Sendikalardan fikir alınmıştı fakat ne sendikalara ne Öğretmenlere henüz bir dönüt verilmedi.
Kulislere göre Öğretmenlerle istişare edilmeden meclise geleceği anlaşılıyor.
Dileriz böyle bir hataya düşülmez.
Aksi takdir de Öğretmen’in taleplerini önemsemeyen ÖMK “İtibarını” daha da zedeler.
Kaldıysa tabi…
Öğretmenlerin hassasiyetleri/fikirleri niçin dikkate alınmıyor.
Öğretmenler Odası toplantılarında; fikirler mi beyan edilmiyor yoksa beyan edilen fikirler mi önemsenmiyor?
Kulislerde konuşulan kanunda, Öğretmenlerin talepleri arasında olan;
Uzman Öğretmenlik için 5, Başöğretmenlik için 10 yıl,
Lisansüstü Eğitim ve Ücretli çalışma sürelerinin düşürülmesi,
Mülakatın kaldırılması,
Gereksiz evrak yükü ve bürokratik işlerin kaldırılması,
Başarı belgeleri vb ödüllendirilmeler de kriter ve şeffaflık,
“Angarya” işlerin kaldırılması,
Yönetici atamalarında Lisansüstü Eğitim şartı getirilmesi,
Uzman ve Baş Öğretmenlik tazminatlarının emekliliğe de yansıtılması,
Lisansüstü Eğitim mezunlarının teşvik edilmesi ile ilgili bir maddenin olmadığı görülüyor.
Bu maddelerin yer almalığı bir kanun nasıl Öğretmenlerin gelişimlerine katkı sunacak, tarumar olan itibarını iade edecek?
Öğretmenler artık yeni gelen kanunun belirsizliği yüzünden haklarının daha da geriye düşmesinden endişe ediyor.
Yaz tatillerinin kısaltılması, okul günlerinin arttırılması, akademi kurulması, mülakatın daha da çetrefilli hale getirilmesi, 657 sayılı DMK’nın tartışmaya açılması vb.
Bakanlık bu tartışmalara mahal vermeden, Öğretmenlerle istişare ederek taslağı meclise sunmalıdır.
Aksi takdir de Öğretmenlerinin görüşlerinin alındığı ama alınan görüşlerin dikkate alınmadığı bir Meslek Kanunu olacaktır.
Öğretmenler kendileri hakkında hazırlanan kanunda “söz sahibi” olamayacaklarsa nerede olacaklar?
İtibarı Milli Eğitim Bakanlığı vermeyecekse kim verecek?