Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Tuzla'daki Anadolu Tersanesinde gerçekleştirilen Katar Silahlı Kuvvetleri için inşa edilmekte olan Silahlı Eğitim Gemisi Al Doha'nı Denize İniş Törenine katıldı.
Bakan Akar burada yaptığı konuşmada, "Azerbaycan'ın tüm diplomatik çabalarına rağmen, Ermenilerin Karabağ'ı işgali ve gerçekleştirdikleri sivil katliamlar karşısında sus pus olanların bugün sergiledikleri tavır ise maalesef tam bir ikiyüzlülüktür. Bilinmelidir ki işgalci Ermenistan'ın Tovuz'un ardından sivil yerleşimlere saldırma cüretkârlığı ve küstahlığı bardağı taşıran son damla olmuştur" dedi. Bakan Akar konuşmasının devamında, "Ermenistan yalan ve iftiraları bırakıp, terör örgütleriyle kendisi işbirliği yapmayı kesmeli, bu teröristleri, paralı askerleri göndermeli, işgal ettiği Azerbaycan topraklarından da derhal çekilmelidir" ifadelerine yer verdi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Katar Savunma Bakanı Khalid Mohamed Al Attiyah, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir ile Türk ve Katarlı askeri yetkililer, bugün Tuzla'daki Anadolu Tersanesinde gerçekleştirilen Katar Silahlı Kuvvetleri için inşa edilmekte olan Silahlı Eğitim Gemisi Al Doha'nı Denize İniş Törenine katıldı.
Bakan Hulusi Akar, törende yaptığı konuşmada, "Köklü tarihi dostluk ve kardeşlik bağlarımızın bulunduğu Katar ile olan ilişkilerimiz mükemmel ve örnek bir seviyede bulunmakta, her iki ülke bölgesel konularda yakın bir işbirliği içerisinde tek yürek ve tek yumruk olarak hareket etmektedir. Türkiye olarak kendi güvenliğimizi nasıl görüyorsak dost ve kardeş ülke Katar'ın güvenliğini de aynı şekilde önemli görüyoruz. Bu anlayışla kendi ülkesi ve halkının güvenliğini sağlamasının yanı sıra bölgede barış, huzur ve istikrarın sağlanmasına da önemli roller üstlenecek çok daha güçlü bir Katar ordusunun varlığı bizim son derece samimi arzumuzdur. Silahlı eğitim gemilerinin inşası da bu amaçla atılmış son derece önemli bir adımdır.
Dünyanın ilk 100 savunma sanayi firması içerisinde bu yıl 7 firmamızın yer alması sahip olduğumuz potansiyeli en açık şekilde göstermektedir. Ancak biz bununla yetinmiyoruz. Çok daha fazla firmamızın dünya pazarında yer alabilmesi için, kaynaklarımızın etkin yerinde ve doğru kullanılması için çaba gayret gösteriyoruz" dedi.
Bakan Akar ayrıca, "Coğrafyamız bir bütün halinde zor bir dönemden geçiyor. Ülkemizin etrafının kriz alanlarıyla çevrili olduğunu, tarih ve medeniyetimizin de omuzlarımıza yüklediğimiz sorumluluğunun ne kadar büyük olduğunun farkındayız.
Dünyanın herkese yetecek kaynaklarının adaletli şekilde dağıtıma ihtiyacı vardır. İşte bu anlayışla insani değerleri, evrensel ahlak ilkelerini, ve uluslararası hukuku egemen kılmanın gayreti içerisinde olduk. Bugüne kadar bölgemizde ve gönül coğrafyamızda yaşayan masum ve mazlumların uğradıkları haksızlığa, akan kan ve gözyaşlarına kayıtsız kalmadıysak işte bunun içindir. Bugün geldiğimiz noktada tüm dünya esasen Türkiye'nin savunduğu değerleri göz ardı etmenin sonuçlarını yaşıyor" diye konuştu.
"ERMENİSTAN, İŞGAL ETTİĞİ AZERBAYCAN TOPRAKLARINDAN DERHAL ÇEKİLMELİDİR"
Ermenistan'ın Karadağ'ı işgali hakkında açıklamalarda bulunan Bakan Akar, "Ermenistan'ın 30 yıldır süren zulmü, işgali ve halen devam eden canilikleri karşısında ne zaman seslerini yükseltecekler. 30 yıldır Azerbaycan'ın öz topraklarının yüzde 20'sinin işgal edilmesine ses çıkarmayanların, ateşkes çağrısı yapmak yerine işgalci Ermenistan'ın Karadağ'ı terk etmesini sağlamaları doğru ve daha hakkaniyetli olacaktır. Hocalı'da barbarlıkla çocuk kadın yaşlı demeden binlerce masum insanın katledilmesine milyonlarca insanın evinden yurdundan edilmesine göz yumanların Ermenistan'ı şımartmaktan vaz geçmeleri yerinde olacaktır. Azerbaycan'ın tüm diplomatik çabalarına rağmen, Ermenilerin Karabağ'ı işgali ve gerçekleştirdikleri sivil katliamlar karşısında sus pus olanların bugün sergiledikleri tavır ise maalesef tam bir ikiyüzlülüktür. Bilinmelidir ki işgalci Ermenistan'ın Tovuz'un ardından sivil yerleşimlere saldırma cüretkârlığı ve küstahlığı bardağı taşıran son damla olmuştur. Ermenistan, son saldırısıyla masum siviller ve çocuklar da dâhil olmak üzere can kardeşlerimizi şehit etmiştir. Halen masum sivillerin bulunduğu bölgelere ateş açmaktadır. Gence kentinde masum sivil halka karşı roket ve yasaklanmış mühimmatla yaptığı saldırı da Ermenistan'ın caniliğini, barbarlığını ve gerçek yüzünü en açık şekilde göstermektedir. Ermenistan savaş suçu işlemektedir. Bunun herkes tarafından bilinmesi gerekmektedir. Bu saldırganlık karşısında Azerbaycan, artık öz topraklarını Ermeni işgalinden kurtarmak, işgal altındaki halkının hak ve hürriyetini geri almak için harekete geçmiştir.
Azerbaycan silahlı kuvvetleri kendi başına zaferi elde edebilecek işgal altındaki öz topraklarını kurtaracak azim ve kararlılığa sahiptir. Azerbaycan ordusunun her bir neferi de birer Mübariz İbrahimov olarak, ondan aldığı ilhamla onun gibi cesur ve kahramandır. Ermenistan yalan ve iftiraları bırakıp, terör örgütleriyle kendisi işbirliği yapmayı kesmeli, bu teröristleri, paralı askerleri göndermeli, işgal ettiği Azerbaycan topraklarından da derhal çekilmelidir. Bir 30 yıl daha oyalanmaya tahammülümüz yoktur. Azerbaycan'ın derdi bizim derdimiz, sevinci bizim sevincimizdir. Türkiye olarak iki devlet tek millet anlayışıyla bugüne kadar kederde ve kıvançta can kardeşlerimizin yanında olduk, bundan sonra da Azerbaycan'ın haklı davasında, kendi öz topraklarını geri kazanma mücadelesinde sonuna kadar yanlarında olmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.