Zaman zaman İran'ı, Suriye operasyonlarında eleştirdim. Türkiye ile olan mezhepsel nedenlerden ve dış politikada tam yanımızda durmamasından dolayı yine eleştirdik. Şii yayılmacılığını da hiçbir zaman doğru bulmadım. Şah rejimini deviren, İran'a İslsm Cumhuriyeti düzenini getiren İmam Humeyni'yi destekledim. İran İslam Devrimi ve Afgan cihadı, halkı Müslüman olan ülkelerdeki tüm İslami hareketlerin ümidi olmuştur. Bir takım fanatizm ve aykırı sayılacak uç noktaları olsa da, İran, bir İslam ülkesidir ve halkı müslümandır. Dolayısıyla İran Cumhurbaşkanı ve beraberinde helikopter kazasında vefat edenlere Allah'tan rahmet diliyorum.
Ben İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin helikopterinin düşürüldüğünü ve kaza süsü verilerek suikast sonucu öldürüldüğünü düşünüyorum. Tıpkı Menderes ve Dışişleri Bakanı'nın öldürüldüğü gibi. Zıkkım Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki arkadaşlarının helikopterinin düşürülerek öldürüldüğü gibi. Pakistan lideri Ziya Ülhak da aynı şekilde öldürüldü.
Amaçlanan nedir?
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın; “İsrail savaşı tüm bölgeye yaymak istiyor” iddiası gerçekleşiyor. İran'ın Reisi'nin perde arkası gerçeğini bildiğini düşünüyorum. Ancak İran,savaşı göze alamayacağı için hiçbir zaman suikastın delillerini ortaya çıkarmayacak, “kazadır” deyip yoluna devam edecektir?
Amerika ile İsrail birlikte dans ediyorlar. Birisi Kuzey Irak'tan Akdeniz'e kadar uzanan koridorda bir terör devleti kurmayı planlarken, diğeri dilden Fırat'a kadar uzanan topraklarda büyük İsrail devleti kurmanın peşindedir. İran'ın Cumhurbaşkanının ve Dışişleri Bakanı'nın öldürülmesi ile aynı zamanda Rusya ve Çin'e de mesaj verilmiş oldu. "Biz istediğimizi, istediğimiz zaman ortadan kaldırırız" diyen İsrail ve Amerika'nın nefes borusu kesilmedikçe, hiç kimseye rahat yok. Mısır Cumhurbaşkanı Mursi'nin ölümünün arkasında da yine Amerika ve İsrail vardır.
Hatırlayın, helikopter kazasından iki gün önce, Hizbullah yine İsrail’e füze saldırısı gerçekleştirmiş ve İsrail’den yapılan açıklamada açık açık İran tehdit edilmişti.
Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan da Hamas’ın aslında Anadolu’yu savunduğunu söyleyerek, İsrail’in sonraki hedefinin Anadolu olduğunu hatırlatmıştı.
Amerika ve İsrailli Siyonistler; İsrail’in güvenliği ve “Arz-ı Mev’ut” için, Ortadoğu’da baş kaldıranlar arasında bölgesel bir temizlik yapmayı kendilerine vazife görüyorlar.
Ortadoğu, kazan gibi kaynıyor. 7 Ekim'den bu yana Gazze'de 35 binden fazla insanı katlederek yeryüzünün en büyük soykırımlarından birisini yapan İsrail'e kim dur diyecek? Kim bu haydut ve terörist İsrail'e haddiini bildirecek? Ülke liderlerinden bir tek erkek sesi çıkıyor, o da her fırsatta, hem de sonuçlarını bile bile İsrail'e, Amerika'ya kafa tutan, İsrail'i terör devleti olarak tanımlayan Erdoğan'dır. Allah Erdoğan'ı korusun.
Taşgetiren'in de ifade ettiği gibi "İran’ın uranyum geliştirme çalışmaları, dolayısıyla nükleer güç olma hesabı, İsrail’in hedefi durumunda. Bugüne kadar Mossad’ın İran’ın nükleer çalışmalarını yürüten bilim insanlarına karşı suikastlar düzenlediği bilgileri hep medyaya yansıdı. İsrail ile Azerbaycan ilişkilerinin yoğunluğu da İran’ı rahatsız ediyor."
Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin beynini sökenler ile 2016'da Fetö darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişiminde bulunanlar aynı kişiler. Tesadüf değil olabilir mi?
Bakalım İran kaza kırım raporunu ne şekilde açıklayacak?
Anadolu Ajansı'nın paylaştığı bir bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum. O bilgi şu: "
İran’ın son 12 yılda nükleer fizik alanında çalışan 7 üst düzey görevlisi suikastlar ve sabotajlarla ortadan kaldırılmış.
Tekrar İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'ye Allah'tan rahmet, İran halkına da başsağlığı diliyoruz.