Amina Eltaha Elmuse ile yaşları 1 ile 11 arasında olan 8 çocuğun cenazeleri, Bursa Adli Tıp Kurumu morgundaki işlemlerin ardından Mihraplı Camisi'ne getirildi.
Tabutlardan 4'üne, DNA tespitleri tamamlanamadığı için isimlerinin yerine numaralar yazıldığı görüldü.
Yangında eşini ve 6 çocuğunu kaybeden Hüseyin Aljasem (36), diğer 2 çocuğun anne ve babası ile yakınları büyük üzüntü yaşadı. Yakınlarının teselli etmeye çalıştığı anne Hanum Eşşe, tabutlara kapanıp gözyaşı döktü.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile beraberindekiler, cenaze namazları öncesinde ölenlerin yakınlarına taziyelerini iletti.
Öğle vakti Bursa Müftüsü Yavuz Selim Karabayır tarafından kıldırılan cenaze namazlarına, ölenlerin aileleri ile Bakan Soylu, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz'ın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Soylu, yangında çocuklarını kaybeden iki baba ile yan yana saf tuttuğu cenaze namazlarının ardından araçlara konulan tabutlara omuz verdi.
İçişleri Bakanı Soylu, törenin ardından gazetecilere, 9 kişiden bazılarının yangından, kimilerinin duman etkilenmesi sonucu yaşamını yitirdiğini söyledi.
Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Soylu, şöyle konuştu:
"Allah cennetiyle buluştursun, 8'i sabiydi, çocuktu. Birisi yetişkin, 6'sının annesi, 1 yaşından 11 yaşına kadar... Büyük bir imtihan, büyük bir sınav, aileleri için büyük bir sınav. Allah kimseyi mazlumlukla imtihan etmesin. Bu çocuklar ve kaderi bu çocuklara benzeyen çocuklar için biz bırakın ülke yöneticisi, devlet yöneticileri, babaları olarak elimizden gelen sorumluluğu yerine getirmeliyiz. Çok etkilendiğimi söylemek isterim, hepimiz etkilendik. İnanın ifade etmekte zorlanıyorum. Allah rahmet eylesin, Allah cennetiyle buluştursun, bizi onlara mahcup etmesin inşallah."
Yangında ölen kadın ile 8 çocuğun cenazeleri, Erdoğanköy Kent Mezarlığı'na götürülerek dualar eşliğinde defnedildi.
Yıldırım ilçesi Değirmenönü Mahallesi'nde bir evde gece çıkan yangın, itfaiye ekiplerince söndürülmüştü. Olayda, içeride mahsur kalan anne Amina Eltaha Elmuse (31), çocukları Yasir (1), Ahmed (4), Gerem (6), Merem (9), Ali (10) ve Muhammed Aljasem (3) ile evde misafir olarak bulunan yeğenleri Ahmed (10) ve Ali El Cesim (11) hayatını kaybetmişti. Yangın başladığında evde bulunmayan ve sonradan gelerek ailesini kurtarmaya çalışan baba Hüseyin Aljasem ile binanın son katında yaşayan 3 kişi dumandan etkilenerek hastaneye kaldırılmıştı.
YANGINLA İLGİLİ İTFAİYE İLK TESPİTLERİNİ TAMAMLADI
Bu arada, Bursa Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri, Yıldırım ilçesi Değirmenönü Mahallesi'nde yangın çıkan evdeki çalışmalarını tamamladı.
Ekiplerin hazırladıkları raporda, yangının mülkiyeti V.G'ye ait apartmanın ikinci katında yaşayan Suriye uyruklu kişinin dairesinde çıktığı aktarıldı.
Yangın sonucu daire ve içerisindeki eşyaların tamamen yandığı aktarılan tespitlere göre, dairedeki sobaya bağlı bacadan düşen kıvılcımların eşyaları tutuşturması sonucu yangının çıktığı kanaatine varıldı.
TÜRKİYE'YE 5 YIL ÖNCE SIĞINMIŞLAR
Hüseyin Aljasem ve ailesinin Suriye'nin Halep kentinin güneyinde savaşta tahrip edilen köylerinden 2017 yılında ayrılıp Türkiye'ye sığındığı, yanan eve ise Bursa'daki başka bir adresten yaklaşık 1,5 ay önce taşındıkları belirtildi.
Ayrıca, ölen çocukların babalarının İstanbul'da yakınlarının cenaze törenine katıldıkları, yangın başladığında yolda oldukları ifade edildi. Ailenin yanındaki diğer 2 çocuğun, babaları cenazeye katılmak üzere şehir dışına çıktığı için bu eve bırakıldığı kaydedildi.
Öte yandan, yanan bina dronla görüntülendi. Yangına neden olduğu tahmin edilen sobanın bulunduğu odadaki eşyaların tamamen yandığı görüldü.
Bina ile çevresinde belediye ekipleri temizlik çalışmasını sürdürüyor. İtfaiye ekipleri de incelemelerine devam ediyor.
Yanan binanın karşısında mermer makinesi üretimi yapılan fabrikanın çalışanlarından Mehmet Kerem, gazetecilere, gece olayı öğrenip geldiklerinde itfaiye ekiplerinin söndürme çalışmasını tamamladığını gördüklerini söyledi.
İş yerinin, kendi kardeşi ve yeğenine ait olduğunu dile getiren Kerem, şu ifadeleri kullandı:
"Suriyeli aile, Türkiye'mize, bize misafir olan, gelen insanlar. Böyle bir acı olayla karşılaştık. Kağıt, karton toplayarak geçimlerini yapıyorlar. Orada ne yaktıklarını tabii bilemiyoruz, Sobadan çıktı, zehirlendiler mi? Her gün gördüğüm çocuklar. Sevimli çocuklardı. Bizim çocuklarımız neyse aynı onlar da o şekilde gördüğümüz insanlardı. Biz ayırt etmeyiz, kim olursa olsun, çocuk nihayetinde. Babaları ekmek parası için motosikletiyle karton toplayan bir insan. Gariban insanlardı. Allah hepsinin mekanını cennet etsin."
Kerem, ailenin yanındaki diğer 2 çocuğun dün geldiğini, gündüz kuzenleriyle oynadıklarını ifade etti.
Yanan binanın son katında anne, baba ve bir çocuğun yaşadığını bildiren Kerem, bunun alt katında ise fabrikalarında çalışan işçinin kaldığını, bu kişinin olay sırasında montaj için Denizli'de bulunduğunu sözlerine ekledi.