Karabatak, 7 Ekim tarihinden bu yana İsrail’in, uluslararası hukuku ve kabul edilen savaş kurallarını hiçe sayarak hem savaş suçu hem de soykırım suçu işlediğini belirtti.
Karabatak, yaptığı açıklamada, “İsrail, yalnızca Filistin’i değil, insanlığı, ahlakı, kuralları, kanunları, hukukun temel ilkelerini ve insanlığın değer yargılarını da yok ediyor” ifadelerini kullandı.
Karabatak, özellikle çocukların hedef alındığını vurgulayarak, “Henüz hayatı tanımayan ve hiçbir suçu olmayan çocukların katledilmesi, savaşta dokunulmaması gereken sivillerin, kadın, genç, yaşlı ayrımı yapılmaksızın öldürülmesi umursanmıyor” dedi.
İsrail’in “Arzı Mevud ve yayılmacılık” hayalleri peşinde koştuğunu savunan Karabatak, bu amaçla savaşlarda dahi sağlık kuruluşlarını, sağlık çalışanlarını ve şifa arayan hastaları katletmekten çekinmediğini ifade etti.
Ayrıca, “İsrail, bütün dinlerde kutsal bilinen ibadet mekânlarını, içinde ibadet eden insanlarıyla birlikte vurmaktan geri kalmıyor” dedi.
Karabatak, “Sadece 7 Ekim’den bu yana 173 gazeteciyi acımasızca katletti. Görevi yalnızca haber yapmak olan ve savaşın acımasız yüzünü dünyaya göstermek isteyen gazetecileri hedef aldı” şeklinde konuştu.
Son olarak, 75 yıldır İsrail saldırılarıyla hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyen Karabatak, “İnanıyorum ki, asıl ölen insanlığımızdır. Zulme sessiz kalan ülkeler, bir gün yılanla boğuşmak zorunda kalmaz” diyerek, dünya kamuoyunu bu duruma dikkat çekmeye çağırdı.