Teklifin birinci bölümü üzerindeki görüşmelerde AK Parti Grubu adına söz alan İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, terörle mücadele sırasında yaralanıp malul sayılmayan gazilerin durumunu çok yakından takip ettiklerini, bakanlıklarla teknik çalışmalar yaptıklarını belirtti. Sözleşmeli erlerin kamuda istihdam konusunu yakından takip ederek, çözümler geliştirdiklerini anlatan Çelebi, "Gazilerimizin emsal sorunuyla ilgili Cumhurbaşkanımızın bizzat talimatı var hem Bakanlığımızla hem platformla çalışıyoruz. 2000-2001-2002 devresi astsubay ve polislerimizin emeklilikle ilgili konularını takip ediyoruz. Uzman jandarmalarımızın okullarının hizmetten sayılmasıyla ilgili konuları takip ediyoruz, koordineli çalışıyoruz." diye konuştu.
Türkiye'nin savunma sanayisindeki çalışmalarına dikkati çeken Çelebi, "Dünyada kendi uçak ve helikopterini üreten 6 ülke var, biri Türkiye. İnsansız savaş uçağı üreten 3 ülke var, biri Türkiye. TİHA üreten 4 ülke var, biri Türkiye. Sürü İHA üreten 4 ülke var, biri Türkiye. Jet motor teknolojisine sahip 7 ülke var, biri Türkiye. Beşinci nesil savaş uçağı üreten 5 ülke var, biri Türkiye. Hava-hava füzesi üreten 7 ülke var, birisi Türkiye. Lazer silah sistemleri üreten 3 ülke var, biri Türkiye. Tank aktif koruma sistemi olan 3 ülke var, biri Türkiye. Her türlü engellemelere, dış müdahalelere rağmen, 'Dokunacağız' diyenlere inat savunma sanayimizi uçuruyoruz." ifadelerini kullandı.
Devlete hakaret ettirmeyeceklerini söyleyen Çelebi, "Kayyum lafını dillerine dolayanlara sormak lazım: Devletin kayyumuna karşısınız da PKK'nın kayyumuna neden razısınız? Soru bu. Muhalefet partilerine de sormak istiyorum: Neden PKK destekçisi aday konulmasını bir cümle bile eleştirmiyorsunuz? Tek cümle bekliyoruz sizden, tek cümle." değerlendirmesinde bulundu.
Çelebi, "Birileri tilkilik yapıyor, bu yasayla uzman çavuşlarımızı ordudan atmak istiyormuşuz. Uzman çavuşlarımız birileri için oy deposu olabilir ama onlar benim silah arkadaşlarım. Ne atması? Kimse boşuna sevinmesin. Kara Kuvvetlerimiz şu an 25 bin kişilik alım yapıyor, 25 bin uzman çavuşum daha geliyor. 25 bin uzman çavuş, kahraman aslan parçası daha geliyor. Onlar Kocatepe'yi selamlayıp Kandil'i başlarına yıkmaya geliyorlar." diye konuştu.
"Biz komandolarımıza ne kadar yakınız anlatayım" diyen Çelebi, Komando Andını okudu.
"Astsubaylar emekli olduğunda görevlerindeyken aldıkları maaşın yarısını alabiliyor"
CHP Konya Milletvekili Barış Bektaş, bu kanun teklifinde emekli astsubayların sorunlarını çözmek noktasında bir adım atılmadığını belirterek, "Astsubaylar emekli olduğunda görevlerindeyken aldıkları maaşın yarısını ancak alabiliyorlar. Bu vatan için türlü zorluklara yıllarca göğüs germiş, gece gündüz demeden elinde silahıyla bu topraklar için çatışmış, çalışmış astsubaylar emekli maaşlarıyla geçinemez hale gelmiş durumda." dedi.
Askeri hastanelerin de kapatıldığını kaydeden Bektaş, "Mikrocerrahi, parçalı kırıkları, şarapnel yaraları gibi uzmanlık gerektiren hususların sivil doktorlar tarafından ayaklarına hasta getirilmesine rağmen becerilemediği bir vaka. Askeri doktorların niteliği öncelikle asker olmaları, üstünden kurşun ve şarapnel geçtiği noktada elleri titremeden mikrocerrahi başta olmak üzere bütün ameliyatları yapabilmeleri onların en önemli özellikleri." ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş, Türkiye'nin güvenliğini en iyi, en güçlü şekilde sağlamanın tek yolunun güçlü ordu olduğunu çok iyi bildiklerini dile getirerek, Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki terörle mücadele başta olmak üzere, dünya ordularına örnek teşkil edecek düzeyde icra edilen her türlü faaliyeti desteklediklerini ve görevleri yerine getiren personeli gönülden kutladıklarını kaydetti.
Taş, tüm askeri personeli kapsayacak, sorunları çözecek geniş kapsamlı bir kanuna ihtiyaç olduğunu sözlerine ekledi.
"Mali ve sosyal haklara ilişkin ilave düzenlemelerin hayata geçirilebileceği kanaatindeyiz"
MHP Konya Milletvekili Konur Alp Koçak, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin ulaştığı başarıların sürdürülebilmesi şüphesiz ki Milli Savunma Bakanlığı teşkilatının ve mensuplarının ihtiyaçlarının giderilmesini elzem kılmaktadır. Bu çerçevede, Bakanlığın ihtiyaç duyduğu hususlarda yapılması gereken yasal düzenlemelere katkı sağlamayı ve Bakanlığımızın ve Bakanlık personelinin beklentilerini karşılamayı milli bir sorumluluk olarak değerlendiriyoruz." dedi.
Rütbesi, ünvanı ve görevi ne olursa olsun tüm TSK mensuplarının ve emeklilerinin, şehit yakınları ve gazilerin daha müreffeh bir hayat sürdürmeyi hak ettiklerine inandıklarını söyleyen Koçak, "Bu çerçevede, TSK mensuplarının ve emeklilerinin, ayrıca şehit aileleri ile gazilerimizin mali ve sosyal haklarına ilişkin ilave düzenlemelerin hayata geçirilebileceği kanaatindeyiz." diye konuştu.
Teklifin birinci bölümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca birleşime ara verdi. Aranın ardından komisyonun yerinde olmaması üzerine Karaca, birleşimi bugün saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.
Teklifin tümü üzerindeki görüşmelerde Saadet Partisi Grubu adına söz alan Ankara Milletvekili Mustafa Nedim Yamalı, bu kanun teklifinin Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak bir teklif olmadığını belirterek, en kısa zamanda bütün ihtiyaçlara cevap verecek bir kanun teklifinin Meclis'teki tüm partilerin katılımıyla hazırlanması gerektiğini söyledi.
Uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve erler için getirilen disiplin ve görevden alma kriterlerinin teklifle genişletildiğini kaydeden Yamalı, "Bu kriterlerin genişletilmesi ve uygulamada muğlaklık olması personel üzerinde bir baskı veya stres meydana getirmemeli ve moral bozucu etkilerin yer almaması sağlanmalıdır." dedi.
İYİ Parti Grubu adına söz alan Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, "Bu kanun teklifinde olduğu gibi, Silahlı Kuvvetlerimizi ilgilendiren her kanun teklifinde 'uyum düzenlemesi' denilerek Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanlıkları daha da işlevsiz hale getirilmektedir." diye konuştu.
Teklifin sekizinci maddesiyle üstün başarılı yüzbaşı ve binbaşıları terfi ettirme yetkisinin ilgili kuvvet komutanlarından alınarak doğrudan bakanlıklara verilmesinin amaçlandığını dile getiren Ataş, teklifin 10’uncu maddesiyle ise üstün başarılı kıdemli üstçavuş ve başçavuşları terfi ettirme yetkisinin ilgili kuvvet komutanlarından alınarak doğrudan bakanlıklara verilmesinin amaçlandığını belirtti.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Kamaç, İçişleri Bakanlığınca Hakkari Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan ve yargılandığı davada 19 yıl 6 ay hapis cezası alan eski Hakkari Belediye Başkanı Mehmet Sıddık Akış ile ilgili, "Gerçekten de demokratik hukuk devletinde bu cezanın hukuki olduğunu söyleyebilecek tek bir kişi var mı bu parlamentoda? Tek bir hukukçu 'Bugün verilen 19 yıl 6 aylık ceza, hukukun gereği bir cezadır' diyebilir mi? Diyemez." ifadelerini kullandı.
Kamaç, bir halkın seçme ve seçilme hakkının elinden alındığını öne sürdü.
DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş da Hakkari halkına düşmanlık yapıldığını savunarak, "Darbeyle belediyeye, halk iradesine el koydunuz." diye konuştu.
CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, teklifin alelacele hazırlandığını öne sürerek, "Askeriye için önemli pek çok konunun yer almadığı bir teklif karşımızda. Çok önemli bir eksiklik olarak gördüğümüz askeri sağlık sistemine yine yer verilmemiş mesela." diye konşutu.
Askeri hastanelerin vakit geçirmeden yeniden açılması gerektiğini dile getiren Ceylan, askeri mahkemeler ve yargı sisteminin de çok geçmeden yeniden oluşturulması gerektiğini söyledi.
"Biz Türkiye olarak uluslararası hukuktan yanayız"
TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, dünyada ve bölgede önemli gelişmeler olduğunu belirterek, "Uluslararası hukukun her şekliyle aşındığını, ciddi şekilde erozyona uğradığını, değerler sisteminin ortadan kalkmak üzere olduğunu ve buna bağlı olarak da bazı ülkelerin, kurumların kural tanımaz şekilde davranmaya başladığını da maalesef ibretle izlemekteyiz." diye konuştu.
Bütün olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin barışı, istikrarı koruyan sayılı ülkelerden biri olduğunu dile getiren Akar, şunları söyledi:
"Biz Türkiye olarak uluslararası hukuktan yanayız, iyi komşuluk ilişkilerinden yanayız, tüm komşularımızın sınır ve haklarına karşı saygılıyız ve biz milletimizin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaşın bir cinayet olduğuna inananlardanız. Bunun yanı sıra da atalarımızın söylediğini söylüyoruz, diyoruz ki: 'Hazır ol cenge eğer ister isen sulhu salah.' Bunun manası da hiçbir zaman biz savaş istemiyoruz, amacımız savaş değil. Amacımız savaş olmamakla birlikte bizim yapmaya çalıştığımız şey, biz ülkemizin hakkını, menfaatini koruma konusunda caydırıcılık esastır diyoruz modern anlamda, modern ifadesiyle. Bunun için de personel ve donanımıyla etkin, caydırıcı ve saygın ordumuza her zamankinden fazla ihtiyacımız olduğunu görüyoruz, biliyoruz. İşte, bu kanun teklifi ve diğer çalışmalarla Türk Silahlı Kuvvetlerini güçlendirme çalışmalarımız devam etmekte. Yeni yüzyılda hedefimiz 85 milyon tek yürek, tek yumruk olarak büyük ve güçlü Türkiye'nin oluşması, gerçekleşmesi için çalışmaktır. Bir tarafta devletimizin bekası, diğer tarafta da 85 milyon vatandaşımızın, milletimizin refahı ve güvenliği; amacımız budur."
TSK'nın PKK, YPG, FETÖ, DEAŞ başta olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadelesini sürdürdüğünü ifade eden Akar, en kıdemsizinden en kıdemlisine kadar personelin gece gündüz demeden her türlü arazi ve hava şartında başta terörle mücadele olmak üzere kahramanlık ve fedakarlıkla verilen görevleri yerine getirdiğini kaydetti.
Terörü, tehlikeyi kaynağında, sınır ötesinde bertaraf etme stratejisiyle Irak’ın kuzeyinde, Suriye'nin kuzeyinde operasyonların da aralıksız devam ettiğini belirten Akar, "Burada altını çizeceğim husus, tek hedefimiz teröristler. Suriye'nin ve Irak'ın toprak bütünlüğüne son derece saygılıyız ancak Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki terör bataklığını kurutmakta da kararlıyız. Bu bataklık kurutulmadan bu iş bitmez. Bundan da Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı, 85 milyon kazanacaktır." diye konuştu.
Akar, uluslararası hukuka uygun şekilde faaliyetler gerçekleştirilirken masum insanlara, yapılara, çevreye zarar gelmemesi için azami dikkat ve hassasiyet gösterildiğini vurguladı.
Türkiye'nin Ege'de, Akdeniz'de, Kıbrıs'ta sorunların daima barışçıl çözümünden yana olduğunu ifade eden Akar, "Ancak Kıbrıslı kardeşlerimizin ve kendi hak ve menfaatlerimizi korumakta da azimli, kararlı Allah'a çok şükür buna da muktediriz. Hiçbir oldubittiye izin vermedik bugüne kadar, bundan sonra da vermeyeceğiz. Ayrıca Azerbaycan, Libya, Somali ve diğer dost ve kardeşlerin haklı davasına her türlü desteği verdik, vermeyi sürdüreceğiz." dedi.
"Altay tankının seri üretimi başlamıştır"
Parası verildiği halde alınamayan birçok silah, araç gereç ve mühimmatın yapılır hale geldiğini anlatan Akar, "Hafif silahlar, obüsler, İHA'lar, SİHA, TİHA'lar, Kızılelmalar, silahlı helikopterler, gemiler, gemi topu, yeni TCG Anadolu ve çok şükür uzunca süre tartıştığımız Altay tankının da seri üretimi başlamıştır. Yerli ve milli savunma sanayisi bizim değil, sizin değil; bütün Türkiye’nin, 85 milyonun gururudur. Sonuç olarak geldiğimiz noktada artık söz dinleyen değil, sözü dinlenen bir Türkiye var, bunun da herkes tarafından bilinmesi lazım." diye konuştu.
Akar, daima etkin ve güçlü, tüm sınamalara hazır olunması gerektiğini belirterek, bu yasa teklifinin ana gayesinin de bu olduğunu kaydetti. Akar, özlük haklarıyla ilgili de şöyle konuştu:
"Başta emekli astsubay, kıdemli başçavuşlar ile kıdemli binbaşılar olmak üzere, özlük haklarının iyileştirilmesi maalesef bu aşamada mümkün olamamıştır. Ancak emekli muvazzaf personelimizin her türlü övgü, ödül ve desteğe layık olduğu bilinciyle, mesleki tazminatlar hususunun yakın takipçisi olduğumuz bilinmelidir. Sözleşmeli er, uzman erbaş, astsubay, subay, general, amiral ile sivil işçi ve sivil memurlar ve bunların emeklilerinin imkanlarının iyileştirilmesi için her fırsatta gayret gösteriyoruz."
Teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelerin görüşmelerine geçildi.