Peygamber Efendimizin tebligatında ve yüksek medeniyetimizde eğitimin esası, hem kendisine faydalı, hem de âilesine, milletine, vatanına ve Müslümanlara, hatta bütün insanlığa faydalı birer unsur meydana getirmektir. Türk-İslâm tarihi boyunca, millî eğitimimizdeki ana hedef bu olmuştur. İşte günümüzde de bu güzel ülkenin bütün vatandaşlarının ana hedefi bu olmalıdır. Bu da, iyi bir eğitim ile mümkün olabilir.
Osmanlı tarihçilerinden Gelibolulu Mustafa Âli Efendi, bir şiirinde şöyle yazmıştır: “Mescid ve mabetleri bırak da insan yetiştir. Bir insan yetiştirmek, Kâbe yapmak gibidir. Taş ve ağaç düşüncesi ile oyalanmak, şahlara yaraşmaz/yakışmaz. Onlara yaraşan/yakışan şey, adam yetiştirmektir.”
Maraş İmam-Hatip Okulu’nda okurken, altıncı sınıftaki öğrencilerden her dersi sekiz, dokuz ve on olanlar, yedinci sınıf öğrencileri ile birlikte sene sonu imtihanlarına girebilir ve okuldan mezun olabilirdi. Bir dersi yedi olsa, bu şarta uymamış olurdu. İdealist bir eğitimci olan Said Kırmacı isimli hocamız, altıncı sınıftaki bu şartlara haiz ben ve birkaç arkadaşı bu sınava girmeye teşvik etti. İmam-Hatip Okulu’nu altı yılda bitirdik. Ben İstanbul Müftü yardımcısı ve daha sonra Edebiyat Fakültesi’nde Profesör, Hanifi Mahçiçek Milletvekili ve Belediye Başkanı, Hüseyin Kesici Subay Diş Hekimi oldu. Said Beyin gayesi devlete ve dîne hizmet edecek elemanlar yetiştirmekti.
Hedefimiz büyük olduğu için, biz İmam-Hatip Okulu talebelerinin önüne ne kadar çok büyük engel konuldu ise de, bütün engelleri aştık ve bir çoğumuz iki fakülte mezunu olduk.
Ders okuttuğum lise ve üniversite öğrencilerine sadece mahdut bilgiler vermenin ötesinde, onları istikbale hazırlayıcı ve başarıya susamayı ihtiva eden telkinlerde bulunmayı amaç edindim. Maraş-Göksun’dan çıkan bir genç olarak Türkiye’nin en büyük iş adamlarıyla, en büyük devlet adamlarıyla, en büyük âlimleriyle ve en büyük edebiyatçılarıyla tanıştığımı söyleyerek, bana mı kaldı dememek gerektiğini söyledim. Örneğin öğrencilerimden Kemal Bozkurt Amerika-Boston İl Halk Kütüphanesi Müdürü, Mehmet Korkut Çeçen Profesör, Zeynep Arkan Doçent, bir öğrencim Genelkurmay Dökümantasyon’da, bir öğrencim Cumhurbaşkanı konuşma metni hazırlayan dört kişiden biri, bir öğrencim Cumhurbaşkanı uçağında görevlidir. Binlerce vatan ve millet aşkıyla yanan hizmet aşığı öğrencilerim, Türkiye’nin ve dünyanın her tarafındadır.
Allahü teâlâ sayılarını artırsın.