İkinci Dünya Savaşı’ da küresel boyutta bir vahşet yarattı. Savaşın temel unsurları zamanla çemberi büyüttüler. Akan kan nehirlere yayıldı, geçtiği topraklara nefretin kokusunu yaydı. Savaşın baş aktörü olan Almanya’dan 7.293.000 kişi yok oldu. Bu rakam o dönem Alman nüfusunun %11’i demek. İşin ilginç tarafı ne Hitler’in adını bilen, ne de dünyada Avrupa denilen bir bölgeden haberi olan okyanustaki bir ada milleti Doğu Timor bile kayıplar verdi. Hiç alakaları olmasa da tıpkı Almanya gibi nüfuslarının %11’i ölüp gitti. Tüm dünyada kayıtlı ölü sayısı yaklaşık 73 milyon kişiyi buldu. Dünya savaşında da her dönem olduğu gibi insanların din, etnik köken, milliyetçilik gibi hassas duyguları ustaca kullanıldı.
İkinci Dünya Savaşı bu yazdıklarımızın her alanda kullanıldığı, dünyanın son büyük vahşetiydi. Farklı cephelerde birçok ilginç olay yaşandı. Bunlardan sadece biri olan Müslüman bir Nazi tümenini dönemin koşulları ışığında derledik.
MÜSLÜMAN NAZİLER
Müslüman Naziler ibadetlerini yaparken - Müslüman Naziler için üretilmiş özel fes
Dünya Savaşı'na Müslümanların dahil olma süreci dolaylı yoldan da olsa Ruslar yüzünden oldu. Kısaca değinirsek; Almanya'nın sert baskısına dayanamayan Sırplar askeri bir darbe ile Almanya-Japonya ve İtalya'nın gayri resmi desteğini alan Hırvatlara ve Boşnaklara karşı bir direnişe başladı. Buna kızan Hitler de ordunun bir kısmını toplayıp üzerlerine yürüdü ve resmi olarak 17 NİSAN 1941yılında savaşın (sonrasında büyük hadiseler kopacak olan) Yugoslavya cephesi açılmış oldu. Özellikle 1943 yılının hemen başında gelişen ve kendi içinde bir "soykırım" olarak tarih kitaplarına geçen, 10.000 Boşnak'ın katledildiği, 250.000'den fazlasının yerinden yurdundan olduğu olaylardan sonra bölgede Hırvatlar hariç her grup tarafından büyük zulümler gören Bosnalıların yapacak başka bir şeyi kalmamıştı. Olaylar bu düzeye gelince Nazi Almanya'sının önde gelen politikacılarından, Hitler'in has adamı HeinrichHimmler hem o bölgede bir rahatlama sağlamak hem de Müslümanların sağlam, fedakar ve itaatkar olduğunun düşündüğü için güvenebilecekleri bir askeri birlik oluşturmak için Hitler'e bu fikrini sundu. Hitler bu teklifi düşünüp tarttı ve 1943 yılının Şubat ayında onayladı. Müslümanlar üzerindeki etkiyi sağlayabilmek için Kudüs Müftüsü EMİN EL-HÜSEYNİ bölgeye çağrıldı. Bu hareket Alman ordusu içindeki "ilk Müslüman tümenin" açılmasına atılan ilk adım olarak tarihe geçti.
HANÇER BİRLİĞİ (FESLİ NAZİLER)
El-Hüseyni'nin Boşnakları iknası ile birlikte Almanlar ile mutabakata varıldı ve tümen için ilk adım atıldı. Kurulacak ve Alman ordusuna organik bağı olacak tümenin kendine özel şartları da vardı tabi. Müslüman Boşnaklardan oluşacak topluluk ibadet etmekte ve (sonrasında onlarla özdeşleşecek olan) FES takmakta serbest olacaklardı. Tabii, bu fesler bildiğimiz Osmanlı fesi gibi değil, üzerinde Nazi kartalı olan, daha uzun püsküllü feslerdi. "Ben Müslümanları güvenilir buluyorum o yüzden Müslümanlardan Bir tümen kurulmasını gerekli görüyorum" Adolf Hitler
1942 yılının Aralık ayında söylediği bu sözüyle, Müslümanlardan bir Ordu kurup Yahudi propagandasını desteklemeyi düşünmüş ve bu sözleriyle zemin aramıştır. Ardından çoğu kişiye hadi ya böyle bir şey olmuş mu denilecek gibi görünse de gerçekten Naziler, Bosna topraklarında ve Balkanlar'da HANDSCHAR (HANÇER) ya da diğer adıyla FESLİ NAZİLER adı verilen Müslümanlardan kurulma bir Dağ Tümeni oluşturmuş ve bu Dağ tümeni etnik Sırplara karşı mücadele vermiştir.
Bu tümen WAFFEN - SS DAĞ TÜMENİ HANDSCHAR ya da FESLİ NAZİLER olarak anılmıştır. Handschar olarak tarihe geçen bu grup, Hitler tarafından Propaganda amacıyla etkin şekilde kullanılmıştır. Hitler, Avrupa'dan kaçan Yahudilerin, Filistin'e yerleşerek orada bir ülke kuracaklarını tahmin etmiş ve bu anlamda Müslümanları örgütleyerek, onları komünistlere ve diğer düşmanlara karşı kullanmayı amaçlamıştır. Bu anlamda Hitler'in sağ kolu Himmler, 1943 yılının Şubat ayında Bosna' da örgütlenen Müslüman birlikleri ve kendilerine ılıman duran Hırvatları ve Arnavutları bu tümenlere almış ve sayıları 26 bini bulan bir Müslüman Naziyi oluşturmuştur. Bu arada; birliğin sayısı yeni katılımlar ile 26 bin askeri aşmıştı. Tabii bir ordu kuruldu fakat neredeyse askerlerden hiçbiri gerçek birer asker değildi. Bu yüzden Fransa'daki özel kamplara götürülen birlik burada eğitim almaya başladı.
Savaşın Bitimine Yakın Kurulan Birliğin Akıbeti Kısa Sürdü... Eğitimden sonra çeşitli cephelerde mücadelesine cevap eden FESLİ MÜSLÜMANLAR SS HANÇER BİRLİĞİ, Partizanların Yugoslavya temizliğinden sonra kaybolup gitti. Birlik içinden çoğu asker ve kafa takımından üst rütbeli subaylar yeni kurulan Federal Sosyalist Cumhuriyet tarafından yargılandı. SS Müslümanları neredeyse tüm Yugoslav Müslümanları yakacaktı fakat Yugoslavya Devleti’nin kurucu lideri TİTO ve kardeşlik ilkesi Hançer’in vebalinin tüm Yugoslav Müslümanlardan sorulmasına engel oldu. Müslümanların ülkenin eşit, kurucu vatandaşları olduğu sıklıkla vurgulanıyordu. Dahası hem partizanların içinde Müslümanların oranı nüfusun geneline yakındı hem de Yugoslav Halk Ordusu ve Yugoslav Komünistler Birliği içinde çok önemli pozisyonlarda bulunan Boşnaklar vardı. Bu sayede Müslüman Boşnak’ın katledilmesini engellemişlerdi.
Peki, Hançer Birliğine Ne Oldu?
20.000 kişiyi bulan Hançer birliğinin sayısı savaş zamanında 10.000'e düştü. Sağ kalan 10.000 ise savaş sonunda İngilizlere teslim oldu. Müslüman Bosnalıların rahat yaşama sevdası son yıllara kadar gerçekleşemedi. 3 yıl boyunca Sırp işgali altında kalan Müslüman Boşnaklar, SREBRENİTSA KATLİAMI gibi tarihin en acımasız katliamlarını yaşadılar. Halen günümüzde Bosna'da yeni keşfedilen toplu Müslüman mezarları bulunmakta. Doksanlarda ki Bosna – Hersek iç savaşının temel nedenlerinden biri de bu idi.