Kahramanmaraş AFAD İl Müdürü Aslan Mehmet Coşkun, AA muhabirine, İzmir'deki depremi duyar duymaz hazırlıklarını yaparak 5 kişilik ekiple Diyarbakır üzerinden askeri uçakla afet bölgesine hareket ettiklerini söyledi.
Bölgeye ulaşmalarının ardından Doğanlar Apartmanı'na geldiklerini ve burada 200 kişilik bir ekiple çalışmalara devam ettiklerini ifade eden Coşkun, çalışmalar kapsamında ilk olarak Elzem ve Seher Perinçek'i enkaz altından kurtardıklarını, bir süre sonra aynı aileden Umut Perinçek'in ise cansız bedenini çıkardıklarını belirtti.
Çalışmalarda 15 kişinin enkazdan kurtarıldığını, 15 kişinin de cansız bedenine ulaşıldığını ifade eden Coşkun, görev aldıkları her olayda olduğu gibi İzmir'deki depremden de ciddi ders çıkarılması gerektiğini ifade etti.
Çoşkun, şu değerlendirmede bulundu:
"Görev aldığımız 7 katlı bina tamamen pasta halinde çökmüş olmasına rağmen enkaz altında hala insanlar canlı kalabiliyor. Apartmanın 2. katında ikamet eden ve üzerinde 5 kat enkaz bulunmasına rağmen odadaki kanepe dolayısıyla boşluk oluşmuş, bu yaşam üçgeni sayesinde 3 kişi hayata tutunabildi. Yaşam üçgeni enkaz altında hayatta kalmayı sağlayacak yeterli büyüklükteki boşluklardır. Bir diğer dikkati çeken konu da küçük çocuklarımızın yetişkinlere göre enkazdan canlı çıkarılma oranı. Burada önemli nokta bedenlerinin küçük olmasından kaynaklanıyor. Depremde 'çök-kapan-tutun' hareketi de hayat kurtarmaktadır. Yüzey alanımızı kapanarak küçülterek yaşam şansımızı artırabiliriz."
Kahramanmaraş AFAD Arama Kurtarma Ekip Amiri Gökhan Çayır da depremin üçüncü günü akşam saatlerinde üniversite öğrencisi Seda Dinçer'in telefonundan sinyal alınmaya başlandığı, bilirkişi ekibinin yer tespiti sonrası Dinçer'in cansız bedenine ulaştıklarını belirtti.
Çayır, o anı şöyle anlattı:
"Seda kardeşimiz ikinci kattaydı. Kendisine merdiven boşluğunda ulaşabildik. Büyük bir ihtimalle depremden kaçarken enkaz altında kalmış. Biz burada deprem sırasında gerçekten panik yapmamanın ve soğukkanlı olmanın ne kadar önemli olduğunu gördük çünkü deprem sırasında güvendiğimiz bir eşyanın yanında 'çök kapan' hareketi yaparak en azından hayatta kalabilme olasılığımızın daha yüksek olduğunu gördük. Büyük bir ihtimalle Seda kardeşimiz bir an önce panik halinde kendisini dışarı atmaya çalışmış. Depreme merdiven boşluğunda yakalanmış."
Çayır, deprem anında soğukkanlı kalınması durumunda daha az hasarla kurtulmanın mümkün olabileceğine işaret ederek, depremde yaralanmaların insanların panik halinde sağa sola koşturdukları sırada üzerilerine eşya veya beton parçalarının düşmesiyle oluştuğunu aktardı.
Arama Kurtarma Teknisyeni İsmail Sağır da deprem sonrası enkaz altında kalan insanların panik yapmadan enerjilerini iyi kullanmasının hayati önem taşıdığını belirtti.
Enkaz altında kalanların dışarıdan ses gelinceye kadar bağırıp çağırmadan beklemesi gerektiğini, böylece halsiz düşmeyeceklerini anlatan Sağır, dışarıdakilerin de kurtarma ve sağlık ekiplerini engelleyici durumlardan uzak durmaları gerektiğini ifade etti.