KSÜ. Fen-Edebiyat Fakültesi Tarihi Bölümünde görev yapan Merhum Yalçın Özalp’ın öğrencisi Doç. Dr. Erhan Alpaslan’ın dilinden hocası için şunları yazdı. İşte öğrencisinin dilinden Yalçın Hoca;
YALÇIN HOCAYI ANLATABİLMEK…
Hiç de kolay olmadı bu yazıyı yazmak…birini anlatmak kolay sanırdım ama pek de öyle değilmiş…birini anlatmak derken bu elbette sıradan biri değil…bir tarih adamı….kendini, hayatını tarih çalışmalarına adamış bir insan…sanırım çocukluğundan itibaren bu şuur kendisine verilmiş sanki…kendisinin de çoğu kere bizlere anlattığı gibi ninni dinler gibi dinlemiş geçmişin hikayelerini… bazıları kahramanlıklarla dolu … bazıları ise acı ve felaketlerle dolu… öyle ki belleğinde yer etmiş bu hikayeler…unutmamış ve unutturmamış….evet Yalçın hoca bir tarih adamı ….
Bizler yalçın Hoca ismini duyduğumuzda sanki Maraş’ı duyar gibi olurduk ağabeylerimizden, Maraş Yalçın Hoca, Yalçın Hoca Maraş olmuştu sanki, o dönem bizim hocamız olmamıştı ama ağabeylerimizin, ablalarımızın hocası olmuştu. Daha sonra ise hocaların hocası….binlerce genç Yalçın hocayı tanımış ve bir şekilde öğrencisi olmuştu.Kimileri resmi kimileri gayri resmi…
Üniversiteye başladığımızda bizdeki Yalçın hoca resmi daha da netleşmeye başladı….artık ben de bir tarihçi adayı idim. Yalçın hocayı artık uzakta da olsa eserlerinden tanımaya çalışıyordum….heyecanlıydık o yıllar… ne de olsa tarihçi olacaktık, merak duymalıydım ve araştırmalıydım…yıllar geçti bizler okulu bitirdik bir süre memuriyet hayatına devam ettikten sonra memlekete dönüş başladı ve böylelikle yıllar önce ismini sık sık duyduğumuz yalçın Hocamızla tanışma imkanına kavuştuk.O gündür Yalçın hocamız ile irtibatımız devam ede gelmektedir. Bu dönem içerisinde kendisinin öğrencisi olma şerefini de kazanmış olduk. Yalçın Hoca’nın rahle-i tedrisinde bulunmak bir yandan tarihi okumak bir yanda da hayatı okumak ve anlamak gibi bir şey …
Bir şehir düşününki, kaybolmakta olan tarihi kimliğini bir tarihçide bulsun…işte o kişi Yalçın Hoca, O Şehir Kahramanmaraş….Maraş’ın kahramanlığı Yalçın hocanın eserlerinde sanki yeniden bir hayat bulmuş gibi….yeniden bir diriliş efsanesi gibi…..
Evet Yalçın Hoca Maraş’a büyük emekler vermiş bir şahsiyet….Kendi ata yurdu olmasa da ana yurdu…Maraş için yıllarını vermiş, o dönemin siyasi koşullarında mücadele etmiş…hiç yılmamış….yılgınlık duymamış…doğru bildiği şeylerden asla taviz vermemiş biri olarak bu günlere gelmiş ve hala ilerleyen yaşına rağmen hala okuyan ve okuduklarını çevresiyle paylaşan ve her daim öğrenmek ve öğretmek azminde olan bir baş öğretmen….
Geçen bu yıllar içinde Yalçın hoca ile tarih sohbetlerimiz hep devam etmiştir vakit buldukça…sanki bir tarih akademiasıdır onun sohbet ortamları…aliminden arifine velisinden delisine herkes vardır bu sohbetlerde…herkes kattince kararınca alır bir şeyler…zaman zaman ateşli tartışmalarda olur bu konuşmalarda….sanki bir tarih şerididir…zaman ve mekan kavramları, olaylar ve olgular akar gider bir bir gecenin ilerleyen geç saatlerine kadar….
Yalçın Hocamız sadece Maraş tarihi ile alakalı kitaplar makaleler yazmamıştır elbette sadece….bunun dışında tarihin değişik konuları ile ilgili yüzlerce yazıları vardır. Çoğu mahalli gazetelerde neşredilmiştir. Aslında bunların da derlenip toparlanması bir külliyata dönüştürülmesi gerekir.
Yalçın Hoca bir tarihçi olarak aslında tümden gelim bir yöntemle, tarihi olaylara bütüncül bir yaklaşım sergiler yazılarında ve konuşmalarında….mahalli tarihe önem verdiği gibi milli tarihimizin, özellikle gençlerimize tarih şuurunu kazandırmak üzere verilmesi gerektiğine inanır. Yıllarca bu amaca hizmet etmiştir…yılmadan usanmadan….binlerce genç fidanlar yetişmiştir onun fikirleriyle….
İnsan olarak zor bir kişiliktir kendisi. Belli prensipleri, ilkeleri, doğruları olan biridir. Doğru bildiği yoldan asla şaşmayan birisidir. Sert mizacının altında aslında çok sevecen ve çok babacan biridir. Yetişme tarzından olsa gerek saygı ve görgü kuralları şahsiyetiyle bütünleşmiştir sanki.
Bizler bir tarihçi adayı ve şimdi de bir tarih öğretmeni olarak kendisinden elbette çok şeyler öğrendik ve öğrenmeye devam ediyoruz. Kendisinin başta şehrimiz için ve diğer yandan da tarih alanında yaptığı çalışmalar dolayısıyla büyük hizmetler sunduğuna inanıyoruz. Eskilerin dediği gibi “marifet iltifata tabi” imiş, Yalçın Hocamız bu hizmetlerin karşılığında gerekli iltifatı gördü mü? Görmedi mi? bilemeyiz ama, bizim ifade buyurmaya çalıştığımız sözlerimizin bir iltifattan ziyade bir hakkı teslim etmek olduğunun kabulü dileğiyle hocamıza saygı ve hürmetlerimle…..
Yalçın Hocamıza Rahmet Kederli Ailesine Baş Sağlığı Dileklerimle...