Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerinin ardından Şirintepe Mahallesi Söğütçü Sokak'taki boş durumdaki evini, depremzedelere destek olmak amacıyla paylaşmak isteyen Kurt, Malatya'dan geldiklerini söyleyen ve kendilerini depremzede olarak tanıtan 3 kişiye açtı.
İddiaya göre, eve yerleşen ve bir süre sonra Kurt'un güvenini kazanan şüpheliler, ev sahibinin kendileriyle paylaştığı bilgilerden yola çıkarak, eve haciz geldiğini öne sürüp Halime Kurt'tan vekaletname istedi. Kurt, bu kişilere güvenerek isteklerini yerine getirdi. Kurt'tan vekaletnameyi alan şüpheliler, evi 150 bin liraya bir başkasına devrederek kayıplara karıştı.
Kurt, ayrıca bu kişilerin evden çıkarken yaklaşık 200 bin lira değerinde altın ve telefon çaldıklarını da öne sürdü.
Halime Kurt, avukatı aracılığıyla Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Olay gerçekleştirdikleri ileri sürülen 3 şüpheli hakkında soruşturma başlatıldı. Yapılan incelemede şüphelilerin ev sahibine beyan ettikleri gibi Malatya nüfusuna kayıtlı olmadıkları ve deprem bölgesiyle herhangi bir bağlantılarının bulunmadığı anlaşıldı.
Ev sahibi Halime Kurt'un avukatı Muhammed Yalçın, gazetecilere, olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini ve Eskişehir Asliye Hukuk Mahkemesi'nde "tasarrufun iptali" davası açtıklarını söyledi.
Müvekkilinin eşini kaybettiği için tek başına yaşadığını ve mal varlığıyla çevresindeki insanlara destek olmaya çalıştığını kaydeden Yalçın, Kurt'un 6 Şubat depremlerinden sonra boş vaziyetteki evini depremzedelere açmak istediğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bu vesileyle şüphelilerle tanışmıştır. Şüpheliler kendilerini depremzede olarak tanıtarak müvekkilimin güvenini kazanmış ve evinde kalmaya başlamışlardır. Müvekkilim bu süreç içinde güvendiği için kendilerine yardımcı olmaya çalışmışlardır. Şüpheliler zamanla müvekkilimin evinin üzerinde haciz olduğunu, hacizleri kaldırmak için satış yapmaları gerektiğini bu satışı yapmak için de müvekkilden vekalet almışlardır. Daha sonra şüpheliler söz konusu evi müvekkilimden habersiz şekilde satmışlardır."
Müvekkilinin bu olaydan haberdar olduktan sonra kendilerine ulaştığını ve yaptıkları araştırmada depremin yaşandığı ile nüfus kaydının olmadığını tespit ettiklerini dile getiren Yalçın, "Başka bir ilin nüfusuna kaydı olduklarını tespit ettik. Yaptığım araştırmalarda yaklaşık 1,5-2 milyon lira değerindeki taşınmazın çok düşük bir bedelle başka birisinin üzerine tescil ettirildiğini fark ettik. Bunun üzerine hem suç duyurusunda bulunduk hem de hukuk davasını açtık. Artık süreç yargıda. Açıkçası adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz." dedi.
Ev sahibi Kurt ise şüphelilerin kendisini depremzede olduklarını söyleyip kandırdıklarını anlatarak, "Depremzede değillermiş. İnsanlar kimseye inanmasınlar, kanmasınlar. Ben inandım, kandım. Ayaklarıma kapandılar. Bana 'anne' dediler. Meğer dolandırıcıymışlar. Bu durum 3 ay içinde oldu. 200 bin liralık altınımı ve telefonumu almışlar." ifadelerini kullandı.