Küreselleşen dünyada birçok şirket, genç nüfus, ucuz iş gücü, güçlü ihracat hacmi gibi koşulları sağlayan ülkelerde yatırım olanaklarını değerlendiriyor. Türkiye, teşvik imkanları, altyapısı ve güçlü finansal sistemiyle yabancı şirketlerin yatırım radarında yer alıyor.
AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'de 2020 itibarıyla 15-24 yaş grubunda 12 milyon 893 bin 750 kişi bulunuyor. Bu yaş grubunun 6 milyon 610 bin 22'si erkeklerden, 6 milyon 283 bin 728'i ise kadınlardan oluşuyor.
Öte yandan, son yıllarda yüksek öğretimde hızlı bir ivmelenme sürecine giren ve üniversite sayısını 200'ün üzerine çıkaran Türkiye'de 4,5 milyon lisans, 3 milyon ön lisans, 297 bin yüksek lisans ve 101 bin de doktora öğrencisi bulunuyor.
"MESLEK LİSELERİ İHMAL EDİLMEMELİ"
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (TOBB ETÜ) İşletme Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ramazan Aktaş, Türkiye'nin, özellikle piyasa hacmi, ticari dışa açıklık, döviz kuru, belli bir ölçüde sermaye stoku, güçlü altyapı ve beşeri sermayesiyle doğrudan yabancı yatırımın girişinde ön plana çıktığını söyledi.
Beşeri sermayenin kalitesinin genellikle asgari lise mezunu kalifiye elemanların sayısıyla temsil edildiğini belirten Aktaş, bu sayının yüksek olmasının, yatırım kararını ve beklenen ürünü elde etmeyi kolaylaştıracağı için cezbedici bir unsur olduğunu ifade etti.
Meslek liselerinin ihmal edilmemesi gerektiğini ve özellikle sanayi açısından ihtiyaç duyulan tekniker elemanların buralardan yetiştiğini dile getiren Aktaş, Türkiye'nin ara eleman sayısı istenilen düzeyde olmamakla beraber emsal ülkelere kıyasla yine de iyi durumda bulunduğunu kaydetti.
Aktaş, ülkenin genç nüfusunun Avrupa'ya kıyasla çok fazla olduğuna dikkati çekerek, "Bu avantajı iyi kullanmamız lazım. Genç nüfusun girişimcilik potansiyeli yüksek. Bilgisayar, yazılım ve oyun sektörlerinde ciddi bir potansiyelimiz var. Bunların iyi değerlendirilmesini sağlayacak yatırımlara ülkemiz açık durumda." diye konuştu.
"GENÇ NÜFUS DEMEK İŞ GÜCÜ DEMEKTİR"
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin Toğay da Türkiye'nin son yıllarda dış finansman ihtiyacının giderek büyüdüğünü söyledi. Toğay, dış kaynak açısından en sağlıklı olanın, doğrudan yatırımlar yoluyla yabancının ülkede fabrika açması ya da fabrika satın alarak işletmesi olduğunu dile getirdi.
Bu açıdan da genç nüfusun iki boyutuyla önem taşıdığına dikkati çeken Toğay, şunları kaydetti:
"İlk olarak genç nüfus demek iş gücü demektir. Türkiye'nin ortalama iş gücü kalitesi, yani beşeri sermaye düzeyi zaman içinde artmaktadır. Bu yabancı yatırımcı açısından onları Türkiye'ye çekecek önemli bir unsurdur. Genç nüfus ikinci olarak dinamik bir pazar demektir. Yani yeniliklere açık ve potansiyeli giderek artan bir pazar demektir. Bu haliyle Türkiye açısından önemli olan nokta genç nüfus avantajını zamanında kullanabilmektir."