İnsanlığın düşmanı olan uyuşturucuya karşı 27. Kökünü Kurutma Operasyonu gerçekleştirdiklerini vurgulayan Soylu, ekiplere başarılar diledi.
Operasyon sonrasında Şanlıurfa Valiliğinde basın toplantısı düzenleyen Soylu, kentte sabah saat 5-6 civarında Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde 2 bin 752 emniyet ve jandarma personeli, 600 ekip, 1 insansız hava aracı, 1 helikopter ve 21 narkotik köpeğinin katılımıyla operasyon gerçekleştirildiğini açıkladı.
Bakan Soylu, 4 aydır planlı, projeli takip edilen operasyon kapsamında 197 zanlıdan 182'sinin gözaltına alındığını aktardı.
İçişleri Bakanı Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buradaki temel hedefimiz, Türkiye'de hemen hemen her vilayetimizde hem uyuşturucu satışının organizasyonunu yapan hem bunların satışlarını yapan torbacısından organizatörüne kadar her birinin ağlarını kesmektir ve bu konuda da gerek emniyet teşkilatımız gerek jandarma teşkilatımız büyük bir gayretle çalışmaktadır. Adliyelerimizde savcılarımızla, hakimlerimizle bu mücadeleyi hep birlikte sürdürüyoruz. İnanıyoruz ki bu Kökünü Kurutma Operasyonları neticesinde bütün dünyanın, neredeyse Avrupa'nın tamamının teslim olduğu bu uyuşturucuyu kendi sınırlarımız içerisinde Allah'ın izniyle mahkum edeceğiz. Bu konudaki gayretimiz, mücadelemiz devam etmektedir. Bu Şanlıurfa'da 3. Kökünü Kurutma Operasyonu. Bu operasyonları daha da devam ettireceğiz. Göreceğiz el mi yaman, bey mi yaman. Devletin buradaki hem ciddiyetini hem mücadele gücünü ve azmini hem kararlılığını hem de sonuç alma anlayışını, bu musibeti gençlerimize, insanlarımıza bulaştırmak ve buradan huzur ve sükunu ortadan kaldırmak için çaba sarf edenlerin kökünü kurutarak gününü göstereceğiz."
SAHTE İÇKİ OPERASYONUNDA 176 GÖZALTI
Süleyman Soylu, öte yandan Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı tarafından kaçak ve sahte alkol satıcılarına yönelik 8 ilde "Zincir 2" operasyonunun gerçekleştirildiğini dile getirdi.
Operasyonun, sahte ve kaçak alkol ile içkinin, üretiminden tüketiciye ulaşımına kadarki zincirin deşifre edilmesine yönelik olduğunu aktaran Soylu, şunları kaydetti:
"Yaklaşık 8 ilde bu alanda faaliyet gösteren 12 suç grubu deşifre edilmiştir. Bunların, hijyen koşullarından uzak, insan sağlığını tehdit eden koşullar altında ürettikleri dezenfektan veya yüzey temizleyicisi adı altında piyasaya sürmeye çalıştıkları, marka, etiket ve bandrol sahteciliği gibi bir takım yöntemlere başvurdukları, yine çöpe atılan boş alkollü içki şişelerini toplayarak çeşitli yöntemlerle yeniden dolum yaptıkları, özellikle sahte içki üretiminde kullanılan etil alkol ve aromaları kargo yoluyla talep edenlere ulaştırmaya çalıştıkları ve kargo gönderilerine yanlış isimler vermek suretiyle kimliklerini gizlemeye çalıştıkları yönünde yapılan tespitler üzerine gerçekleştirilen operasyonda, bugün itibarıyla Ankara, Antalya, Elazığ, Gaziantep, İstanbul, Kocaeli, Muğla ve Tekirdağ'da, 8 ilde 590 adreste 217 şüphelinin gözaltına alınması planlanmaktaydı, şu ana kadar yaklaşık 176 şüpheli burada da gözaltına alınmıştır. Hala operasyon devam etmektedir. Bu da özellikle yeni yıl öncesi maalesef bu sahte içkiyi piyasaya sürerek hem milletimizin sağlığıyla oynamaya çalışanlara, hem haksız kazanç elde etmeye çalışanlara, hem dolandırıcılık yapanlara, sahtecilik yapanlara gerekli cezayı vermek için yine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda KOM Başkanlığımızla ve diğer illerdeki savcılıklarla birlikte yürütülen bir operasyondur."
Türkiye'nin neresinde olursa olsun suç ve suçluyla mücadelenin kararlılıkla devam edeceğinin altını çizen Soylu, "Suç ve suçu kendine yöntem edinenler, onlar yeni yöntemler bulmaya çalışacaklar, biz de onlara yönelik, onların alanlarını daraltacağız, suçu ve suçluyu tespit ederek adalete tespit edeceğiz. Görevimiz budur. Milletimizin huzur ve güven içerisinde olabilmesi için bütün gayreti ortaya koyuyoruz, milletimiz bize itimat etsin. Gerek uyuşturucuyla mücadelede, gerekse bugün yaptığımız Zincir 2 operasyonu gibi operasyonlarla hiç aralıksız, suç ve suçluya nefes aldırmadan yolumuza devam edeceğiz." dedi.
"KİMSE DEVLETİN ÜNİFORMASI ALTINDA SUÇ İŞLEME ÖZGÜRLÜĞÜNE SAHİP DEĞİLDİR"
Her türlü suç ve suçluyla mücadelenin devam ettiğini belirten Soylu, operasyonda 10'u polis memuru, 1'i avukat olmak üzere 14 zanlının gözaltına alındığını ve bunlardan 13'ünün tutuklandığını aktardı.
İçişleri Bakanı Soylu, şunları kaydetti:
"Elbette suç sadece sivillere yönelik bir hadise değildir. Maalesef suçta kamu görevlilerini de görüyoruz. Önemli olan burada suçlu kim olursa olsun gereğini yerine getirmektir. Zaten 15 Temmuz da kamu görevlileri üzerinden biçimlendirilmeye çalışılan bir darbe teşebbüsüdür. Maalesef çürük yumurtalar oluyor, biz de gereğini yapmakla mükellefiz. Şanlıurfa bir sınır hattıdır, bu sınır hattında şu anda güvenli bölge olarak nitelendirdiğimiz Tel Abyad ve Rasulayn da var. Oradan getirdikleri kalaşnikofları burada yine bir zincir üzerinden başka yerlere aktarılmak için yasa dışı silah kaçakçılığına başvuran bir ekibi, yine güvenlik güçlerimiz, emniyet teşkilatımız, istihbaratımız başarılı bir şekilde tespit etti. Zincirin bir halkası bir avukattı, o avukat üzerinden yürüyerek 3 sivil, 10 da polis memurunun bu işe karıştığını görünce hemen operasyona döndü. Burada 10 polis memuru, 3 sivil ile 1 avukat gözaltına alındı. 9 polis memuru tutuklandı, 1'i de adli kontrolle serbest bırakıldı. Diğer 3 sivil ile 1 avukat, onlar da tutuklandılar. Bu olayı gerçekleştirenlerin bir bölümü.
Burada başka bir şey daha var bilmenizi isterim, bu olayın ilk safhası. Burada özellikle dijitaller incelendikten sonra hangi hatta sirayet ettiği belirlenecek ve buna yönelik de bir genişleme imkanı olabilecektir. Bizim görevimiz suçluyu yakalamaktır. Cinsi, cibilliyeti, çalıştığı yer hiç önemli değildir. Kimse devletin üniforması altında suç işleme özgürlüğüne sahip değildir, gereğini yerine getiriyoruz, getirmeye devam ediyoruz."
Soylu, gözaltına alınanlar arasında emniyet müdürlerinin bulunmadığını aktararak, "Belki bir düzeltme yapmak gerekir, 'emniyet müdürleri de vardı' diye bir değerlendirme yapıldı silah kaçakçılığıyla alakalı, oradaki kalaşnikoflarla alakalı. Orada bir emniyet müdürü yok, bunların 10'u da polis memuru, buna yönelik bir operasyon. Emniyet müdürü de olsa emniyet müdürü de alınır, polis de alınır, daha başka rütbeli varsa o da alınır." ifadesini kullandı.
SINIR HATTINDAKİ GÜVENLİK ÇALIŞMALARI
Bakan Soylu, sınır hattında yapılan güvenlik çalışmalarıyla ilgili soru üzerine ise Türkiye'nin 10 yıl önce 1 kilometre güvenlik duvarının olmadığını, şu anda ise 1084 kilometre güvenlik duvarının bittiğini ve yapım çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
Süleyman Soylu, sınırda güvenlik yollarının, optik kulelerin yapıldığını ve bölgede yüksek çözünürlüklü kameraların bulunduğunu aktararak, güvenlik güçlerinin de sınır hattında bulunduğunu belirtti.
Sınır hattında mevcut aydınlatmaların yenilendiğini kaydeden Soylu, "Hem gece görüşlü aydınlatmaları koyuyoruz, kameralara daha iyi görebilme imkanını sağlayabilecek, hem de gördüğü anda fotoğraf çekebilme imkanı olan kameralarımız var. Yani hareketli sensörleri takip edebilecek ve bütün bunları sağlayabilecek bir yapıyı oluşturuyoruz. Aynı zamanda da aydınlatma oranlarımızı da yükseltiyoruz. Şanlıurfa'da yaptık, sınırda görmüşsünüzdür, hem güneş enerjisinden istifade ettiğimiz hem de trafoları oraya taşıyarak istifade ettiğimiz iki tür aydınlatma yöntemimiz var. Bunların hepsinin teknik detaylarıyla uğraşıyoruz. 40 kilometrelik tam bu sistemde söyleyebileceğim bir aydınlatmayı daha Şanlıurfa'da başladık yakın bir zamanda biter inşallah." diye konuştu.
Bakan Soylu'ya, açıklaması sırasında Şanlıurfa Valisi Salih Ayhan, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mücahit Avkıran ve İl Emniyet Müdürü Mehmet Murat Ulucan eşlik etti.