Kahramanmaraş’a 50 km mesafede cennetten bir köşe olarak gördüğüm, saklı bir cennet olan Başkonuş’a gidebilmek için Pazar gününü iple çekenlerdenim.
Fotoğraf çekmeyi bir sanat olarak görenlerdenim. Ama fotoğraf çekme tekniklerini de pek bilmem. Onun için çektiklerim belki görsellikten uzak olabilir. Ama ben fotoğrafı çekerken, Allah’ın bize nice güzellikleri bahşettiğini idrak eder, O’na hamd-ü senalar ederek, şükran duyarak deklanşöre basarım.
19 Şubat 2012 Pazar günü hava açık, güneşte biraz durduğunuzda sırtınızı ısıtıyor.
Malum Pazar günleri kahvaltı saati şöyle yada böyle saat 11.00’i buluyor. Ve kahvaltıda “kızlarıma” hadi sizi Başkonuş’a götüreyim diye bir teklif yaptım. Büyük kızımın dersleri varmış, küçük kızım Oley diyerek bana bir öpücük verdiğinde, o sevinci ancak yaşayanlar bilir.
Bir yakınımızı da alarak yavaş yavaş Başkonuş’a doğru yola çıktık.
O güzel yerde her hafta birkaç saat geçirdiğim zaman, bana bir hafta enerji olarak yetiyor.
“gece karanlığı nasıl bütün günahlarımızı örtüyor ise, beyazlık da adeta öyle” Dağlarımız beyaz gelinliklerini giymişler, güneşin şavkı da vurunca rengarenk bir güzellik çıkıyor ortaya.
Tabii yüreğinde sevgi kırıntıları olmayan, taş kalpliler, kalbi mühürlenerek, hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için yaşayanlar, yaşamı sadece para olarak görenler, bu güzellikleri ne görürler, ne de yaşayabilirler?
Bizim sözümüz onlara değil.
Bizim sözümüz, Allah’tan korkan, Allah’ın verdiklerine şükran duyan, teşekkür eden, kazancına ve rızkına rıza gösteren, etrafındaki garip, fakir, fukara ve yetimleri gözetenlere, o kimsesizlerin sesi olmaya çaba gösterenlere, alperenleredir.
Eşim, kayınço, iki küçük yaramaz kız ile yaptığımız bu yarım günlük doğa seyahati sanırım, hepimiz için bir moral olmuştur.
Oley diyerek kızımın bana kondurduğu bir çift öpücük, doğanın saf, temiz ve sadeliği, Yaratıcının muhteşem kudreti, zerafeti ancak benim gibi kelime dağarcığı kıt ve zayıf olan için bu kadar ifade buluyor.
Bu duygular içinde bu güzellikleri size kapasitem kadar görsel bir şölen olarak sunmaya çalıştım.
Takdir siz değerli dostlarımızındır. 20 Şubat 2012
Mehmet Taş
Kızım ve yeğenim beyaz karlar altında oynayıp durdular..inşallah hasta olmazlar.
güzel bir kır gazinosu var, sucuk ekmek, bezdirme, kebap, çay gibi hizmetleri veriyorlar. Sıçak soba etrafında demli bir çay yorgunluğunuzu da alıp gidiyor
başkonuşun açık olması için işletmeci bütün imkanları seferber ediyor ve açık kalmasını sağlıyor, başkonuş içindeki yoldaki kar yüksekliği neredeyse 2 metreyi geçmiş