Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Antalya'da milattan önce 1600'lü yıllara tarihlenen 14 metrelik gemi batığı bulunduğunu bildirdi.
Karaloğlu, Antalya Yat Limanı'nda düzenlediği basın toplantısında, su altı arkeolojisi bakımından çığır açacağına inandığı yeni bir keşif yaptıklarını söyledi.
"Batı Antalya Batığı 'su altının Göbeklitepesi'dir"
Kemer ilçesindeki Akdeniz Üniversitesi Sualtı Araştırmaları Merkezinin çalışmaları sonucunda kentin batısında gemi batığı bulunduğunu dile getiren Karaloğlu, buna "Batı Antalya Batığı" adının verildiğini belirtti.
Vali Karaloğlu, şunları kaydetti:
"Bundan önceki en eski batık, yine Antalya'da 'Uluburun Batığı' olarak adlandırılan ve milattan önce 1400 yılına ait olduğu varsayılan bir batık. Oradan çıkarılan eserler Bodrum'daki Sualtı Eserleri Müzesi'nde sergileniyor. Bu batığımız, bizi 'Uluburun Batığı'ndan 200 yıl daha geriye götürdü. Milattan önce 1600 yıllarına ait bir batık. 3 bin 600 yaşında bir batıktan bahsediyoruz. Geminin boyu 14 metre, taşıdığı bakır külçelerin ağırlığı da 1,5 ton."
Karadaki arkeolojik kazılar sonucu Göbeklitepe'nin "tarihin sıfır noktası" kabul edildiğini anlatan Karaloğlu, "Kazı çalışmalarına başlayacağımız Batı Antalya Batığı 'su altının Göbeklitepesi'dir. Buradan çıkacak eserler için Kültür ve Turizm Bakanlığına, Kemer'de su altı arkeoloji müzesiyle ilgili proje sunduk. İnşallah yapacağımız bu müzede batıktan çıkacak buluntular sergilenecek. Kemer, su altı arkeolojisinin merkezi haline gelecek." diye konuştu.
Karaloğlu, batığın bulunduğu alanın 50 metre derinliğinde olduğunu, talan edilme riski nedeniyle yerinin çalışmaların tamamlanmasının ardından açıklanacağını bildirdi.
BATIK GEMİ ÇIĞIR AÇTI
Akdeniz Üniversitesi Sualtı Araştırmaları Merkezi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Öniz de Kültür ve Turizm Bakanlığının izinleriyle "Akdeniz Kıyılarında Sualtı Araştırmaları Projesi"ni hayata geçirdiklerini söyledi.
Öniz, "Proje kapsamında 2018 yılında, dünyanın en eski ticaret gemisi olduğunu düşündüğümüz bir batığın bilimsel olarak tespitini gerçekleştirdik." dedi.
Batığın ana yükünün bakır külçeler olduğunu ifade eden Öniz, "Külçelerin tipolojisinden, bunun milattan önce 16. yüzyıla ait bir ticaret gemisi olduğu ortaya çıkıyor. Bu, aynı zamanda dünyanın en erken endüstriyel ürünlerini taşıyan bir gemi. Bu özellikleriyle bilimsel olarak dünyada su altı arkeolojisi kapsamında çığır açtı." diye konuştu.
Batık üzerinde yapılan çalışmalar
Valiliğin verdiği bilgilere göre, batıkta geçen aylarda 3 aşamalı uygulanan çalışmalarda tespit edilen kargonun bilimsel fotoğraf ve filmleri çekildi, yayıldığı alanın derinlikleri ve fiziki özellikleri kayıt altına alındı.
Gemide sonar incelemeleri, foto mozaik ve photoscan çalışmaları yapıldı, elde edilen görüntüler Akdeniz Üniversitesi Sualtı Araştırmaları Merkezi bilgisayarlarında işlendi. Batığın 3 boyutlu görüntülerinden, taşıdığı görülebilir külçelerin sayısına ulaşıldı.
Kıbrıs'taki madenlerden çıkarılıp milattan önce 16 veya 15. yüzyılda kalıba döküldüğü değerlendirilen külçelerin olduğu geminin, buradan Girit veya Ege kıyılarındaki bir limana giderken yakalandığı fırtınada battığı düşünülüyor.
Külçeler yastığa benzediği için "yastık formlu" olarak sınıflandırılıyor. Bu, Prof. Dr. George Bass'ın "Tip 1" olarak adlandırdığı, dünyada bilinen ilk bakır külçe formunu oluşturuyor.
Batığın görülebilen yayılımından, geminin 12-14 metre boyunda, standart bir Tunç Çağı ticaret gemisi olduğu değerlendiriliyor.