21 Aralık 2017 cumartesi günü Olağan Kongresini yapan Türk Ocakları K. Maraş Şubesi, yeni dönemde de Av. Kemal Yavuz ve ekibine üç yıl yetki verdi.
Türk Ocağı, kendi şube salonunda gerçekleştirdiği ve geçen yılki Merkez Genel Kurulu’nda yapılan tüzük değişikliğiyle bundan böyle iki yerine üç yılda bir gidilecek Şube Genel Kurul Toplantısını geride bıraktı.
Kemal Yavuz, yakın coğrafyamızda olup bitenleri anlatırken, Türkiye’nin çok ağır bir dönmeden geçtiğini, tam bir “beka sorunu” yaşadığını, özellikle son aylarda yaşananların “düşük yoğunluklu bir harp” olduğunu söyledi. “Şu anda Fırat’ın batısında bir koridor oluşturduk, bu isabetli; ama bununla kalırsak, Fırat’ın doğusunda bir Kürt devleti kurulmasına razı mı olmuş oluyoruz?. Bize göre öyle..” Kemal Yavuz, Kerkük’te Telafer’de âdeta Türkmen temizliği yapılırken yeterince etkili olamadığımızı vurguladı. Keza Halep’te 300 bin Türkmen kuşatılmışken bir şey yapamadığımızı anlattı. “Oysa buraların güvenliği olmazsa Ankara’nın, İstanbul’un kilidini teslim etmiş oluruz. O halde ben şahsen Türk Ordusu’nun Halep’e de girmesinden yanayım.” dedi.
Öte yandan, Şube Başkanı Kemal Yavuz, içerdeki problemlerimizin de dışarı kadar ağır hale geldiğini, 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsa, ülkenin Batı kaynaklı bir vesayet rejimi altına girmiş olacağını, fakat başarısız olunca da Türk Silâhlı Kuvvetlerinin bir bunalıma sokulduğunu, bu coğrafya için bunun da son derece tehlikeli olduğunu vurguladı.
Kemal Yavuz, nihayet Anayasa değişikliği konusuna temas etti, burada da muhtemel tehlikelere dikkat çekti. Prensip olarak Başkanlığın belki de Türk milletinin karakterine daha uygun olduğunu, ancak gerçek Başkanlık sisteminde, Yasama-Yürütme-Yargı piramidinin en tepesinde yargının bulunduğunu, yargıcın devlet memuru olmadığını, diğer her ikisini de yargının denetlediğini anlattı. Kanun yaparken iyinin emsal olmayacağı ilkesinden hareket etmek gerektiğinin, bugün olmasa yarın en kötüsünün başa geçebileceğini hesap ederek yasa çıkarmak lâzım geldiğinin altını çizdi. Bu anlamda yakında başlayacak referandum sürecinde partili-partisiz bütün milliyetçilere çok iş düşeceğini, söyledi. Ve “bütün bu konularda Türk Ocakları, ‘danışılan yer’ olmalıdır” dedi.
Kemal Yavuz’dan sonra konuşan misafirler ve Türk Ocaklılar da ayni şekilde iç ve dış tehlikelere dikkat çekti ve 25 Mart’ta yüz altı (106) yaşına girecek Türk Ocakları’nın tarihî misyonunu hatırlattılar, Türkiye ve Türk Dünyasına yönelik kapsamlı çalışmalarıyla, asırlık Türk Yurdu dergisiyle ülkemizde Türk Milliyetçiliği fikrini onların temsil ettiğini anlattılar. Kahramanmaraş ve yöresinde de her yıl olduğu gibi, değerli akademisyen, fikir, sanat ve bilim adamlarından yararlanarak haftalık, aylık sohbet ve konferanslarla halkı aydınlatma görevine devam edeceklerini vurguladılar.
Av. Kemal Yavuz ile birlikte yeni yönetime seçilen kişiler şunlar: Uzm. Dr. Ahmet Metin Başkan, Y. Doç. Dr. Ramazan Hurç, Y. Doç. Dr. Ziya Dumlupınar, Eğitimci Berrin Bilginer, Dr. M. Ali Belpınar ve Eğitimci Mustafa Tekinşen. Denetleme Kuruluna ise, Eğitimci Abdulhakîm Eren ile birlikte Jeolog Süruri Kaya ve Eğitimci Mustafa Dayanıklı seçildiler. Dr. Mustafa Kök başkanlığında 11 kişilik bir grup bilim, sanat ve kültür adamı Hars (Kültür) Heyeti görevini, Eğitimci Mehmet Tanır başkanlığında 11 kişilik bir grup yönetici, işadamı ve eğitim uzmanı da Danışma Kurulu görevini yürütecekler.