Ünlü manken Deniz Akkaya, "Çocuğun gelişimi açısından anne evde otursun ya da çalışsın, çocuklar erken dönemde okula başlamalıdır. Ben böyle bir yolda ilerledim ve kızımın gelişimi açısından olumlu olduğunu gördüm" dedi.
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Bölümü tarafından organ nakli konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla "Her Bağış Yeni Bir Hayat" sloganıyla düzenlenen sempozyumda, projeye destek veren manken Deniz Akkaya "Çalışan Anne Olmak, Çocuk ve Eğitim" konularında bir söyleşi gerçekleştirdi. Çalışan annenin çocukların ruh sağlığına önemli katkı sağlayacağını söyleyen Deniz Akkaya, "Çalışan annenin çocuğuna, evde sadece oturup televizyon seyrederek günlerini geçiren bir anneden daha fazlasını verdiğini düşünüyorum. Kaliteli vakit geçirmek konusunda çalışan anneler daha endişeliler fakat çocuklarıyla geçirdikleri bir ya da iki saati evde oturan anneye göre daha verimli geçiriyorlar. Çalışan anne ihtiyaçtır, gereklidir ve kadın çalışmalıdır. Çocuğun gelişimi açısından da anne evde otursun ya da çalışsın çocuklar erken dönemde okula başlamalıdır. Ben böyle bir yolda ilerledim ve kızımın gelişimi açısından olumlu olduğunu gördüm. Çocuk için okul seçimi çok önemli. Küçük yaşlarda anlamanız pek mümkün olmayabilir ama çocuğunuzu iyi dinlemelisiniz, iç sesinize kula vermelisiniz" dedi.
"ÇALIŞAN ANNE İÇİN GELENEKSEL AİLE YAPISI GEREKLİDİR"
"Çocukları yarış atı gibi görmek yanlış, çocuğunuzun hayallerine, ruh dünyasına ne uygunsa o yönde gitmek lazım" diyen Akkaya, "Gençliğimizde kendi yapamadıklarımızı çocuklarımıza yükleyerek okul seçmek doğru değil. Çalışan kadının çocuk büyütmesi çok zor, özellikle aile büyükleriyle birlikte yaşamıyorsa. Büyük şehirlerde bunu daha sık görüyoruz. Çalışan anneler çok ızdırap çekiyor, dadı bulsalar güvenlik problemi var. Özellikle sosyal medyadan ve yazılı basından görüyoruz, herhalde insanların ruh sağlığı iyiye gitmiyor. Çocuğumuzu emanet ettiğimiz insanların nasıl insanlar olduğu konusunda büyük endişelerimiz var. Biz burada geleneksel aile yapısının ne kadar önemli ve gerekli olduğunu görüyoruz. Çalışan anneler, mümkünse aile büyükleriyle bir süre beraber yaşamaya tahammül edecekler" şeklinde konuştu.
"AİLELER ÇOCUKLARININ GÜVENLİĞİ İÇİN SOSYAL MEDYA KULLANIMINI ÖĞRENMEK ZORUNDALAR"
Çocukların erken yaşta okula gönderilmesi gerektiğini ifade eden Akkaya, "Ailelerin kafasında özellikle çocuğum anaokuluna gitsin mi gitmesin mi sorusu var. Ben kızımı çok erken gönderdim. Oyun gruplarına 1 yaşındayken götürmeye başladım. 1 buçuk, 2 yaşından beri de anaokuluna gidiyor. Şimdi ilkokul birinci sınıfta, çok büyük yararını gördüm. Çocuğun okul ve eğitimi doğru seçildiğinde evde anneyle geçirdiği vakit daha verimli olacaktır. Sosyal medya çocukların çok sık kullandıkları mecra, çok geç kalınmadan aileler ciddi kotalar koymalıdır. Ayrıca aileler sosyal medya konusunda bilinçli olmak zorunda. Çocuğunuz aldığınız önlemlere rağmen sosyal medyayı kullanmaya devam ediyorsa ailelerin kontrolünde olması gerekir. Ailelerin internetten uzak durması yanlış, benim annem ve babam da öyle. Ben e-mail atmayı bilmiyorum, Whatshapp kullanamıyorum demek olmaz, çocuğunuzun güvenliği için, geleceği için aileler teknolojiyle barışmak durumundalar. Bende teknolojiye sıcak bakan biri değildim ama şimdi dibine kadar kullanıyorum. Kuşak çatışmasını sosyal medya üzerinden yaratırsanız, özellikle de sosyal medyadan gelen tehlikelere karşı çocuğunuzu korumanız mümkün değil" ifadelerini kullandı.