Kilis’te yaşayan Hatice Korkmaz (54), 5 yıl önce halsizlik, yürüyememe ve iştahsızlık şikayeti ile doktora gittiğini, yapılan tetkikler sonucunda böbreklerinin iflas ettiğinin ve hemen diyalize girmesi gerektiğinin bildirildiğini söyledi.
Diyalize girmemek için 5-6 ay boyunca direndiğini, sağlık durumunun daha da kötüye gitmesi üzerine diyaliz sürecinin başladığını anlatan Korkmaz, “6 kardeşiz. 5 kardeşim böbrek rahatsızlığı yaşadı. Bundan dolayı üzgündüm. Diyaliz için Kilis’ten Gaziantep Devlet Hastanesi’ne geldik. Kateter takıldığında 3 gün üzüntüden uyuyamadım” diye konuştu.
Korkmaz, 7 çocuğu olduğunu, diyalize ilk kez girip Kilis’e döndüğünde eşi ve çocuklarının çok üzüldüğünü ifade etti.
NAKİL SÜRECİ
“Su içememek, gün aşırı diyalize girmek hem üzüyor hem de yoruyordu. Evimde oturamıyordum, misafir kabul edemiyordum. Bu durumdan bıkmıştım” diyen Korkmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özel Sani Konukoğlu Hastanesi’nde eşimle beraber Organ Nakli konusunda bir konferansa katıldık. Verilen bilgilerden çok etkilendik. Eşim o gün bana böbreğini vereceğini söyledi. Çapraz nakil için başvurduk. Yapılan tetkiklerde eşim Ökkeş Korkmaz’la sadece bir değerde uyumsuzluk çıkınca, bana ilaç tedavisi başlatıldı.
Konferansta anlatılanlar bizi çok etkiledi. Ağabeyim Antalya’da nakil oldu. Ancak aklımda sürekli Özel Sani Konukoğlu Hastanesi vardı. Yakın olmasının yanında, buraya karşı daha önceden duyduklarımdan bir güven duygusu oluşmuştu. Özellikle Dr. Fatih Yüzbaşıoğlu ile tanışınca da güvenim tam oldu ve nakli kesinlikle burada olmak istedim.
Yapılan tedavi ile değerler düzeldi ve operasyona karar verildi. Eşim ’böbreğimi veririm’ dediğinde beni çok sevdiğini anlamıştım. Çünkü benimle aynı acıları yaşadı, bu acıları çekmek kolay değil. Ameliyata girerken ‘Allah’ım kolay geçir’ diye dua ettim. Böbreğin çalıştığını duyunca kimse sıkıntıda kalmasın diye herkese dua ettim. Başta Dr. Fatih Yüzbaşıoğlu olmak üzere Özel Sani Konukoğlu Hastanesi’nin tüm çalışanlarına ilgi ve emeklerinden dolayı çok teşekkür ederim.”
EŞİN SIKINTI YAŞAYINCA SEN DE REZİL OLUYORSUN
Eşinin yaşadığı sıkıntılardan çok etkilenen Ökkeş Korkmaz (54) ise eşlerin birbirine organ bağışında bulunması gerektiğini savundu.
Vericinin çok fazla bir acı yaşamadan hayat kurtardığını vurgulayan Ökkeş Korkmaz, şöyle devam etti:
“Eşin sıkıntı yaşayınca sen rezil oluyorsun. Hayatta eşlerin herşeyi paylaşması lazım. Eşler arasındaki bağ, organ bağışında etkili oluyor. Biz acıyı paylaştık, şimdi de mutluluğu paylaşacağız inşallah. Ailede herkes birbirine böbrek vermeli. Sadece eşlerin değil, insanın komşusuna bile böbreğini vermesi lazım. Bu zorlukları, ancak yaşayan anlar.
Yaşadıklarımızdan çok etkilendim. Bu hastalığın nakil dışında şifası yok. Diyaliz merkezinin aracı içinde geçip gidiyor hayat. Bu nedenle herkesi organ bağışı konusunda daha duyarlı olmaya davet ediyorum. Ameliyatım kapalı yöntemle yapıldığı için ben hiç ameliyat olduğumu anlamadım bile.”
HASTANE YÖNETİMİNİN MUTLULUĞU
Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Genel Müdürü Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, organ nakli ile insanlara umut olmanın ve onları hayata bağlamanın güzel bir duygu olduğuna vurgu yaptı.
Dr. Yıldırım, Organ Nakli Merkezi’ni kurarken bölgedeki hastalara umut olmayı amaçladıklarını anımsatarak, “Merkezimizin ne kadar kutsal bir amaca hizmet ettiğini, hastaların buradan ayrılırken ettikleri dualar ve memnun yüz ifadelerinden görebiliyoruz” sözleri ile bu amaca ulaştıklarını kaydetti.
Organ Nakli Merkezi Başkanı Doç. Dr. Fatih Yüzbaşıoğlu ise böbrek nakli ameliyatlarının iyi bir ivme kazandığını, bunda ekibin yetkinliği ve 150’ye yakın naklin yüzde 98 başarı ile gerçekleştirilmesinin büyük payı bulunduğuna dikkati çekti.
“Tabi ki kapalı yöntemle yapılan donör ameliyatları da böbreğini vermek isteyenlerin ameliyat korkusunu yenmesi bakımından iyi bir seçenek oluşturmaktadır” diyen Doç. Dr. Yüzbaşıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kapalı (laparoskopik) dediğimiz yöntemde 3 adet 1 santimlik delikten girilerek böbrek hazırlandıktan sonra 4 santimlik bir açıklıktan börek çıkarılmaktadır. Bu da minimal düzeyde ağrı olması ve hastanın hemen ertesi gün ayağa kalkmasını ve taburcu edilebilmesini sağlamaktadır.”