Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, CNN Türk yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve açıklamalarda bulundu.
İstanbul'a yapılan üçüncü havalimanının faaliyete geçmesiyle Atatürk Havalimanının durumunun ne olacağının sorulması üzerine Arslan, aynı uçuş koridorlarını kullanacakları için iki havalimanının aynı ayda hizmet vermelerinin imkansız olacağını, öte yandan 200 milyon yolcuya hizmet edecek bir havalimanı bulunduğunda diğerine ihtiyaç olmayacağını söyledi.
"BU TERMİNALLERİN ÖZELLİKLE FUAR MERKEZLERİ OLARAK ÜLKEMİZE HİZMET ETMESİNİ İSTİYORUZ"
Bakan Arslan, şöyle konuştu:
"Daha önce de söylemiştim, Sayın Cumhurbaşkanımızla, Sayın Başbakanımızla yaptığımız konuşmalar kesinlikle buranın bir yapılaşmaya açılmaması, bu çok önemli, vatandaşımız bunu çok önemsiyor. Hiçbir şekilde yapılaşmaya açılmaması, İstanbul'a nefes aldıracak bir alan olarak düzenlenmesi, küçük uçakların, jetlerin uçabileceği, eğitim uçaklarının inebileceği bir yer olarak devam etmesi. Ancak daha da önemlisi, çok sayıda terminalimiz var, bu terminallerin özellikle fuar merkezleri olarak ülkemize hizmet etmesini istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki, dünyanın birçok ülkesinde, birçok büyük kentinde ekonomiyi ayakta tutan fuar merkezleri, dünya çapında fuarlar yaparsanız bunlar ekonomik olarak ülkeye çok ciddi girdi sağlıyorlar. Fuar organizasyondan dolayı geliyor, gelir elde ediyorsunuz; bu birincisi. İkincisi de; oraya gelen dünya çapındaki bütün ticaret erbapları ülkenizdeki potansiyel veya mevcut ticaret erbabıyla orada yüz yüze görüşüyorlar, ticari bağlantılar kuruyorlar, yatırımlar yapıyorlar, ürünleri buradan dünyaya pazarlayabilecek bir ortam oluşturuyorlar. Dolayısıyla fuar merkezi olarak hizmet etmesini öngörüyoruz mevcut yapıların, bu da ülkemize ilave bir katma değer oluşturacak; bunu net bir şekilde ifade etmekte fayda var."
"(WİKİPEDİA) 'DEAŞ’IN DESTEKLEYİCİSİ GÖSTEREN YANLIŞ BİLGİLERİ LÜTFEN KALDIRIN' DEDİK"
Bakan Arslan, Wikipedia'nın erişim engelinin anımsatılarak değerlendirmelerinin sorulması üzerine, şu değerlendirmede bulundu:
"Wikipedia’da ne yazık ki ülkemizle ilgili, ülkemizi dünyada yanlış tanıtacak, yanlış algılara sebep olabilecek o kadar çok yayın vardı ki, 'bunları lütfen kaldırın, lütfen düzeltin' dedik. Hatta biliyorsunuz, editörler girip kendileri düzeltebiliyorlar ve Türkiye'deki editörleri yasakladılar ki bu hatalı bilgileri düzeltme şansını ortadan kaldırdılar. Böyle olunca da onlara dedik ki, 'lütfen bunu yapmayın.' Şimdi de görüşmelerimizi devam ettiriyoruz, biz de açık olsun, biz de insanımız bu hizmetten yararlansın istiyoruz ve onlara ısrarla diyoruz ki, 'Türkiye’yi yanlış tanıtacak, Ulu Önder Atatürk olmak üzere, dini hassasiyetimiz başta olmak üzere ve DEAŞ’la ölümü pahasına, şehit vermek pahasına bu kadar mücadele eden bir ülkeyi DEAŞ’ın destekleyicisi gösteren yanlış bilgileri lütfen kaldırın' dedik, 'düzeltin' dedik, yapmadılar bunu, Şimdi de söylediğimiz bu. 'Bu tip hatalı bilgileri lütfen düzeltin.' Tabi ki faydaları var, tabi ki insanlarımızın alışkanlıkları var, insanlarımız bundan yararlansın. Hala bu görüşmeleri devam ettiriyoruz. Yasakçı zihniyetimiz yok, sadece diyoruz ki, (yanlışı düzeltin, devam edin.) "
Ahmet Arslan, Kanal İstanbul'a ilişkin çok ciddi çalışma yaptıklarının altını çizerek, "Bu çalışmayla ilgili daha da ayrıntılandırılması, bilimsel çalışmaların yapılması, sondajların, jeotekniklerin ve jeofizik çalışmalarının da yapılmasıyla ilgili ihaleye esas dosyayı da hazırlayacak etüt proje ihalemizi yaptık, müellifi belirledik. Onlar şimdi ilave sondajla da dahil her türlü ayrıntıyı çalışacak ve dolayısıyla güzergah geçişini de netleştirecek çalışmamızla ilgili etüt ihale proje ihalemizi yaptık, müellifi belirledik…Kanal İstanbul elbette ki yapılacak, ona şüphe yok." açıklamasını yaptı.
"MİLLİ E-POSTA 2018 SONUNA KADAR TAMAMLANACAK"
Milli e-posta sistemine yönelik bir soruyu yanıtlarken de Arslan, tamamen milli ve yerli bir e-posta sistemi geliştirdiklerini bildirdi. Arslan, şöyle devam etti:
"Yerli ve milli e-posta sistemini 2018 sonuna kadar çalışmasını bitirip bütün kamu kurum ve kuruluşlarının bu milli ve yerli e-posta sistemini kullanmasını sağlamış olacağız. Bu sadece kamu kurumları değil, tabi insanlarımız da kullanabilecek, ama kamu kurumlarında bunu zorunlu hale getireceğiz. Böylece bilgimiz dışarıya çıkmadan çok daha güvenilir bir şekilde ve çok daha emniyetli bir şekilde Türkiye içerisinde hedef pazara hedef noktaya, hedef kişiye erişmiş olacak. Ayrıca, bundan kaynaklı çok ciddi paralar ödeniyor, bu anlamda da çok ciddi tasarruflar sağlamış olacağız. Bu, ülkemiz için bu sektörde yapacağımız bence çok önemli bir iş olacak."