Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Mehmet Evişen, bir göz hastalığı olan ‘’viral konjonktivitin’’ çok kolay bulaşabildiğini ve salgınlara yol açabildiğini belirterek, ‘’Özellikle yüzme havuzlarından, ortak kullanılan makyaj malzemeleri, gözlük, havludan bulaşabilir’’ dedi.
Opr. Dr. Evişen, viral konjonktivitlerin kendini yabancı cisim hissi, batma, sulanma, kızarıklık, ışıktan rahatsız olma, parlak ışıklar çevresinde haleler görme gibi belirtileri bulunduğunu, çok kolay bulaşım olan salgınlarla karakterize klinik tablolar olduğunu söyledi.
Viral konjonktivitlerin özellikle yüzme havuzlarından, ortak kullanılan makyaj malzemeleri, gözlük, havludan bulaşabildiğine ve el hijyeninin yetersiz olduğu durumlarda çok ciddi sayıda insanı etkileyebilen salgınlara yol açabildiğine dikkati çeken Opr. Dr. Evişen, aileden birinde hastalığın çıkması durumunda diğer aile bireylerinde de aynı hastalığın görülebildiğini ifade etti.
Opr. Dr. Evişen, ‘’Akıntı, gözlerde kızarıklık, ödem, göz kapakları içinde kabarıklar, zarımsı yapılar, beyaz tabakadaki kılcal damarların çatlaması, kulak önü ve çene altı lenf düğümlerinde görülen şişmelerin’’ hastalığın bulguları arasında yer aldığını sıraladı.
SALGINLARA YOL AÇABİLİYOR-
Hastalığın tiplerine de değinen Opr. Dr. Evişen, en sık görülen ve en fazla salgınlara yol açan ‘’epidemik keratokonjonktivit’’ türü hakkında şunları kaydetti:
‘’Hastalığın kuluçka devri 5-14 gündür. Dolayısıyla hastalar nereden hastalığı kaptıkları hakkında fikir sahibi olamayabilirler. Salgınlar şeklinde veya şahısları tek tek etkileyebilen (sporadik) şeklinde olabilir. Bulaşım şekilleri elden ele, gözden göze, aletten göze, ortak gözlük, havlu makyaj malzemesi kullanımı ile olabileceği gibi son yıllarda yüzme havuzlarından da bulaşım oldukça sık görülmektedir.
Hastalık çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonu, grip benzeri bulgularla başlayabilir. Genellikle tek taraflı başlar, yaklaşık 2 hafta sonra diğer göze geçer. Hastanın şikayetleri sulanma, batma, ağrı ve preauriküler (kulak önü) ağrılı lenfadenopati şeklindedir.
Adenoviral konjonktivitin özgün tedavisi mevcut değildir. Tedavide amaç hastayı rahatlatmak ve diğer problemlerin açığa çıkmasını engellemeye çalışmaktır. Soğuk kompresyon, suni gözyaşları, topikal NSAID, sistemik analjezikler semptomatik tedavi için, inflamasyon baskılamak için topikal steroidler kullanılabilinir.’’
ÇOCUKLAR VE GENÇLERDE SIK GÖRÜLÜYOR-
Opr. Dr. Evişen, ‘’faringokonjonktival ateş’ türünün çocuklar ve gençlerde sık görüldüğünü, küçük küçük çaplı salgınlar oluşturabildiğini vurgulayarak, ‘’Damlacık yoluyla ve yüzme havuzundan bulaşır. Hastalığın kuluçka dönemi 2-14 gün civarındadır. Hastada göz bulguları ortaya çıkmadan önce grip bulguları ve boğaz ağrısı kaybolur’’ diye konuştu.
Opr. Dr. Evişen, rahatsızlığın özgün tedavisi olmadığını, hastaları rahatlatmaya yönelik semptomatik tedavi verilebildiğini anlattı.
‘’Akut hemorajik konjonktivit’’in ise konjonktiva içinde kanamalarla karakterize olan klinik bir tablo oluğunu ifade eden Opr. Dr. Evişen, çok bulaşıcı ve geniş epidemilere yol açtığını, kuluçka süresinin 12-48 saat olduğunu, hastalarda başağrısı ve boğaz ağrısı görüldüğünü, tedavinin şikayetleri azaltmaya yönelik olduğunu bildirdi.
Opr. Dr. Evişen, ‘’herpes simpleks konjonktiviti (uçuk)’’ türüne ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı:
‘’Kuluçka dönemi 3-12 gün civarındadır. 6 ay ile 5 yaş arasındaki çocuklarda görülür. Tek taraflı olur. 2 hafta içinde tedavisiz iyileşebilir. Topikal antiviral kullanılması konjonktivit seyrini kısaltabilir ve kornea komplikasyonları riskini azaltabilir.’’
Opr. Dr. Mehmet Evişen, ayrıca Ebstein Barr virüsü (infeksiyoz mononükleoz), paramiksavirus (kızamık), Varisella Zoster virüsünün (suçiçeği) de benzer tablolarla karakterize konjonktivite yol açabildiğini, sözlerine ekledi.