işbirliği mekanizmalarını işler tutacağız. Ürünlerimizin uluslararası piyasalarda herhangi bir engelle karşılaşmadan dolaşmasını, önemli bir iktisadi araç olarak kullanacağız. Türk Malı Damgası bizim onurumuzdur. Türk Malı imajını, tüm paydaşlarımızın katkısıyla güçlendireceğiz. Tüm dünyada kalite ve güvenlik ile birlikte anılmasını sağlayacağız."
"GÖZETİM AYAĞININ ETKİN OLARAK ÇALIŞACAĞI YENİ BİR MODEL BELİRLENDİ"
Türkiye'de yıllık denetim rakamlarının, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin tamamından daha fazla denetim yapıldığı ve gözetim ayağının etkin olarak çalışacağı yeni bir model belirlediklerini söyleyen Bakan Varank, "Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerinde denetim ayağından daha çok gözetim ayağının etkin olarak çalışacağı yeni bir model belirledik. Denetimlerimizin niceliğinden çok niteliğini artırarak, piyasanın uygunluk seviyesini yükselteceğiz. Bunun için de Bakanlık olarak, 2019 yılı itibariyle uygulayacağımız 3 strateji ve bu stratejileri hayata geçirmek üzere 17 eylem planladık. İlk olarak; uygunsuz ürünün kaynağında engellenmesi için, proaktif piyasa gözetimi yaklaşımını benimseyeceğiz. Üreticilerimize, ithalatçılarımıza ve ihracatçılarımıza yönelik teknik mevzuat ve standartlar konusunda; bilgilendirme, bilinçlendirme ve rehberlik yapma faaliyetlerine ağırlık vereceğiz. İkinci stratejimiz; piyasada denetim etkinliğinin artırılmasına yönelik, bütüncül, sürekli iyileştirmeye ve veriye dayalı bir yaklaşım hayata geçirmek olacak. Üçüncü stratejimizle; teknik mevzuata uygun faaliyette bulunan üreticilerimizin, haksız rekabete karşı korunmasına yönelik, merkezi planlamaya dayalı etkin denetim tedbirleri alacağız" diye konuştu.